Kadrosuzluktan kaçarken mülakata tutulmak
Fakülteden mezun oldum mu kesinlikle iş bulurum hayalini kaçımız kurabiliyoruz artık?
PAÜ Eğitim Fakültesi Öğrencileri
Merhaba arkadaşlar. Ülkemizde sayısı yüzbinlere ulaşmış, ataması yapılmayan öğretmenler topluluğu gün yüzü gibi ortada dururken bizler eğitim fakültelerinde okuyan geleceğin öğretmen adaylarıyız. Bir yandan paralı, niteliksiz ve bilimden uzak gerici ve ezberci bir müfredata sahip eğitim sistemi ve üniversite, diğer yandan mezun olduktan sonra başlayan gelecek kaygısı. Artık ataması yapılmayan ve işsizlik ile boğuşan öğretmenlerin intihar haberlerine alışır olduk. Öyle ki eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı bu duruma; “Öğretmenler ilgi çekmek için intihar ediyor.” demişti.
KADRO TALEBİNE SÖZLEŞMELİ YANITI
Ülkedeki eğitim sistemi malum, 2 yıl sistemde bir değişiklik olmayınca herkes “Acaba Milli Eğitim Bakanı’nın başına bir şey mi geldi” diye düşünüyor. Bu döneme geleceğin öğretmen adaylarına kabus gibi gelen bir uygulama ile girmiş olduk. Ataması yapılmayan öğretmenlerin daha fazla kadro talebine sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ile cevap verildi. Tabi buna bir de mülakat adını verdikleri uygulama ile adaletsiz bir şekilde bizlerin emeğini, umudunu gasp edip geleceğimize ipotek koymaya çalıştılar. Yıllarca okuyor, sınavdan sınava koşup üniversitede eğitim fakültesini kazanıyoruz. Barınmadan ulaşıma, beslenmeden niteliksiz eğitime bir çok sorun ile boğuşuyor, kiraydı elektrikti doğalgazdı derken bir dizi sorunla karşılaşıyoruz. Fakülteden mezun oldum mu kesinlikle iş bulurum hayalini kaçımız kurabiliyoruz artık? Yıllarca okulda eğitim gören bizlere KPSS dayatılıyordu; 5 yıl, 10 yıl KPSS ile boğuşan meslektaşlarımız atanma umudunu kaybettiğinde soluğu ya inşaatlarda ya bir tekstil fabrikalarında alıyor. Bu mülakat uygulaması ile sınavdan 90 puan alan bir öğretmen adayının puanı alakasız sorularla 45lere kadar düşürülüyor. Bizim en az 16-17 yıl boyunca verdiğimiz emek 3 kişinin 10 dakikalık absürt soruları ile çöpe atılıyor. Bizim geleceğimizi o 3 kişinin dudaklarından çıkanlar belirliyor.
GÜVENCELİ İŞ, GÜVENCELİ GELECEK İÇİN
Sorunlarımız tabiki bununla sınırlı değil. AKP hükümeti önümüzdeki günlerde meclise getireceğini açıkladığı yasa tasarısı ile birlikte şimdi de öğretmenlerin de içinde olduğu kamu emekçilerinin 657 sayılı iş güvencesini de kaldırmayı planlıyor. Yani hükümet 657 sayılı kanunu kaldırarak siyasi görüşü, inancı, cinsiyeti, kimliği hatta kılık kıyafetini bile beğenmediği gerekçesiyle herhangi bir öğretmeni canı istedi diye memurluktan uzaklaştırma hakkını eline almak istiyor. Başta öğretmenler olmak üzere bütün kamu emekçilerinin en büyük kazanımı olan iş güvencesini gasp ederek kamu emekçilerini performansa dayalı, kuralsız, esnek ve kötü çalışma koşullarına mahkum etmeye çalışıyor. Hükümet bu hak gaspını yaparken kamu emekçilerinin siyasi görüşüne, kimliğine ve inancına bakmadan yapmaktadır. Onun için saldırı tüm mevcut ve geleceğin kamu emekçilerine yöneliktir. Bunun için AKP hükümeti tarafından kölece çalışma koşullarına ve geleceğimizi ipotek altına alma girişimlerine karşı verilecek mücadelede; parasız, bilimsel, demokratik bir eğitim, güvenceli bir gelecek ve iş güvencemize sahip çıkmak için hep birlikte mücadele etmeli, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencileri olarak bir araya gelmeli, geleceğimize ket vurmaya çalışanlara karşı neler yapabileceğimize dair çözüm yollarını hep birlikte aramalıyız.