Hukuk Fakültesinin izin vermediği hukuk paneli SBFde yapıldı
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde izin verilmeyen OHAL gündemli panele, Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) ev sahipliği yaptı.
Tamer Arda ERŞİN
Burcu YILDIRIM
Ankara
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı'nın, Ankara Valiliği'nin “kamusal alanlarda kitlesel toplanmalar yasak” kararını gerekçe göstererek izin vermediği OHAL gündemli panel Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (SBF) gerçekleşti. Panele, İdare Hukuku Profesörü Metin Günday, Siyaset Bilimci Profesör Baskın Oran ve Kamu Hukuku Profesörü Selin Esen konuşmacı olarak katıldı. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir'in de izleyici olarak yer aldığı panelin moderatörlüğünü SBF Kamu Yönetimi Bölümü'nden Yrd. Doç. Kerem Altıparmak yaptı. Yoğun katılım nedeniyle SBF öğrencileri, paneli ayakta izlemek zorunda kaldı.
Açılış konuşmasını yapan Ydr. Doç. Kerem Altıparmak, Hukuk Fakültesi Dekanlığı'nın panele izin vermemesini eleştirerek, bir hukuksuzluğa imza atıldığını söyledi.
‘YAZIK OLDU YERLİ HUKUKA’
OHAL KHK'leri ve OHAL sürecinde yaşananlarla ilgili konuşan Prof. Baskın Oran, AKP hükümetinin çıkardığı KHK'lerin hukuka ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğuna dikkat çekti. AKP'nin bu hukuksuzluklarıyla bir çok insanı mağdur ettiğine vurgu yapan Oran, “Yerli ve milli hukuk uygulamacılarından hakkını alamayan kişiler uluslararası hukuk uygulamacılarına gitmek zorunda kalacak. Yazık oldu yerli hukuka. Kendi vatandaşına insan muamelesi yapılmadığı için insanlar uluslar arası hukuktan insan muamelesi talep etmektedir” dedi.
AKP hükümetinin çıkardığı KHK'lere dayanak olarak gösterdiği halk desteğinin korku yaratılarak sağlandığına dikkat çeken Oran, “Erdoğan çok kurnaz bir siyasetçi. Sürekli mağdur edebiyatı yapıyor ve kendilerini mağdur sermayesini kullanıyor. Ancak sermaye yenildikçe tükenir. Sonunda iflas gelir. İkinci olarak da korkuyu yaratmayı iyi biliyor. Korkulan otoriteye insanlar boyun eğiyor. Erdoğan içeride yarattığı korku sınırlarına dayanınca, dışarıdan korku üretmeye başladı. Musul meselesi de bu yöntemden biriydi” diye belirtti.
SIKIYÖNETİM YERİNE NEDEN OHAL?
Prof. Dr. Metin Günday, OHAL KHK'lerinin sadece OHAL sürecinde geçerli olabileceğine dikkat çekerek, “Bu KHK'ler OHAL kalkınca uygulanamaz. Bu 2 artı 2 eşittir 4 kadar nettir” dedi. CHP'nin OHAL KHK'ları için yaptığı başvurunun Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından reddedilmesine değinen Günday, AYM'nin kararının yanlış bulduğunu söyledi. AKP'nin, yasalara göre Sıkıyönetim koşulları oluşmuş olmasına rağmen neden OHAL ilan ettiğini açıklayan Günday, “Sıkıyönetim askerlerin yönetimi devraldığı olağanüstü durumlarda uygulanan bir yöntemdir. AKP, OHAL ilan etti çünkü tüm ülke düzeyinde yetkiyi kullanacak asker bulamadı” dedi.
'OHAL KHK'LERİ OHAL SÜRESİNCE GEÇERLİDİR'
Prof. Selin Esen ise OHAL KHK'lerinin yargısal denetime açık olduğunu, bunun hukuk gereği olduğunu söyledi. Uluslararası standartlarda bu KHK'lerin parlamento ve yargı denetiminde olması gerekliliğinin altını çizen Esen, “OHAL bir Anayasal rejimdir ve bu rejimin sürdürülebilmesi için kullanılan bir yöntemdir. Yani OHAL sürecinde de hukuk devleti ilkesi yürürlüktedir” dedi. AYM'nin 2003 yılında verdiği kararını örnek gösteren Esen, “O tarihte OHAL KHK'lerinin gerekli olup olmadığına bakmıştı. Buna bakarken de Anayasa'nın bütün hükümlerini göz önüne almıştı. Bu, OHAL KHK'lerini iptal etmişti. Çünkü OHAL KHK'leri OHAL kanunundaki hükümler yeterli gelmiyorsa çıkarılabilir” diye belirtti.
OHAL KHK'lerinin ilan edildiği süre ve yerle sınırlı olduğunun altını çizen Esen, “15 Temmuz günü darbe girişimi oldu. 21 Temmuz'da OHAL ilan edildi. Ancak çıkarılan KHK'ler ilan edildiği tarihten öncesini kapsadı. Bu Anayasa'ya aykırıdır. Ayrıca KHK'lerde OHAL'deki uygulamalarla ilgili alınan kararlara sorumsuzluk getirildi. OHAL sürecinin sonrasını da kapsadı. Bu da hukuki değil” diye konuştu. AKP'nin OHAL KHK'lerine dayanak olarak gösterdiği halk desteği konusuna Baskın Oran gibi yaklaşan Esen, “Aslında halk desteği ulus tanımından kaynaklı. Parlamento içerisinde farklı siyasi partilerin, hatta parlamento dışındaki partilerin de halkı temsil ettiğini unutmamak gerekir. Modern demokrasi bunu söyler” diye konuştu.