Adanalı öğrenciler ve veliler öğretmenlerine sahip çıktı
KESK Adana Şubeler Platformu'nun çağrısı ile bir araya gelen emekçiler, Cumhuriyet'e, basına ve kamu emekçilerine yönelik saldırıları protesto etti.
KESK Adana Şubeler Platformu'nun çağrısı ile yapılan basın açıklamasına, öğretmenlerinin göreve dönmesini talep eden çok sayıda veli ve öğrenci de katıldı. Ellerinde dövizler taşıyan çocuklar "Öğretmenime Dokunma" dedi. Veliler, çocuklarının başarısında payı olan öğretmenlerinin görevlerine geri dönmesini istedi.
"ÇOCUKLAR OKULA GİTMEK İSTEMİYOR"
Çocuklarının öğretmenlerinin barış istediği için ihraç edildiğini söyleyen veliler öğretmenlerin mücadelesini desteklediklerini söylediler. Yalçın Alçiçek'in çalıştığı İsmail Hazar İlkokulu'nda sınıf annesi olan Demet isimli veli, eğitimin olmazsa olmazı öğretmenlerden birinin ihraç edilmesinin kendilerini üzdüğünü belirterek tüm veliler olarak öğretmenlerinin görevine geri dönmesini istedi.
İsmet İnönü İlkokulu'nda sınıf annesi olan Ece isimli veli de pazar sabahı öğretmenleri Baki Hoca'nın ihraç edildiğini duyduklarında çok şaşırdıklarını ifade etti. Çocuklarının okula gitmek istemediğini dile getiren veli, sınıfa yeni öğretmen geldiğinde öğrencilerin ağladığını belirterek öğretmenlerini geri istediklerini söyledi.
10 Ekim Ankara katliamında kızı Dilan Sarıkaya'yı kaybeden İzzet Sarıkaya, 10 Ekim'de kızımı kaybettiğimi düşünüyordum. Kızımı kaybetmemişim. Kazanmışım" dedi. Sarıkaya 7 Kasım’da Ankara'da katliamla ilgili görülecek ilk duruşmaya çağrıda bulundu.
"SUÇLU ARIYORSANIZ İÇİNİZE BAKIN"
Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyona dair basın açıklamasını ise Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten okudu. Son bir kaç gün içinde, KHK ile basın organlarının kapatılması, Diyarbakır Belediyesi Eş başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın tutuklanması, ihraçlar, Cumhuriyet gazetesine yapılan baskın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'a silahlı saldırı gibi gelişmeleri hatırlatarak darbe girişimi bahane edilerek yeni bir darbe niteliğinde hukuka aykırı baskı ve şiddet uygulamalarının yeni boyutlar kazandığını dile getirdi. Cumhuriyet gazetesinin gazete olduğunu, gazeteciliğin suç olmadığını ifade eden Ökten, "Aradığınız suç ve suçlular Cumhuriyet gazetesi, KESK, tabip odaları içinde değil kendi içinizdedir" dedi. (Adana/EVRENSEL)