Siyasal'da OHAL
15 Temmuz sonrasında üç aylık süreyle ilan edilen OHAL, kitlesel değişikliklere sebep oldu.
Heval YEDİBELA
Güney ÜRKMEZ
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
15 Temmuz sonrasında üç aylık süreyle ilan edilen OHAL, kitlesel değişikliklere sebep oldu. Bu değişikliklerin en yoğun yaşandığı yerlerden biri de çalışma sektörü oldu. OHAL ile birlikte çıkarılan KHK’ler cemaat üniversitelerinin yanı sıra diğer üniversiteleri de etkiledi. Ankara Üniversitesi’nde de hukuksuz uygulamalar baş gösterdi. Görevinden ihraç edilenler arasında çok sayıda Eğitim-Sen üyesi ve barış bildirisi imzacısı da bulunuyor. Yaşananlarla hiçbir ilgisi bulunmayan akademisyenlerin ihraç edildikleri üniversiteye geri dönüp dönmeyecekleri belirsiz. Hükümetin yürüttüğü usulsüz politikalar üniversitelerde hem akademisyenleri hem öğrencileri olumsuz etkiliyor. FETÖ ile mücadele bahane edilerek akademiden uzaklaştırılan meslektaşlarının ardından geride kalan öğretmenlerimiz de durumdan oldukça endişeli ve adeta bir cadı avına dönüştürülen bu sürecin korkusunu yaşıyor. Geçen yıl ders esnasında ses kayıtlarının alınıp basına servis edilmesi sonucunda yandaş medya tarafından hedef gösterilen öğretmenlerimize soruşturmalar açıldı. Bütün bunların sonucunda öğretmenlerimiz derslerde kendilerine oto sansür uygulamak durumunda kalıyor. Yıllardan beri farklı bakış açılarının ve özgür düşüncenin hiçbir kaygı duymadan dile getirilebildiği nadir kurumlardan biri olan Mülkiye’de şimdilerde bir sessizlik hakim. Derslerde öğretmenler ve öğrenciler arasında karşılıklı olarak çekince ve korku mevcut. Tüm bunların yanı sıra dekanlık da olanları fırsat bilerek fakültedeki öğrenci topluluklarına ve onların düzenleyecekleri çeşitli etkinliklere müsaade etmiyor. OHAL ile birlikte fakültemizde yoğunluğu iyice artan baskı havasından etkilenen öğrenciler de yaşananlara karşı tepkisizleşti. Okudukları kurum Siyasal Bilgiler Fakültesi olmasına rağmen yönetimin de katkılarıyla öğrencilerin apolitikleştirilmesi söz konusu.
SESSİZ KALMAYACAĞIZ
Yıllardır süregelen eğitim sistemindeki yozlaşma AKP iktidarı döneminde ivme kazandı. Biz bu bozuk eğitim düzeyinin yetiştirdiği öğrenciler olarak geleceğimizden endişe duyuyoruz. Bilimsel, laik, demokratik ve ana dilde eğitim talebimizi yineliyoruz. Biz, Ankara Siyasal öğrencileri olarak uzun süredir yürütülen Mülkiye’nin itibarsızlaştırılma politikasıyla beraber hükümet tarafından uygulanan hukuksuzluklara sessiz kalmayı reddediyoruz. Akademisyenlerle üniversite öğrencilerinin de bu sessizliğe ortak olmamalarını diliyoruz.
