Hillary’nin dramı ya da Kemal Bey’in acıları
Allah affetsin niyeyse Hillary deyince otomatikman bizim Demokrat Kemal Bey geliyor aklıma. Skandalsa skandal, demokratlıksa demokratlık.

Mehmet TARHAN
İspanyolca kursundaki Amerikalı arkadaşım bütün gece ağladığını söyledi, Trump’ın seçilmesinden sonraki gün. Orta yaşın üzerinde bir yazar. Kampanyası boyunca Sanders’i desteklemiş, hatta kızı Sanders kampanyasında aktif olarak yer almış. Yirmili yaşlarının başındaki diğer Amerikalı kadının ise yüzünde sadece hınzır bir gülümseme vardı. “Killary ya da Cramp” dedi, “Sistem içinde çözüm arayanlara kramp girmiş olması iyi oldu.” O da Sanders’i desteklemiş, Demokrat Partili bir aileden. Gitmemiş oy vermeye, ona göre Sanders bile fazla sistem içi. Trump’ın kazanması hakkında zilyon tane yazı yazıldı, yazılıyor, yazılacak; ben bu kadarda bırakayım.
Çoktandır ben Hillary’nin dramı üzerine düşünüyorum. Siyasete Cumhuriyetçi başla, kocanın partisi Demokratlarda devam et. Kocan vali olsun, başkan olsun sen Beyaz Saray’ın batı kanadına geçeme. O kanatta Monica’lar, oval ofisler falan. Kocanın arkasında dur. Batı kanadına geçebilmek için başkanlığa hazırlan. Favori gösterildiğin ilk yarışı adı Hüseyin olan siyah bir adama karşı kaybet. Dışişleri bakanı ol, Şahin demokrat pozlarına bürün, Ortadoğu’yu kana bulayan “ılımlı” islamcıları “demokrasi” adına silaha boğ. Körfez sermayesini, petrol şirketlerini de arkana al ama bu sefer de bir palyaçoya yenil. “Vermiyor işte mabut, neylesin kadıncağız?” diyeceğim de mabudun bu işlerle ilgilendiğinden şüpheliyim.
Allah affetsin niyeyse Hillary deyince otomatikman bizim Demokrat Kemal Bey geliyor aklıma. Skandalsa skandal, demokratlıksa demokratlık şahinlikse şahinlik yani. Bizimkinin lepiska saçları eksik sadece, bir de bakanlık hiç nasip olmadı yazık. Hillary bacım kadınları köle gibi alıp satan envai çeşit radikal islamcıyı desteklerken bir numaralı feministtir. Bizimki de destekliyor o Alevileri kıtır kıtır doğrayan grupları bir Alevi olarak, tezkereyse tezkere, Yenikapı ruhu fatiha vs. Mevzu ülke güvenliği ne de olsa.
EHVENİ ŞER
Her seçimden önce Kemal Bey de şapkadan bir tavşan çıkarıyor, “bu sefer” diyor “kazanacağız.” Ekmek İçin Ekmelettin gibi dahiyane buluşlarla mesela Rıza Türmen gibi cumhur için cumhurun başkanı olabilecek önerilerin üzerine basıveriyor. Sonra efendim sol oyları bölüyorlar falan. Hillary’ciler de şimdi Sanders’e kızgın; sandığa gitmemişler. Seçim öncesi Sandersçilere yapılan baskı “bas geç” kampanyasına ne kadar benziyor değil mi? Sağ elinden tiksinen kaç tane solcu biliyorum Ankara’dan İstanbul’dan. Hep bir ehveni şeri seçmeye zorlamak insanları, şantajla destek aramak. Sağdan üç-beş puan kapacağım diye kendi tabanının önüne takoz olmak. Sodom’un 120 Günü’ndeki yemek sahnesi gibi. Gümüş tabaklarda kaka servis ediliyor. Yemeyene işkence, idam. İzlerken bile midesi kalkıyor insanın, yiyenin mide bulantısını hayal bile etmek istemiyorum.
Ülkeyi savaşa sokmak demek olan tezkereye canı gönülden oy veriyor mesela Kemal Bey, anayasaya aykırı da olsa Kürtlerle yan yana görünmemek için dokunulmazlıkların kaldırılmasına Anayasaya aykırı ama evet diyor, zorla milletvekillerine de dedirtiyor. OHAL kanununa evet deyip demokrasi, seçim demekten geri durmuyor. Hillary de “ılımlı” islamcıları destekleyip Ortadoğu’yu kana buluyor, Türkiye’nin, İsrail’in duvarına ses çıkarmıyor, hatta destekliyor; Trump Meksika sınırına duvar deyince “vay efendim ırkçılık vs.” Mülteciyse mülteci, güvenlikse güvenlik. Kemal Bey’in de ne Suriye sınırındaki ne aylardır memleketin öteki tarafındaki şehirlerin etrafına örülen duvarlar hakkında bir şey dediği yok.
DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ŞAHİNLER
“Aman” diyor Hillary, “Trump otoriterlik demek!” Sonra bakıyorsun birileri sızdırıveriyor; Otoriterlik karşıtı Hillary’nin kampanyasına Körfezin krallarından bağışlar. Kemal Bey de alelacele sms göndertiyor vekillere “Sakın ha HDP vekillerinin, başkanlarının tutuklanması hakkında konuşmayın.” Sonra içinde adı bile geçmeyen tavşan kakası bir bildiri ile günü kurtarmaya çalışıyor. O tavşan kakasına da suç duyurusunda bulunuyor yanaşmaya çalıştığı iktidar.
Doğan görünümlü şahin otomobiller artık revaçta değil. Kimse aslı dururken suretiyle ilgilenmiyor. Şantaja boyun eğmektense kenara çekilmeyi ya da ehveni şer yerine apaçık gördüğü şerri tercih ediyor. Kendi seçeneğini oluşturmaya çalışanlar bölücülükle, şerre hizmet etmekle suçlanıyor. Belki de Hillary’nin de Kemal Bey’in de dramı halkın düşmandan önce, kendi önündeki takozu kaldırmasını istemesinden. Muhtemelen Hillary takozu kalktı, yerine başka takoz gelir mi bilinmez. En azından şimdilik “darısı başımıza” demek lazım; keza bize kramp gireli 14 sene oldu zaten.
Evrensel'i Takip Et