Sizin popüler gerçeğiniz ne?

Eylem AYDOĞDU
İstanbul

Bu sezon tiyatroda ortak yapım çalışmalarına epey rastlanır oldu. Aynı dili konuşan ve aynı amaca hizmet eden her zihnin beraber hareket etmesi elbette ki daha büyük amaçlara doğru ilerletir. Ekip Tiyatrosu ve Tiyatro İstanbul’un ortak yapımı olan ve Cem Uslu tarafından yazılıp yönetilen Popüler Gerçek, sinerjinin en somut örneklerinden biri olarak sezonun yeni oyunları arasına giriyor. Kerem Atabeyoğlu, Almıla Uluer Atabeyoğlu, Emel Çölgeçen, Nihal Usanmaz ve Cem Uslu’nun birlikte rol aldıkları oyun, teknolojinin hayatımızdaki yeri, dilimize yerleştirdiği bir takım anlam karmaşalarını ele alıyor. 

TEKNOLOJİYE SUBJEKTİF BİR BAKIŞ

Sahne bir ofis görüntüsüyle açılıyor ve tüm oyun boyunca beş oyuncu sahnede kalıyor. Virtual adlı bir şirketin hazırlamış olduğu yarışmayı kazanan talihli kişinin, ödül olarak bu şirketin Türkiye şubesinde bir saat boyunca kalması hikayesiyle başlıyor. Oyunun ilk dakikaları komedi olarak devam ediyor, ancak sonlara doğru tam bir trajediye dönüşüyor.  Zafer karakteriyle oyunun çatışmasını oyunculuğuyla bir basamak daha yukarı taşıyan Kerem Atabeyoğlu, karakter içinde karakter yaratıyor. Önce Virtual şirketinin talihlisi ve dilin yabancılaşmasına karşı kendi dilini savunan bir karakter oluyor. Daha sonra edebiyat öğretmeni, oyunun ortalarına doğru uzun zamandır mesleğini icra etmeyen bir oyuncu ve oyunun sonuna doğru da alkol tedavisi gören çocuğunun sakat kalmasına sebep olan bunu sır gibi saklamaya çalışan, fakat teknoloji yüzünden bu sırrı, sır olmaktan çıkan, bir nevi teknoloji kurbanı bir karakteri daha doğrusu karakterleri canlandırıyor. İnsanın görünen ve görünmeyen tarafı Kerem Atabeyoğlu’nun “Zafer” karakterinde mümkün olmuyor. Çünkü onun hayatında teknoloji var!..

Popüler Gerçek oyunun en dikkat çeken yanlarından biri sosyal medyada oyunun belirli bir kısmının sahneden paylaşılıyor olması... Tabii oyunun tamamını ve özellikle de hiç beklenmedik sonunu merak edenler Popüler Gerçek oyununa giderek öğrenebilecekler.

Cem Uslu’nun, teknolojinin günümüzde nasıl kullanıldığı üzerine eleştirel bir gözle yazdığı Popüler Gerçek, “Modern dünya!” diye adlandırdığımız plaza hayatlarının başka yüzlerini de seyirciye gösteriyor. Aynı ofiste çalışıp günlerinin en az yedi-sekiz saatini birlikte geçiren insanların birbirlerine karşı yabancılaşmalarını, aslında tanıdıklarının “aslı” olmadıklarını, sevgisizliğin de ofiste görünmeyen bir çalışan olarak hayat bulduğunu ve hepsinin kendilerine dönük yaşamalarını, gerçek dünya ile sanal dünya anlayışlarının yer değiştirdiğini, kardeş çatışmasını, egoların altında ezilen hatırları ve hatıraları anlatıyor. Kahkahalar, tebessüme dönüyor, tebessümler yerini ciddiyete devrediyor ve trajik bir  empati duygusuyla seyircinin duyguları final yapıyor. Popüler Gerçek oyununun yazarı, yönetmeni ve oyuncusu Cem Uslu’nun bu kadar duyguyu yaşatmasının altında şu soru yatıyor; “Gerçeğiniz popüler olduğunda neler oluyor?”