Karanlıktan kaçanlar
Son çıkardığı parçanın üçüncü bölümünde bu sözleri söyleyen rapper Hidra (Fatih USLU) ile sohbet ettik.
Deniz ÇELEBİ
Çanakkale
“Çocuğunuz öldürürse eğer bir gün anlarsınıztek bir canlı bir ülkeden değerlidir
Kurtulun tabulardan ve insana değer verin
Ağlatıp bıraktınız mutluluk bekleyenleri
Ayırmayın insanları, çıkartın cübbeleri
Kaldırın rütbeleri, son bir kaç yüz senedir beraberiz
Ben insanım; Türk'te benim, Kürt'te benim
Bahar benim, güzde benim, katlederek üzme beni!”
Son çıkardığı parçanın üçüncü bölümünde bu sözleri söyleyen rapper Hidra (Fatih USLU) ile "Karanlıktan Kaçanlar" adlı çalışmasını, HİP-HOP kültürünü ve Türkiyedeki karşılığının ne olduğuna dair sohbet ettik, HİP-HOP un tüm genç fikirlerde yaratılan kötü algısının kırılması dileğiyle...
Öncelikle bize kendinden biraz bahseder misin?
İsmim Fatih. Ömrümün büyük kısmı Ankara'da geçti ama son iki senedir İzmir'de yaşıyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde öğrenciyim, okumaya çalışıyorum.
Rap müzikle nasıl tanıştın?
Rap müzikle ilkokul yıllarımda tanıştım. Yaşadığım mahallede graffiti ile uğraşan insanlar (writer'lar) ve o dönemde karışık CD'lerde denk geldiğim rap parçalar, bu müziği sevmemde etkili oldu.
Hidra’nın anlamını bizimle paylaşır mısın?
Biyolojik dilde Hidra tek hücreli bir su canlısı. Bunun yanısıra Yunan Mitolojisi'nde güçlü bir yaratık olarak ele alınıyor. Bu yaratık insanın keyiflerine olan bağlılıklarını simgeliyor. (Bunu sonradan öğrendim.)
Türkiye’de Rap müzikle uğraşmanın zorlukları neler? Sence Hip-Hop kültürü bu ülkede nasıl bir karşılık buluyor?
Türkiye'de birçok alanda ve birçok sanat dalında olduğu gibi rap müzik üreticisi olmak da bir hayli zor. Kendi imkanlarımız ve kısıtlı materyaller ile fikirlerimizi insanlara aktarmaya çalışıyoruz. Devlete bu konuda vergi ödemediğimiz için olsa gerek ciddi bir maddi karşılık bulmamız da oldukça zor. Öncelikli amacımız tabii ki insanlar tarafından anlaşılmak fakat yirmi senedir toplumumuz rap müzik konusundaki önyargılarını tam anlamıyla kırabilmiş değil. Hiphop kültürü ülkemizde ne yazık ki sıradan bir alt kültür olarak görülüyor. İnsanlara bu kültürün içeriğini ve ortaya çıkış amacını tam anlamıyla bilmediği için ne yazık ki biz de bu kültürü kendi sınırlarımız içerisinde yaşayabiliyoruz.
Hip-Hop kültürünün çıkış noktası nedir?
Hiphop kültürü Amerika'nın kenar mahallelerinde, ten renkleri nedeniyle suçlu olarak yaftalanan ve dışlanan asi gençlerin yarattığı bir kültür. Yüzlerce yıldır sömürgeleştirilmiş ve köleleştirilmiş siyahilerin modern çağda yarattığı bir devrim olarak da niteleyebiliriz. Bu kültürün zenci ve Afro-Amerikanlardan çıkıp dünyanın her yanına yayılması bu devrimin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.izi insanlara aktarmaya çalışıyoruz. Devlete bu konuda vergi ödemediğimiz için olsa gerek ciddi bir maddi karşılık bulmamız da oldukça zor. Öncelikli amacımız tabii ki insanlar tarafından anlaşılmak fakat yirmi senedir toplumumuz rap müzik konusundaki önyargılarını tam anlamıyla kırabilmiş değil. Hiphop kültürü ülkemizde ne yazık ki sıradan bir alt kültür olarak görülüyor. İnsanlara bu kültürün içeriğini ve ortaya çıkış amacını tam anlamıyla bilmediği için ne yazık ki biz de bu kültürü kendi sınırlarımız içerisinde yaşayabiliyoruz.
“HİÇBİR KARANLIK SONSUZA DEK SÜRMEZ”
Karanlıktan Kaçanlar parçandan hareketle, ülkedeki siyasi durum hakkıda neler söyleyebilirsin?
Aslında söylemek istediklerimi zaten Karanlıktan Kaçanlar şarkısında kağıda döktüm. Yine de konuyu biraz daha açacak olursak ülke olarak bulunduğumuz durum çok kötü ve her geçen gün özgürlükten bir adım daha uzaklaşıyoruz. Olayı sadece siyasi boyutuyla ele almamak lazım. Şarkıda anlatmak istediğim asıl şey sadece bizi yöneten kişinin değişmek zorunda olması ya da yönetim sistemimizin açıkları değil. Ben bütün canlı türleri gibi insan ırkının da kutsal olduğuna inanıyorum ve yönetilmek/eğitilmek gibi kavramlar aracılığıyla kalıplara sığdırıldığımızı ve bu nedenle kendimiz olamadığımızı düşünüyorum. Karanlık bir çağdayız. Gençlerin olabildiğince kısıtlandığı, kadınların sürekli olarak aşağılandığı, insanların kendine ait fikirlerini rahatça belirtemediği, karmaşık ve kinle beslenen bir toplum yapısına doğru hızlı bir şekilde evriliyoruz. Şarkıdaki ana tema da kandırıldığımızı ve gün geçtikçe daha fazla ezildiğimizi fark etmemiz, bu doğrultuda da sesimizi çıkartarak somut bir şeyler yapmamız gerektiğidir. İnsanlara kalbimden ve zihnimden geçenleri anlaşılabilir bir şekilde aktarabilip bu konuda az da olsa bir farkındalık yaratabildiysem bundan memnuniyet duyarım. Hiçbir karanlık sonsuza dek sürmez. Bizi ne kadar dibe ittirirlerse ittirsinler, bir şekilde bu bataklıktan kurtulacağız. Ki bunun ilk sinyallerini Gezi Direnişi’mizde verdik. İnanmalıyız, eninde sonunda farklılıkları zenginlik olarak kabullenip bir olmayı başaracağız.