İstismarcılara özgürlük, çocuklara cehennem
Çocuk istismarında evlilikle cezasızlığın önünü açan önergeyi Sevda Karaca yazdı.
Sevda KARACA
Mayıs ayında Mecliste kurulan Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu
479 sayfalık raporla, çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesi, çocuk evliliğinin teşviki, şiddete karşı kadınların korunma hakkının sınırlandırılması, boşanmanın zorlaştırılması, nafaka ve mal paylaşımı haklarının yok edilmesi, aile danışmanlığının, ama esasen aile hukukunun dini temele oturtulması önerilerini yapmıştı. Kamuoyunun ve kadın örgütlerinin tepkisini çeken bu önerilerin her biri o günden bugüne atılan adımlarla birer “yasa maddesi olarak” karşımıza çıkarılıyor.
Rapor, çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca “sorunsuz” ve “başarılı” bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanmasını öneriyordu. Önerinin yasalaşması için adımı AKP 17 Kasım gecesi attı. AKP'li 6 vekilin imzasıyla Meclis Genel Kurulunda cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 213. maddesine bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını teklif eden yasa düzenlemesi önergesi verildi. Yani istismarcının "evlilikle" cezadan kurtarılması istendi!
ADALET BAKANI'NDAN SUÇA ONAY VEREN AÇIKLAMALAR
Meclis salonunda "bu düzenleme çocukların tecavüzcülerle evlendirilmesi düzenlemesidir" diyen CHP'li vekillere Adalet Bakanı Bozdağ şöyle bir yanıt verdi: "Şu anda cezaevlerinde pek çok kişi var, bu yönde tutuklanmış ve hüküm giymiş kişi. Düğün yapılmış, dernek yapılmış, gelmişler, hediyeleri takmışlar, resmen evlenmişler; medeni kanun anlamında değil, yani halk arasında kabul şeklinde söyleyelim. Ve bunun savcı düğününe gelmiş. Burada bir dram var. Biz tecavüz edenlerin tecavüz ettikleriyle evlenmesini öngören bir teklife 'Evet' demiyoruz. Bu teklifte de çok açık: 'cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın...' Yani, bu tür evlilikler nedeniyle ortaya çıkan bir durum var... geçici konuyor bu, ileriye dönük bir uygulaması bunun kesinlikle olmayacak. Şu anda evlenmiş kadın, dışarıda mağdur; çocukları var, onlar ayrı mağdur. Bizim burada bu dramı... 'Kamuoyu ne der, falan ne der?' diye bakarsak, burada kadın en büyük mağdur oluyor, çocuklar başka bir mağdur oluyor ve büyük bir sıkıntı var... küçük yaşta evlilikleri teşvik etmeye dönük bir adım atmıyoruz. Mevcut kanunumuz bu anlamda bir kültür oluşturdu. Türkiye genelinde yaklaşık 3-4 bin civarında böyle içeride olan olduğunu değerlendiriyoruz. Bu, Türkiye'nin her yerinde olduğu için de bu cezalar etkin bir kültür oluşturdu ve caydırıcılık da yaptı. Bundan sonra eminim ki aynı şey olmayacaktır."
Boşanma Komisyonu çalışmalarını sürdürürken de çocuk yaşta evlendirilen ve evlendikleri kişilerin cezaevinde olması dolayısıyla mağduriyet yaşadığı söylenen 3 bin kadının kendilerine başvurduklarını söylemişti. Bozdağ, komisyona başvurduğunu iddia ettiği kadınların "haklarını" savunduklarını söyleyerek kadın ve çocuk hakları örgütlerinin mücadeleyle değiştirdikleri Türk Ceza Kanunu'nu 2004'ten önceki geri haline döndürmek istiyor.
‘ÇOCUĞUN RIZASI VARDI’ DİYEN AKLANACAK
Ülkenin Adalet Bakanı, ülkesinin yasalarına göre suç olan bir fiili, çocuk yaşta evliliği, “Halk arasında kabul edilen resmi bir şey” olarak ifade ediyor, yasalara göre bu evliliklere karşı soruşturma başlatması gereken devlet görevlilerinin bu düğünlere katılarak suç işlediğini görmezden gelmemizi istiyor, kamuoyunun tepkisini küçümsüyor, çocuk yaşta evliliklerin yarattığı mağduriyetleri kullanarak yeni mağduriyetlere yol açacak yasanın onaylanmasını talep ediyor! Hem çocuk evliliklerini meşrulaştırıyor, hem de çocuk istismarına "evlenirsin, kurtulursun" cezasızlığı getirerek yeni çocuk istismarlarının önünü açıyor.
Meclise sunulan önerge kabul edilirse 16 Kasım 2016 tarihine kadar bu suçları işleyen failler "cezasızlıkla" ödüllendirilecek. Eğer mecliste bu önergeyle beraber konuşulan "çocuk istismarında rıza yaşının 12'ye indirilmesi" değişikliği de yapılırsa cezaevinde hiç istismarcı kalmayacak! Ne şimdi ne de sonra! Çünkü
şimdi yargılanan istismarcılar da, bundan sonra istismar suçu işleyenler de “çocuğun rızası vardı” diyerek cezadan kurtulabilecek. İstismarcılar için cennete, çocuklar için cehenneme hoşgeldiniz!
AKP ADIM ADIM ‘ÇOCUK EVLİLİKLERİNİ’ NASIL MEŞRULAŞTIRDI?
Adalet Bakanı Bozdağ, tartışmalara neden olan düzenlemeye ilişkin Twitter üzerinden "Küçük yaşta evlilikleri önlemek için Türkiye'de en önemli tedbirleri Ak Parti hükümetleri aldı" dedi. Ancak son 10 yıldır AKP eliyle yapılan düzenlemelerin çocuk evliliklerin önünü nasıl açtığı ortada.
* 4+4+4 sistemiyle örgün eğitimdeki kız çocuklarının sayısında ciddi düşüş yaşandı. Bu sistemle ilk dört yıldan sonra kız çocuklarının dini gerekçelerle okuldan alınmasının ve öğrenimlerine “açık öğretim” şeklinde devam etmelerinin önü açılmıştı. Sonuç ortada; 2014 yılında ortaokuldan mezun olan 36 bin 401 kız çocuğu açık liseler de dahil olmak üzere hiçbir kuruma kayıt yaptırmadı. Bu çocuklara ne olduğuna ilişkin resmi veriler yok.
* 2009 Temmuz’unda Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik değişikliğiyle lise ve ortaokul öğrencilerinin nişanlanmasını serbest bıraktı.
* 2013 yılının eylül ayında evli öğrencilerin açık öğretim lisesine yönlendirilmesi düzenlemesi getirildi. Yani lise çağlarında evliliğin önünü açıldı. Avrupa Komisyonunun 2014 tarihli bir raporu Türkiye’de kız öğrencilerin yüzde 40’ının eğitimi erken bıraktığını gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre erken evlilik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97.4’ü kız öğrenciler.
* Aile Bakanlığının kamuoyundan sakladığı şiddet araştırması, Türkiye’de kadınların yüzde 26’sının 18 yaşını tamamlamadan evlendirildiğini ortaya koyuyor. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması sonuçlarına göre bugün Türkiye’de her 3 evlilikten biri, kadınlar çocuk yaştayken gerçekleşmiş.
* Sadece 2014 yılında 20 bine yakın aile 16 yaşından küçük kızlarını evlendirebilmek için dava açtı. Hükümetin ön açıcı tutumu mahkemelerin evlendirmelere izin veren kararlarını çoğaltıyor.
* 2015’in mayıs ayında Anayasa Mahkemesi, resmi nikah kıymadan dini nikah kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini öngören maddenin kaldırılmasına karar verdi. Yani resmi nikahtan önce dini nikah yapılmasını cezasız bıraktı.
* AKP iktidarı kadın örgütlerinin mücadelesiyle kaldırılmış olan eski Türk Ceza Kanunu'nun 434. maddesini yeniden tedavüle sokmak için kamuoyunu ikna etmek üzere kampanya başlattı. 2004 yılında yapılan düzenlemeden önce "ırza geçme, ırza ve namusa tasaddi, 15-18 yaş arası mağdur ile rızası ile cinsel ilişkide bulunmak, kaçırma- alıkoyma ile ilgili suçlardan hakkında dava açılan kişi mağdur ile evlendiğinde hakkında açılan kamu davası ya da hüküm verilmiş ise cezasının çektirilmesi erteleniyor, bu durumda suçu işleyen ve iştirak edenler hakkındaki dava ve ceza düşüyor"du. Şimdi, bu önergeyle geride bırakılan bu çağdışı yasa maddesi yeniden yürürlüğe sokulacak.
* Şu anda mecliste yapılan görüşmelerde AKP kadın örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen TCK'nın 103. maddesinde bir düzenleme yapılarak cinsel ilişkiye rıza yaşını 12’ye indirmek istiyor. Eğer bu düzenleme gerçekleşirse şu anda görülmekte olan cinsel istismara ilişkin ceza davalarında yargılanan ve bundan sonra meydana gelecek istismar vakalarında yargılanacak olan çok sayıda istismarcı “çocuğun rızası vardı” diyerek cezadan kurtulabilecek.
‘YERLİ VE MİLLİ’ ÇİZGİ ÇOCUK İSTİSMARINI ‘ADETLERE UYGUN’ GÖRÜYOR
Çocuk yaşta evlilik Türkiye'nin de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelere göre bir suç ve üstelik de devletin bu evlilikleri önleme yükümlülüğü var. Bu önerge, çocuk evliliklerini önlemek bir yana, bu evlilikleri yasalar nezdinde de meşrulaştırmak için yapılan bir hamle. Bu önerge kabul edilirse Türkiye, sorumluluk taşıdığı pek çok yasal yükümlülüğü yerine getirmeme kapısını da sonuna kadar aralayacak. Bu, kadınların ve çocukların pek çok yasal hakkının bir anda ortadan kaldırılabilme "özgürlüğü" tanıyacak AKP iktidarına.
Bu tartışmalar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarif ettiği "yerli ve milli haklar" ekseninde de bir anlam taşıyor. Erdoğan'a göre "evrensel eşitlik" bir safsatadan ibaret, haklar ve özgürlükler her kültürün, her milletin kendi örf ve adetlerine göre şekillenmesi gereken şeyler. Tam da bu yüzden "Eşitlik yok, adalet var" diyen Erdoğan'ın sözlerinin üzerine AKP'nin kadın politikalarını oluşturan kadın örgütleri "Batı'nın normlarını koyduğu eşitlik ve özgürlük hakları bizim ülkemizin ihtiyaçlarına uymuyor. Her yerelin kendi örf ve adetlerine uygun biçimde düzenleme yapılmasına ihtiyaç var" diyerek kadınların evrensel ölçütlere göre sahip olduğu bütün hakların ortadan kaldırılabilmesine kılıf hazırladı. Çocuk yaşta evlilik de bu anlayışa göre "örf ve adetlere uygun" olduğu için meşru!
EVLİLİK ÖLÇÜSÜ 6 YAŞ!
Çocuk yaşta evliliklerin meşrulaştırılması için kamuoyunu ikna çabaları medya üzerinden de tam gaz sürüyor. CNN Türk'te yayınlanan “Şirin Payzın ile Ne Oluyor?” programına katılan Eski AKP Van Milletvekili adayı, yazar Vahdettin İnce, “Başka kültürlerde oluşmuş algılar evrensel hukuk olarak dayatılıyor. Öyle bir şey yoktur, 18 yaş falan, kanunen böyle bir sınırlandırma getirilmiş olabilir ama bu doğru değil. Neden 18 yaşına kadar beklesin ki?” diyerek çocuk istismarını savundu. “Bizim kültürümüzde reşit olmak ile Avrupa'da reşit olmak aynı değildir. Bizde reşit olmak kız çocuğu için muayyen halleridir, erkek çocuğu için ihtilam durumudur. Toplum değerlerini göz önünde bulunduracaksan yasayı buna göre kurarsın” diyerek sözlerini sürdürdü.
Hükümete yakınlığıyla bilinen Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız da “7 yaşında bir kız çocuğu, 25 yaşında erkek çocuğu ile veya 7 yaşında bir erkek çocuğu, 25 yaşında bir kız ile nikahlanabilir. Nikahlanmalarında sakınca yoktur. Evlilik için bir yaş söz konusu değildir. 10 yaşında, 7 yaşında, 6 yaşında nikaha engel bir durum yoktur” demişti. Yıldız, bu sene Kızılcahamam'daki AKP Gençlik Kolları İl Başkanları ve MKYK üyelerinin eğitime alındığı kampta “Ölçülerimiz” konulu eğitim verdi.