‘Afet değil, alınmayan önlemler ve taşeronlaştırma öldürdü’
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, Siirt’teki maden faciasıyla ilgili olarak, ‘Afet değil’ dedi.
Hasan AKBAŞ
Diyarbakır
Siirt’te Ciner Grubuna bağlı Park Teknik şirketinin faaliyet gösterdiği bakır madeninde incelemelerde bulunan Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, şirket yetkilileri ve hükümet kanadından gelen ‘doğal afet’ açıklamalarına tepki göstererek, “Bu tür kazalar, özellikle altını çizmek gerekir ki, afet değil, önlenebilir durumlardır” dedi, taşeronun yasaklanması gerektiğini ifade etti.
Evrensel’e konuşan Yüksel, yaşanan facianın bir doğal afet olmadığını belirtti. Detaylı incelemelerin ardından nedenlerin ortaya çıkacağını kaydeden Yüksel, “Bu tür faciaları doğal afet sonucu değil, şev kayması olarak tanımlıyoruz. Yani, 1620 ile 1680 derinliği ve 350-400 metre çapındaki bir alanda gerçekleşen dairesel kayma dediğimiz şev kaymasıyla yaklaşık 1.2 milyon ile 1 buçuk milyon metreküplük bir alanda açığa çıkan, serbest kalan malzemelerin işçilerin üzerine gelmesiyle yaşanmış bir faciadır. Bu yağış olmadığı zamanda da, sıcak havada da, yağışlarda da görülebilecek olan, önlem alınmamış, alınmadığı için de yaşanması her şekilde olası bir durumdur” diye anlattı.
‘TAŞERON YASAKLANMALI’
Önceden önlem alınsa bu tür olayların yaşanmayacağının altını çizen Yüksel, “Bu tür kazalar, özellikle altını çizmek gerekir ki, afet değil, önlenebilir durumlardır” diye konuştu. Facianın teknik nedenlerinin detaylı incelemeler sonrası çıkacağını belirten Yüksel, yaşanan durumun özelleştirme politikalarının da bir sonucu olduğuna dikkat çekti. Sahanın 2004 yılında özelleştirildiğini belirten Yüksel, “Kazaların yaşanmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi de özelleştirmedir. Burada taşeronlar marifetiyle üretim yapılmaktadır. Bu da taşeron firmaların üretim zorlamasıyla hızlı ve ucuz üretim yapmalarına neden oluyor. Özelleştirme sona ermelidir. Taşeronlaştırmanın önü kapatılmalı ve yasaklanmalıdır. Kazaların en önemli ve başlı nedenleri bunlardır. Soma’da da öncesinde de ve bugün de aynı şeyleri söylüyoruz. Bu yaşananlarla birlikte madencilik sektörünün, devlet yetkililerinin ve meslek odaları, örgütlerinin bir masa etrafında buluşması gerekmektedir” diye konuştu.