Bir satranç tahtası Ortadoğu
35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarında Evrensel Basım Yayın tarafından “Bir satranç tahtası Ortadoğu” adı altında bir panel düzenledi.
Panelde Fehim Taştekin, Ercüment Akdeniz ve Ayşe Hür konuşmacı olarak katıldı. Fehim Taştekin “Rojava ve Kürtler” hakkında, Ercüment Akdeniz “Mülteciler ve Suriye Krizi”, Ayşe Hür ise “Sykes-Picot Anlaşması ve öteki tarihe” dair panele katkı sundu.
Panelde ilk sözü Ayşe Hür söz aldı. Son zamanlarda Ortadoğu’nun içinde bulunduğu durumun Sykes-Picot Anlaşmasının sonucu olduğunu söyleyen Hür, “Bugün Ortadoğu’da yaşanan sıkıntılar, gerilim alanları bu anlaşmayla çizilen sınırlardan kaynaklanıyormuş gibi algılanıyor. Bu doğru değil. Dünyanın bütün ulus devletlerinin sınırları büyük devletler tarafından neredeyse benzer şekillerde çizilmiştir. Latin Amerikaya gidin, Afrikaya gidin birçok duyarlılığı gözden kaçıran, birçok çatışmayı çözmeyi değil büyük devletlerin sınırlarını korumayı amaçlanmıştır. Ama hiç birinde Ortadoğu kadar ateşli sahneler yaşanmaktadır” dedi.
Daha sonra Fehim Taştekin panelde söz aldı. Türkiye’nin Rusya ile bir mutabakat sağladığını ve Suriye’ye girdiğini söyleyen Taştekin, “Buradaki temel amaç Rojava’daki özerkliği bir şekilde kaldırmak. El Bab İŞİD’ten alınırsa ve sırada Rakka operasyonunda Türkiye kazanırsa bir çember oluşacak. Rojava meselesi Türkiye’nin içerde Kürtlerle olan barış sürecini etkilediği gibi Türkiye’nin Suriye politikasını da değiştirmiştir. Kürtler öncülüğündeki yönetimi ortadan kaldırmak. Bütün hikaye bunun üzerinde dönüyor” dedi.
PAZARLIK MASASINDAKİ MÜLTECİLER
‘Sığınamayanlar’ kitabının yazarı Ercüment Akdeniz ise, “Türkiye hükümeti aslında Suriye’de büyük bir göçün olmasını istedi. Göç olduktan sonra mülteciler için statü sorunu başladı. Geçici koruma kanunu çıkardılar. Bu geçici koruma kanunu birlikte geçici çalışma kanununu da devreye soktular. Bu kanunla birlikte bütün uluslararası anlaşmaları yok saydılar. 3 milyon mülteci ne olacak meselesi yeni bir durum kazandı. Cerablus operasyonuyla birlikte yeni güvenli bir alan diyerek işgalin de gerekçesi yapıldı” diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde açlıktan hayatını kaybeden Nuh bebek hatırlatan Akdeniz “Açlıktan ve soğuktan Nuh bebek hayatını kaybettı. Alan bebek gibi bizi sarstı. Türkiye’de yaşayan mültecilerin barınma, sağlık güvencesi sağlanmış değil. İkinci bir olay ise Kumkapı geri gönderme merkezinde bir isyan çıktı yüze yakın mülteci firar etti. 6 yıldır rehin alarak bu kitleyi bir pazarlık malzemesine dönüştürüyorlar” dedi. Akdeniz, Son KHK’lerla kapatılan 370 dernek arasında yer alan Göç Der, Rojava Derneği, Gündem Çocuk Derneği’nin mülteciler için yaptıkları çalışmaların öneminden de bahsetti. (İstanbul/EVRENSEL)