21 Kasım 2016 00:54

Ford işçileri: Sözleşme işçinin onayına sunulmalı

Arzu ERKAN
Kocaeli

Bir yanda Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu kimi fabrikalarda süren EMİS grup sözleşmesi, bir yanda Türk Metal’in ERDEMİR’de MESS’le yürüttüğü sözleşme görüşmeleri... Patronların dayatmaları nedeniyle tıkanan ve metal işçilerinin yeniden hareketlendiren bu süreç, 2017 Eylül ayında başlayacak MESS grup toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunan fabrikalardaki tartışmaları da iyiden iyiye alevlendirdi. Patronların görüşmeleri süren sözleşmelerdeki tutumunun, 2017 MESS sözleşmesine ilişkin ipuçları vereceğini düşünen Ford Otosan işçileri ve aileleri, çalışma koşullarının ağırlığına karşılık ücretlerin son derece düşük olduğu sektörde temel taleplerinin insan onuruna yaraşır bir ücret olduğu bildirdi. Yapılan eylemlere de dikkat çeken işçiler “Asıl sorun sözleşme taslağının işçilerle hazırlanıp, hazırlanmayacağı, işçinin onayının alınıp alınmayacağı” dedi. 

‘ŞANSLILAR’ GRUBU

Ford Otosan işçilerinin içinde bulunduğu durumu ve taleplerini konuşmak için biri 10, diğeri 2 yıldır Ford’da çalışan işçilerin evlerine gittik. İlk önce 10 yıllık işçinin evine konuk olduk. Eşi de çalıştığı için kendini “fabrikanın şanslılar grubundan” sayıyor. Saat ücretinin 8 lira 44 kuruş olduğunu ifade eden işçi, eşinin çalışmadığı koşullarda ay sonunda eline geçen 2 bin lira ile yaşamlarını sürdürmelerinin mümkün olmadığını dile getirdi. İşçi, aile bütçesini şöyle anlattı: “Evi yeni aldık 800 lira geri ödememiz var. Daha uzun yıllarda borç ödeyeceğiz. Aylık elektrik, su, doğalgaz faturaları 150-200 lira arasında değişiyor. Henüz havalar soğumadı. Birkaç haftaya kalmaz doğalgazı da yakarız. 250-300 lira da o tutsa vay halimize. En ufak bir market alışverişinde bile 100 lira vermeden çıkamıyorsun. Maaşı aldığımız gün oturuyoruz. Nereye, ne vereceğimizi hesaplıyoruz. Zaten kasa da eşimdir.” 

İlkokul 4. sınıfa giden bir çocukları olan aile için okul masrafları bile başlı başına bir külfet. İşçinin eşi “Devlet okulu olmasına rağmen bu ay 150 lira ödedik masraflara. Harçlık vermesen olmaz. Bu çocuk ne yer, ne içer okulda? Eşimin montu bayağı eskidi, artık kullanılamaz durumda. Ne yapalım önceliği çocuğa verdik. Bu ay ona mont aldık artık bir sonraki ay da eşime alırız. Zaten kredi kartı da olmasa bütün bunların üstesinden gelmemiz mümkün değil” diye anlattı bu durumu. 

KOCA HOLDİNGDE ASGARİ ÜCRETE ÇALIŞIYORUZ

10 yıldır çalışmasına karşılık, işe yeni giren işçiyle arasındaki saat ücreti farkının sadece 20 kuruş olduğunu anlatan işçi şöyle devam etti: “Ben çalıştığım 10 yıl boyunca 5 sözleşme gördüm. Asgari ücrete gelen son zam bizim bu 5 dönemde zam almadığımızı aslında bu sözleşmelerin nasıl komik rakamlarla imzalandığını açığa çıkarmış oldu. Geçen yıl ki direnişte, asgari ücrete gelen zamla birlikte ek zam talep edilmesi de bu gerçeğe bir isyandı. Biz koca holdinglerde asgari ücrete çalışan işçileriz ötesi yok işte.” 

Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın 2017 sözleşmesinin çığır açacağı yönündeki sözlerine de değinen işçi “Biz ondan buna benzer sözler çok duyduk. Geçmişte de yüzde 4,5 zamma imza attığında ‘büyük bir zafer’ demişti. O dönem enflasyon 1,18’di. Denir ya, karnımız tok bizim bu sözlere. Ben ERDEMİR’de tıkanan sözleşme görüşmeleri sonrası yapılan eylemlerin de ‘işçilere biz değiştik, mücadele ediyoruz’ demek için yapıldığını düşünüyorum. Birleşik Metal-İş’in EMİS’le tıkanan görüşmeler sonrası yaptığı eylemler de Türk Metal’i baskılamış olabilir. Çünkü her iki sendikada bütün bu gelişmelerin tüm işçilerce takip edildiğini biliyor” diye konuştu. 

ASIL ÖNEMLİ OLAN TASLAĞIN İŞÇİLERLE HAZIRLANIP, HAZIRLANMAYACAĞI

Kendileri için asıl önemli sorunun 2017’de MESS’e sunulacak taslağın işçilerle hazırlanıp, hazırlanmayacağı olduğunu kaydeden işçi “Yaşam koşullarımızı anlattık size. Bu koşulların nasıl ortadan kalkacağını da en iyi bir biliriz. Yoksa ayda 15-20 bin lira maaş alan, kendileri de patronlaşmış sendikacılar bilmez bizim durumumuzu. Bilselerdi zaten bunca yıldır bizi yoksulluğa mahkum etmezlerdi. O yüzden işçiler tarafından hazırlanmalı sözleşme taslağı. Anketler yapılmalı fabrikada, işçilere ne istediği sorulmalı. İşçilerden gelen önerilerle hazırlanacak taslak da MESS’ten önce bize sunulmalı. Sunulmalı ki bakalım isteklerimiz yer almış mı taslak da? Önce bizim onayımız alınacak, sonra MESS’e sunulacak. Bence olması gereken bu” diye konuştu. 

“Holdingler kâr oranlarına göre zam yapmalı, kendileri büyürken işçilerini enflasyona ezdirmemeli” diyen işçinin sözlerini eşi de hararetle destekledi. Ford işçisinin 2017 sözleşmesinden talepleri şöyle: “Bir kere sözleşme süresi 2 yılı asla geçmemeli. İlk altı ay için de en az 500 lira zam yapılmalı. İkramiyeler maaşın içinde verildiği için çıplak maaşımızı göremiyoruz. İkramiye maaşın dışında yılda 4 kez toplu verilmeli. Asgari ücrete gelen zamla birlikte ortaya çıkan adaletsizlik giderilmeli. Maaşlar eşitlenecekse tabanda değil tavanda eşitlenmeli.” 

‘1 KİLO PORTAKAL ALACAĞIMA YARIM KİLO ALIYORUM’

Metal direnişi sonrası peyderpey yaşanan işten atmalar ve yeni işe alımlarla birlikte Ford Otosan’da çalışan işçiler neredeyse yarı yarıya yenilendi. Şu an 1 ve 5 yıl arasında kıdemi olan işçiler fabrikanın ana gövdesini oluşturuyor. 2017 sözleşmesi bu işçilerin büyük bölümünün ilk sözleşmesi olacak. Genç işçiler kendilerini eski işçilere göre parasal anlamda daha ‘şanslı’ sayıyor. Nedeni de 10 yıllık işçilerle ücretlerinin neredeyse aynı olması. 

2 yıldır Ford Otosan’da çalışan bir işçi saat ücretinin 8,25 kuruş olduğunu söyledi. Kendini eski işçilere göre ‘şanslı’ saysa da 2017 sözleşmesi ile eski işçilerin mağduriyetinin giderilmesini ve tüm işçilere hak ettikleri oranda zam yapılması gerektiğini düşünüyor.

ÇOCUK OLMAYINCA...

2 yıllık işçi “Ben yeni evliyim, çocuğum yok. Eşim çalışmıyor ve kirada oturuyorum. Fazla mesailerle elime ayda 2 bin 200 lira para geçiyor. 400 lira kira veriyorum. Bu ay elektrik faturası 65, su faturası 30 lira geldi. Doğalgazı birkaç gündür yakıyoruz 100 lira da o gelse, 103 lira vakıf için kesinti yapılıyor, özel sağlık sigortası için 50 lira, bunlar bizden zorunlu yapılan kesintiler. 56 liramız sendika aidatına gidiyor valla kalanı da mutfak masrafına harcıyoruz. Yalan olmasın ayda bir de olsa eşimle sinemaya gidiyoruz. Çocuk da olmayınca biz daha rahatız diğer arkadaşlara göre” dedi.

Lüks harcamalardan kaçındıklarını, sürekli harcamalarından kısmak zorunda kaldıklarını ifade eden işçinin eşi ise şunları dile getirdi: “Çok sıkıştığımızda kredi kartına yükleniyoruz onu da yapmak istemiyoruz. Sonra o borcun altından kalkmak daha zor. Ben her ay küçük küçük biriktirmeye çalışıyorum. Bir kumbaram var. Her gün ona biraz para atıyorum. Bu yıl tatile benim bütün bir yıl kumbarada biriktirdiğim para ile gittik. 1 kilo portakal alacağıma yarım kilo alıyorum bu hafta. Kalanı kumbaraya atıp biriktiriyorum. Böyle işe yarıyor işte.”

ZAM KİRA BEDELİNİN ALTINA DÜŞMEMELİ

2 yıllık işçinin bu sözleşmeden beklentisi eski-yeni ayrımı yapmaksızın herkesi memnun edecek bir ücret zammı. İşçi “Aslında biz aynı işi yapıyoruz. Ama bakıyorum yanı başımdaki arkadaşım 10 yılını vermiş. 10 yıldır bu fabrikanın pisliğini çekiyor ve benim kadar para alıyor. Bence de bu adaletsiz. Üstelik bu durum eski ile yeni işçiyi de karşı karşıya getiriyor. Kırgınlıklar oluyor. Buna bir çözüm bulunmalı. Herkesi memnun edecek, mağduriyetleri giderecek, ortalamayı yükseltecek bir zam olmalı. Bence o zam da bir kira bedelinin altına düşmemeli” dedi.

Evrensel'i Takip Et