Şirket önlem alsaydı çocuklarımız ölmezdi
Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Maden köyünde meydana gelen faciada yakınları toprak altında kalan aileler, yürütülen çalışmalardan şikâyetçi.
Mahmut RUVANAS
Lezgin AKDENİZ
Kaymanın meydana gelmesinde Ciner Şirketler Grubu’nun yüzde yüz suçlu olduğunu söyleyen aileler, “Şirket üretim yerine güvenliğe önlem verseydi bu facia yaşanmazdı. Çocuklarımız iki bin liraya 12 saat boyunca çalışıyor. Normalde üç vardiya ve 8 saat şeklinde çalışılması gerekirdi” ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUKLARIMIZ KURTULABİLİRDİ’
Toprak altında kalan Kerem Arat’ın babası Zahir Arat, olayda Ciner’in yüzde 100 ihmalinin olduğunu söyledi. Kaymanın meydana geldiği noktada aylar öncesinden çatlakların oluştuğunu ve çatlakların dolgu yöntemiyle doldurduğunu belirten baba Arat, ihmallerin olaya davetiye çıkardığını ifade etti.
Baba Arat, tepkisini şöyle dile getirdi: “Eğer zamanında müdahale edilseydi çocuklarımızın canlı bedenlerine ulaşma ihtimalimiz daha yüksek olurdu. Çünkü birçok aile çocuğunu telefonla aramış ve telefonlar açılmış, fakat kimse konuşmamış. Bundan eminim eğer zamanında müdahale edilseydi çocuklarımız kurtulurdu. Benim çocuğum hala toprak altında. Ben ilk gün doğrudan Siirt Valisi’nin yanına gittim. Toprak altında kalan insanların ve çocuğumun kurtulması için fakat Vali ‘Şimdi çalışmak tehlikelidir’ diyerek bizi dinlemedi.”
YETKİLİLER DİNLEMEDİ
Toprak altında kalan ve halen kurtarılmayı bekleyen Yavuz Yıldız’ın daha önce de toprak altında kaldığı ortaya çıktı. Ağabeyi Yavuz’un gece vardiyasında 12 saat çalıştığının söyleyen Fatih Yıldız, “Kardeşim gece vardiyasında 12 saat çalışıyordu. Yine bir buçuk ay önce madende meydana gelen göçükte Yavuz toprak altında kalıyor. O zaman kendi imkanlarıyla göçükten çıkıyor” dedi.
Kardeşi Yavuz’un madende oluşan çatlakları gördüğünü ve bildirdiğini fakat yetkililer tarafından hiçbir önlem alınmadan ısrarla işçilerin çalıştırıldığını kaydeden Yıldız, “Normalde işçilerin 8 saat ve üç vardiya şeklinde çalışması gerekir. Fakat burada 12’şer saat iki vardiya şeklinde işçiler çalıştırılıyor” diye konuştu.
Ağabeyi Yavuz’un kurtarılmasını bekleyen Fatih Yavuz, şunları söyledi: “Yavuz aşırı yağmurun yağmasından dolayı zeminin yumuşadığını ve çalışmak istemediklerini yetkililerine bildiriyor. İşçiler çalışmak istememesine rağmen yetkililer tarafından işe gönderildiler. Şirket para gelsin de ne olursa olsun mantığıyla hareket etti. Göçük altında kalanların yakınları ses etmesin diye başımıza bir sürü asker yığdılar” dedi.
‘TEK AMAÇLARI DAHA FAZLA KÂR’
İsmini vermek istemeyen bir şirket çalışanı ise, şirketin uzun süreli bir planının olmadığını sadece günü kurtarmak için işçileri çalıştırdığını söyleyerek, “Tek amaçları günde daha fazla bakırın çıkmasıydı. İş güvenliği kaygısı yoktu. En büyük kaygıları fazla daha fazla kar elde etmekti. Bu nedenle de şirket bizi sürekli sıkıştırıyordu” ifadelerini kullandı.
Devasa maden sahasında aydınlatma ve kamera sisteminin olmadığını vurgulayan maden işçisi, “Palyeler (basamak) standartlara uygun değil. Genişliği en az yirmi metre olması gerekirken 4 veya 5 metre ile sınırlandırılmış. Şirket üretime verdiği önemi güvenliğe verseydi bu facia yaşanmazdı” şeklinde konuştu.
(Siirt/DİHABER)