Sendikacıların yaptıkları güvensizlik yaratıyor
Mata Automotiv’de çalışan bir işçi yazdığı mektupla sendika ile yaşadıkları sorunları anlattı.
Mata İşçisi
İstanbul
Kendini her platform da devrimci olarak nitelendiren ve diğer sendikalardan farklı olduğunu söyleyen Birleşik Metal-İş Sendikası yönetiminin son dönemde fabrikalarda takınmış olduğu tutum, gerçeğin çok da böyle olmadığını gösteriyor. Keşke gerçekten söylediği gibi bir tutum sergileseydi ben de böyle bir yazı yazmak zorunluluğunu kendimde görmeseydim. Hele ki Türkiye’de işçi ve emekçi kesimlerin devrimci sendikal faaliyetlere bu kadar ihtiyacı varken.
Ben yaklaşık 1 senedir Mata Automotiv’de çalışan bir işçiyim. Sendikalaşma sürecimize bir çok gazetede yer verilmişti.
Toplusözleşme sürecimiz de biz işçiler sözleşme imzalanmadan 1 gün önce yaklaşık 200 işçi şube de toplantı alıp saatlik ücretimizi taslakta 1.35 kuruş istemiştik, en az 1 lirayı kabul edeceğimizi dile getirdik. Hatta sendika yöneticilerinden bir kişi istediğimiz talepler için “Siz nerde gördünüz bunları” deyince bir arkadaşımız “Biz Mata işçileri sendikalaşma örgütlenme sürecin de örnek bir davranış sergilemiştik, bugün de toplusözleşmemizde diğer fabrikalara örnek olacak bir sözleşme imzalamak istiyoruz” sözlerini salonda hepimiz alkışlayarak desteklemiştik ve kararlıydık.
Aynı zaman da fabrikamız da çalışan tüm işçilerin kadrolu olması ve kiralık işçi olarak çalışmamasını istemiştik. Taslak sürecinde fabrikada çok fazla kadın işçi çalışmamıza ve kadınlarla özel toplantılar talep etmemize rağmen sendikadan profesyonel olarak bize kadınlar için özellikle ne gibi maddeler ekleyebileceğimizi anlatan ve yardımcı olan bir kişi gelmedi. Bizler de fabrikadaki kadınlarla kendi aramızda, kadın ve işçi derneklerinde bir araya gelerek sorunlarımızı konuşup bizim için özel bir madde olan kadınlara ayda bir gün regl iznini istemiştik. Bunu kabul etmeyen patron 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü tatil olarak tanımladı. Saatlik ücretten işçilerin bazıları memnun, bazıları değil. Kiralık işçilik maddesinde de sendika tüm yayınlarında ve gazetelerde yazdıkları yazılarda “Kiralık işçiliğe karşı ilk toplusözleşme Mata’da” diyerek başlıklar atıyor fakat sözleşmemiz de “İşyerinde özel istihdam büroları veya alt işveren kanalıyla ya da doğrudan her ne nam altında olursa olsun belirli süreli iş sözleşmesiyle işçi çalıştırılamaz. Aksi durumda çalıştırılan işçiler asıl işverenin süresi belirsiz iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi sayılır. Ancak yeni ve süreli ilave sipariş alınması gibi özel durumlarda 6 ayı geçmemek üzere ve en fazla 3 aylık süre uzatmak koşulu ile kapsam içi işçilerin toplam sayısının yüzde 10’unu aşmamak üzere belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerle aynı haklara sahip olup, toplu iş sözleşmesi hükümlerinden aynen yararlanırlar. Bu işçilerin iş sözleşmelerinin tekrarı halinde iş sözleşmeleri belirsiz süreli iş sözleşmesi haline gelir” olan madde aslında işverene de açık bir kapı bırakıldı.
Kendi tüzüğün de ve toplantılarımız da fabrikada temsilcileri seçimle belirleyeceğini söylemesine rağmen hem seçim yapmadı hem de temsilci adayı dahi olmayan kişiyi temsilci olarak atadı bu da fabrikada ki işçilerin sendikaya olan güvenini sarstı. Aynı şekil de hemen yanımızda olan Valfsan Fabrikası’nda sendikalaşma döneminde uğraşıp çabalayan, en iyi şekilde sözleşmeyi imzalamak için işin başında duran ve hem işçi arkadaşları hem de sendika tarafından Baştemsilci olarak atanan kadın işçiyi patron istemedi ve işten attı. Sendikanın yapması gereken tutum işçilere hem öğreten hem de önderlik yapacak biçimde işe alınması ve temsilcilik görevine devam etmesi için uğraşmakken sadece atılan işçiyi işe aldırdı fakat bundan sonra temsilci seçimlerine dahi katılamayacak biçimde patronla anlaştı.
Bu tür tutum ve davranışlar bizlerin sendikaya olan güvenini kıran ve mücadelede bir adım geriye iten davranışlar. Bunlar yerine biz işçileri daha da ileriye taşıyan ve bilinçlendiren bir çalışma sürdürmesini istiyoruz.