Sur’da sokağa çıkma yasağı bir yılını doldurdu
Diyarbakır Sur’da sokağa çıkma yasağı 1 yılını doldurdu. Geçen yıl içerisinde çok sayıda kişi hayatını kaybetti, kent harabeye döndü.
Aziz ORUÇ
Diyarbakır
Geçen yıl Kasım ayı sonunda başlayan ve çok şiddetli çatışmaların yaşandığı tarihi Sur ilçesinin 6 mahallesindeki sokağa çıkma yasağı bir yılını doldurdu. Çok sayıda insanın yaşamını yitirdiği, aralarında tarihi miras niteliğindeki bin 312 yapının da yerle bir edildiği, daha fazlasının da tahrip edildiği ilçedeki yıkım sürerken, kent ekonomisi de çöktü.
Tarih boyunca 33 medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır’ın Sur ilçesi, farklı inanç, kültür ve kimliğin ortak noktası olma özelliğini bugüne kadar taşıdı. Surlar, Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleri, 7 bin yıllık bir geçmişi, kiliseleri, tarihi evleri ve kendine özgü dar sokaklarla bütünleşmiş bir ilçeydi. Sur, sahip olduğu miras nedeniyle sürekli saldırılara maruz kaldı, savaşlara tanıklık etti ama tarihte direnişin şehri olarak anıldı.
YASAK BİR YILDIR ARALIKSIZ SÜRÜYOR
Sur’da 28 Kasım 2015 tarihinde Dört Ayaklı Minare’de Diyarbakır Barosu Başkanı Tarih Elçi’nin öldürülmesinden sonra ilan edilen sokağa çıkma yasağı bir yıldır kesintisiz sürüyor. Aralıksız bir yıldır süren yasakla birlikte tarihi Sur ilçesi yerle bir edildi. Binlerce kişi göç ettirildi. İlçede hala devam eden sokağa çıkma yasağıyla birlikte toplamda 5 defa sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
TANIDIK BİR İSİM: MUSA ÇİTİL
Sur’daki saldırılar ‘Bayrak-12 Operasyonu’ adıyla yürütüldü. Operasyonun başında yer alan en yüksek rütbeli isim ise 7’nci Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz’dı. Kolordu Komutanı Yılmaz’dan sonra operasyonun askeri komutasında yer alan ikinci kişi ise kamuoyunun yakından tanıdığı Musa Çitil’di. Çitil, Mardin 1993-1994 yıllarında 13 köylünün öldürülmesi olayının faili olarak yargılandı, ancak aklandıktan sonra bu operasyona görevlendirildi. Sur operasyonunun başında yer alan Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz ise darbe girişimi soruşturması kapsamında 27 Temmuz’da tutuklandı.
TARİHE GEÇTİ
Sur’da 2 Aralık 2015’ten bu yana aralıksız süren bir yıllık sokağa çıkma yasağının dünyada bir benzeri yok. 98 gün aralıksız süren çatışmaların ardından 9 Mart’ta İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın ‘Operasyon bitti’ açıklaması üzerinden yaklaşık 9 ay geçmesine rağmen ilçede yasak kalkmadı. Çatışmalar boyunca ağır silahlarla yerle bir edilen ilçe sonrasında iş makineleriyle yıkılmaya başlandı.
BİR ORDU GÖNDERİLDİ
Sur’da ilan edilen yasakla birlikte çatışmalar her geçen gün artarken, ilçeye ilk olarak polis özel harekat ve jandarma özel harekat timleri girdi. Daha sonra tank ve korucular devreye konuldu. Sonrasında da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin birliği olan ‘Bordo Bereli’ olarak bilinen Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde 4 taburdan oluşan yaklaşık 150 kişilik birim gönderildi. Adeta seferberlik ilan edilen ilçede günlerce süren çatışmalar yaşandı.
YERLE BİR EDİLDİ
Sur’a dönük ağır silahlarla aylarca süren operasyon sonrasında binlerce yıllık tarih yerle bir edilirken, ticaret ve yaşam merkezi olan ilçede farklı inançlara ait kiliseler, camiler, konaklar, hamamlar gibi binlerce tarihi yapı da yok edildi. İlçedeki yüzlerce ev ve işyeri yapılan saldırılardan nasibini alarak kullanılamaz hale geldi. 500 yıllık tarihi olan Kurşunlu Camii'nin yakılmasının ardından Anadolu Ajansı bölgeye zırhlı araçlarla götürülerek yangın görüntüleri çekildi. Camiinin gençler tarafından yakıldığı iddia edildi. Ancak daha sonra caminin bomba atar ve lav silahlarıyla yakıldığına dair görüntüler ortaya çıktı.
BİLANÇO AĞIR OLDU
Sur'da günden güne şiddeti arttırılan operasyonda yaşamını yitirenlerin sayısı net öğrenilemedi. Ancak Sur’dan 73 kişinin cenazesi çıkarıldı. Kuşatmanın son bulması için Sur dışında yapılan protestolarda ise 11 kişi öldürüldü. Bu sürede sadece resmi rakamlara göre, 2 yüzbaşı ve teğmenin de aralarında bulunduğu 53 asker, 17 polis ve 1 korucu olmak üzere toplam 71 devlet görevlisi yaşamını yitirdi.
BİN 312 YAPI YIKILDI
Operasyonun ardından TMMOB Şehir Plancıları Odası, eski uydu görüntüleri ile yasak sonrası görüntüleri karşılaştırarak bir bilanço çıkardı. 10 Mayıs’ta elde edilen uydu görüntüsü ile yapılan karşılaştırmada bölgede toplamda bin 312 adet yapının yıkıldığı tespit edildi. Yıkılan yapıların kat adetlerine göre dağılımları ise şöyle belirlendi: 1 katlı 245 adet, 2 katlı 943 adet, 3 katlı 69 adet, 4 katlı 15 adet, 5 katlı 30 adet, 6 katlı 10 adet olmak üzere toplamda bin 312 adet yapı tamamen yıkıldı. Yıkımın olduğu bölgenin alan büyüklüğü 11,6 hektardı. Yıkılan bu yapıların içerisinde 56 Adet Tescilli Sivil Mimarlık Örneği, 68 Adet de Çevresel Değerli Yapı bulunuyor.
600 MİLYON TL EKONOMİK KAYIP YAŞANDI
Yine bir yıldır süren yasak ve saldırılar sonrasında ilçede ekonomi bitme noktasına geldi. Yasaklar, çatışmalar ardından da süren kuşatmadan kaynaklı yüzlerce esnaf kepenk kapatırken, yine bir o kadar iş yeri de iflas etti. Sur’da kapanan iş yerlerinin ekonomik kaybının 600 milyon lira olduğu düşünülüyor.
2 BAŞBAKAN PAKET AÇIKLADI AMA…
Sur’da onca yıkım ve tahribatın yaşanmasının ardından, ‘Sur’u yeniden inşa edeceğiz’ diyerek 1 Nisan 2016 tarihinde Diyarbakır’da tarihi Hasanpaşa Hanı'nda dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu teşvik paketini açıkladı. Açıklanan pakette Sur için Selçuklu ve Osmanlı mimarisine göre yapılanmasına büyük tepkilere neden olurken, Sur’un tarihi dokusuna değil, mimari ve tarihi yapısının bozulacağı tartışmaları yapıldı. Yine Davutoğu’nun “Sur’da bir evim olsun istiyorum” açıklaması da tepkilere neden oldu. Teşvik paketinin açıklanmasının ardından Sur’da gün geçtikçe yıkım arttı.
Sur’daki mağduriyet giderilmeden Davutoğlu başbakanlık görevinden 5 Mayıs 2016 tarihinde istifa ederken, yerine 22 Mayıs’ta Binali Yıldırım seçildi. Davutoğlu’nun açıkladığı Sur teşvik paketi gibi Başbakan Binali Yıldırım da 4 Eylül’de Cahit Sıtkı Tarancı Kültür ve Kongre Merkezi’nde 23 ili kapsayan “Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi” adı altında bir paket açıkladı. Başbakan Yıldırım, “Sur için 1,9 milyarlık yatırım yapıyoruz” açıklamasında bulundu. O günden bu güne de Sur’da yıkımın ötesine geçilmedi.
CENAZELER AYLARCA VERİLMEDİ
Sur’da çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren YPS ve YPS-JIN üyelerinin cenazeleri günlerce sokak ortasında kaldı. Polis ve askerler ailelerin cenazelerini almasına izin vermedi. Mesut Seviktek, İsa Oran, Ramazan Öğüt ve Rozerin Çukur'un aileleri, çocuklarının cenazelerinin verilmemesi üzerine 2 Ocak'ta İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde açlık grevine başladı. Açlık grevi süresince birçok kesimden ailelere destek ziyaretleri olurken, diğer yandan cenazelerin verilmesi için girişimlerde bulunuldu. 19 gün süren açlık grevlerinin ardından Seviktek ve Oran'ın cenazeleri 27 gün sonra ailelerine verildi.
HAKAN ASLAN’IN CENAZESİ HALA BULUNAMADI
Aileler cenazelerinin verilmesi talebiyle DBP ve HDP öncülüğünde 21 Aralık'ta Sümerpark'ta nöbet eylemi başlattı. Burada yaklaşık iki ay boyunca süren nöbet eyleminin ardından, aileler çocuklarının cenazelerinin bulunduğu mahallelere yüz metre uzaklıkta bulunan Dicle Fırat Kültür Merkezi'ne geçerek eylemlerine devam etti. Yasak bir yılı geride bırakmasına rağmen burada yaşamını yitiren Hakan Aslan’ın cenazesi hala alınmadı. Cenazesini almak için aylarca direnen aile, tüm çabalarına rağmen hiçbir ize ulaşamadı.
HER YERE KARAKOLLAR KURULDU
İlçede okul, yurt, otel gibi birçok yere el konularak karakola dönüştürüldü. Green Park Otel özel mülkiyet olmasına rağmen özel harekat timleri tarafından karargah olarak kullanıldı. Halit Bin Velit Öğrenci Yurdu'na ise özel hareket timleri yerleştirildi. Diyarbakır’da ve Sur’da birçok Aile Sağlık Merkezi ve okul boşaltılarak polis noktalarına çevrildi. Yine Sur’da 12 noktada güvenlik kulübeleri adı altında karakollar kuruldu.
'ACELE KAMULAŞTIRMA'
Devlet kurumlarından emniyet, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ve Bakanlar Kurulu işbirliğiyle Sur'da yeni plan devreye konuldu. 23 Mart 2016 tarihinde Koruma Kurulu'na Diyarbakır Emniyeti tarafından sunulan planda Sur’un çeşitli yerlerinde karakol ve kulekolların kurulması dahil 8 madde kabul edildi. 21 Mart günü Bakanlar Kurulu tarafından Sur'un "acil kamulaştırma" kararı onaya sunuldu. 25 Mart'ta Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, Sur'un 6 bin 300 parseli kamulaştırıldı. Kamulaştırılan parseller arasında kiliselerden hamamlara kadar yüzlerce tarihi yapı da yer aldı. (DİHABER)