İş güvencesi istedik, ihraç edildik
İzmir’de ihraç edilen kamu emekçileri ile görüştük. KESK üyesi emekçiler, iş güvencesi mücadeleleri nedeniyle ihraç edildiklerini anlattı.
Metehan UD
İzmir
Son OHAL kararnamesi ile ihraç edilen kamu emekçileri, iş güvencesi ve barış istedikleri için ihraç edildiklerini vurgulayarak, hükümetin saldırılarına karşı çözümün ancak birlikte mücadeleden geçtiğinin altını çizdiler. 677 sayılı KHK ile İzmir’de SES İzmir Şube üyesi 5, BES İzmir Şube üyesi 6, Eğitim Sen 3 Nolu Şube üyesi 2, Tüm Bel Sen 1 Nolu Şube üyesi 5 ve Tüm Bel Sen 2 Nolu Şube üyesi 8 olmak üzere toplamda 26 KESK üyesi görevlerinden ihraç edildi.
İhraç edilen SES, BES ve TÜM BEL-SEN üyesi kamu emekçileriyle, ihraçları ve kamudaki tasfiye politikaları hakkında konuştuk. Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi’ndeki görevinden ihraç edilen SES üyesi Arzu Şenel Atmaca, savunma hakkı tanımadan işten atmanın hiçbir hukuki gerekçesinin olamayacağını vurgulayarak “Sağlık alanındaki yolsuzluklara, halkın sağlık hakkını metalaştıran ve yoksulları hizmetlerden dışlayan neoliberal uygulamalara, AKP-cemaat işbirliğiyle gerçekleştirilen kadrolaşmaya karşı çıktığım, Kürt halkının yanında durduğum için ihraç edildim. Onların tarafında durmadığım için atıldım” dedi.
Dayanışma ile bu hukuksuzluğun üstesinden geleceklerini vurgulayan Atmaca, “Bir arada durduğumuz, birlikte söz söylediğimiz, karşı durabildiğimiz oranda başarılı olabileceğiz”.
PARASIZ KAMU HİZMETİ İSTEDİK
Konak Mal Müdürlüğü’ndeki görevinden ihraç edilen BES İzmir Şube Yöneticisi Abdülkadir Baydur da, biat etmeyen, haksızlığa itiraz eden, mücadele içinde olan herkesin hedefte olduğunu dile getirdi. Temel kamu hizmetlerinin parasız, nitelikli ve ulaşılabilir olmasını savundukları için iktidarın hedefinde olduklarını vurgulayan Baydur, “İktidar, kamu emekçilerinin iş güvencesini kaldırmayı, performansa göre ücret, il içi ve iller arası rotasyon uygulamalarını kamu emekçilerine dayatmaktadır. Kamu emekçilerinin tamamının güvenceli istihdamından yana olduğumuz, kamu emekçilerinin maaşlarının performans esasına göre değil, gerçek bir toplu sözleşme sistemi ile belirlenmesini savunduğumuz, her türlü rotasyon uygulamasına karşı olduğumuz için iktidarın hedefindeyiz. Ayrıca güvenceli iş ve güvenli bir gelecek talebinin yanı sıra, barışı, eşitliği, adaleti, demokrasiyi ve laikliği savunduğumuz için de hedefteyiz” dedi.
İktidarın “parti memuru” yaratmaya çalıştığını ifade eden Baydur, “Bu saldırılara, karşı AKP’ye biat etmeyen herkesin sesini yükseltmesi gerekiyor. Farklılıkları bir yana bırakarak topyekün bir mücadele içine girilmeli” çağrısı yaptı.
‘BARIŞ İSTEDİĞİMİZ İÇİN HEDEFE KONULDUK’
Balçova Belediyesi’ndeki işinden ihraç edilen Tüm Bel Sen İzmir 2 Nolu Şube üyesi Nihat Filiz de, emek ve demokrasi mücadelesinin aynı zamanda ülkede kanayan bir yaraya dönüşen Kürt sorunundan kaynaklı barış mücadelesini de zorunlu kıldığını vurguladı. Ölümler devam ederken, AKP’nin politikalarının çözümsüzlüğü derinleştirdiğini kaydeden Filiz, “Biz herkes için eşitlik, herkes için özgürlük, herkes için demokrasi ve adalet diyoruz. Bu hedeflerimiz AKP hükümetinin politikaları ile çeliştiği için de doğal olarak ihraç edilme noktasına geldik” dedi.
Kamuda taşeron sisteminin yaygınlaştırılmak istendiğini de dile getiren Filiz, “İş güvencesi olmayan, performans sistemi ile birbiri ile yarışan, etik ve ahlak ilkelerinden uzak, dayanışma ve örgütlülük ilişkilerinden uzak, birbirine rekabet ortamında mücadele eden emekçiler hedeflendi. Bu nedenle neo liberal politikalara uygun olarak kamu emekçilerinin 657 sayılı iş güvencesini getiren yasa, kamu personel yasası ile ikame edilmek isteniyor” diye konuştu. Saldırıları püskürtmenin ve yaşanılır bir ülke yaratmanın güçlü bir şekilde örgütlenmek ve birlikte mücadele etmekten geçtiğini vurgulayan Filiz, KESK’in örgütlü olduğu her işyerinde eylemler örgütlemesi gerektiğini belirterek, “Diğer yandan sadece seyirci konumunda olan, tepkili olmasına rağmen devletin baskı ve zorundan kaynaklı ölüm sessizliğine bürünen toplumu harekete geçirmek için onların vicdanına seslenen sivil itatsizlik eylemleri yapmak gerekiyor. Toplumsal muhalefet güçleri ‘tecavüz yasasında’ olduğu gibi ortak hareket ettiğinde, kadınların gösterdiği dirençli mücadeleyi gösterdiğinde AKP faşizmi önemli oranda geriletilecektir” dedi.