02 Aralık 2016 00:50

Rüştü Onur,  bugün aramızdan ayrılmıştı

Garip akımının önemli şairlerinden Sanatçı Rüştü Onur 75 yıl önce, 22 yaşında hayatını kaybetmişti. Ardında kitaplık, şiir, öykü ve mektup bıraktı.

Paylaş

İbrahim TIĞ

BUGÜN 2 Aralık… Devrekli Şair Rüştü Onur’un aramızdan ayrılışının 75. yıl dönümü. Garip akımının önemli şairlerinden olan Rüştü Onur ardında bir kitaplık şiir, öykü ve mektup bırakarak 2 Aralık 1942 tarihinde 22 yaşın baharında aramızdan ayrıldı.

RÜŞTÜ ONUR KİMDİR?

Onur, 3 Ağustos 1920 tarihinde Devrek’te doğdu. İlköğrenimini burada, ortaöğrenimini de Zonguldak’ta tamamladıktan sonra Kastamonu’da başladığı lise öğrenimine Zonguldak’ta devam etti. Zonguldak Çelikel Lisesi 2. sınıfında iken hastalığının (verem) artması nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldı. Ereğli Kömür İşletmelerinde (EKİ) maliye varidat (gelirler) memur muavini olarak çalışmaya başladı. Hastalığı şiddetlenince, önce üç ay Zonguldak’ta, sonra da Heybeliada Sanatoryumunda tedavi gördü.

İstanbul’dan Zonguldak’a dönerken Anafarta Vapuru’nda, annesi Ünyeli, babası ise Bitlis Eşrefhanoğulları sülalesinden olan Mediha Sessiz adlı bir kızla tanıştı. Bu tanışma, iki gencin hayatını değiştirdi. Rüştü Onur biraz iyileşince Zonguldak’taki memuriyet görevine döndü. Onur, yolculuk sırasında aşık olduğu Mediha’yı unutmadı ve genç kadınla yazışmaya başladı.

Mediha’yla 18 gün evli kaldı Rüştü Onur ile Mediha 7 Ağustos 1942 tarihinde Zonguldak’ta dayısının evinde nişanlandı. 15 Ekim 1942 tarihinde Beşiktaş Evlendirme dairesinde nikahları kıyıldı ve Medihaların Beşiktaş’taki evlerine yerleşti. Evliliklerinin 18. gününde Mediha karın zarı iltihabından öldü (2 Kasım 1942). Onun ölümüne çok içerleyen Rüştü de ondan tam bir ay sonra 2 Aralık 1942 tarihinde ciğerlerinden gelen kanla boğularak yaşama veda etti. İki sevdalı, İstanbul Ortaköy Mezarlığında “Boğaz’ın lacivert sularına bakan” bir sırtta yan yana yatmaktadır.

Rüştü Onur, kısacık ömrüne az sayıdaki ama kendine özgü tekniği ve üslubu olan şiirleri sığdırmış, “Garip Akımı”nın önemli temsilcilerinden biri olarak edebiyat tarihimizde yerini aldı. İlk hamurunu Zonguldak’ta Edebiyat öğretmenliği yapan, dostu Behçet Necatigil’in yoğurduğu Onur, yakın arkadaşları Muzaffer Tayyip Uslu ve Kemal Uluser’le Zonguldak ve edebiyat dünyasının simgesi haline geldi. Yeni İnsanlık, Varlık, Ses, Bağ, Servet-i Fünun, Ocak, Kara Elmas, Yeni Zonguldak, Gündüz ve Değirmen adlı dergilerde, şiir, hikaye ve denemeleri yayınlanan Rüştü Onur, dönemin önemli edebiyatçıları; Abdülbaki Gölpınarlı, Oktay Rıfat, Necati Cumalı, Salâh Birsel, Oktay Akbal, Müfide Güzin Anadol ve İbrahim Behçet Kalaycı ile arkadaşlıklar kurdu. Onur’un şiirlerinde yaşam ile ölüm hep bir bütün teşkil eder. Onu, Zonguldak’ın saçak altındaki maden işçileri, çocukları, kenar mahalle insanları, kuşları ve denizi yakından ilgilendirip hüzünlendirmiştir. Bu tutum da Onun edebiyatımızda haklı yerini almasını sağlamıştır.

VASİYETİ; ŞEHİR 86. SAYIYA ULAŞTI

Onur, 12 Eylül 1940’ta Necati Cumalı’ya yazdığı mektubunda, ‘Ey benim mektuplarıyla huzur bulduğum ve avunduğum kardeşim. Şehir’de buluşacağız. Her ne pahasına olursa olsun Şehir çıkacak… Şehir okuyucu kitlesinin karşısına yeni bir atmosferle çıkacak’ diyordu. Ömrü yetmediği için bu dergiyi çıkaramadı. Onun bu isteğini kendilerine bir vasiyet kabul eden şair ve yazarlar; İbrahim Tığ, Fahrettin Koyuncu ve Orhan Tüleylioğlu ‘Şehir’i çıkarmaya başladı. (Aralık 2004)  Zonguldak’ın tek edebiyat dergisi olan Şehir bugün 86.sayısına ulaştı. Şiirin merkezde olduğu bir şiir dergisi anlayışıyla, bir derya olan Türk şiirine katkıda bulunmaya çalışıyor. Yılmaz Erdoğan hayatlarını ‘Kelebeğin Rüyası adıyla 2013 yılında film yapmıştı.

ÖNCEKİ HABER

‘Dumanlı ve Öz’ün kaçışına hükümet seyirci kaldı’

SONRAKİ HABER

Muş Malazgirt Belediyesi'ne kayyım atandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa