'Grev yasaklarına ve OHAL’e karşı mücadele etmeliyiz'
OHAL'in kaldırılmasını ve sendikaların bunun için mücadelesini isteyen Gebzeli işçiler grev yasağını genişleten KHK'ye tepki gösterdi.
Damla ULUDAĞ
Gebze
Gebzeli işçiler mücadeleye ve dolayısıyla grev yasaklarına, hukuksuzluklara, baskılara yabancı değil. Birleşik Metal-İş üyesi metal işçilerinin grevinin hükümet tarafından yasaklanması, LG Arçelik işçilerinin polis zoruyla fabrikadan çıkarılması ve lehlerine çıkarılan kararın son anda bozulması... Sonuçlarını iyi bildikleri için hükümetin en son çıkardığı KHK ile grev yasaklarının kapsamının genişletilmesine de tepkililer. Bu KHK’nin patronları güçlendirdiğine işaret eden işçiler, OHAL’in kaldırılmasını ve sendikaların bunun için mücadele etmesini istiyor.
Geçtiğimiz yıl metal direnişi döneminde Gebze’de fiili olarak direnişler gerçekleştirmiş olan OPSAN, ZF Sacsh, Arçelik-LG işçileri ve Mecaplast işçileriyle OHAL ve yaşanan gelişmeleri konuştuk.
ARÇELİK LG İŞÇİLERİ: HUKUKSUZLUKLARI MEŞRULAŞTIRMAK İÇİN UZATILIYOR
Her ne kadar adına ‘erteleme’ denilse de Bakanlar Kurulu tarafından 60 gün süre ile ertelenen bir grevin fiili olarak yasaklandığını belirten Arçelik LG işçileri “Bizim dönemimizde de bunlar yaşandı. Biz işe iade davalarını kazanmamıza rağmen son anda yine bu karar bozuldu. Hukuksuzluk OHAL’den önce de hüküm sürüyordu. Ama şimdi ülke kanun hükmünde kararnamelerle yönetiliyor ve hukuksuz olan her şey olağanüstü hal denilerek meşrulaştırılıyor. Daha önce greve çıkıldığında yasak gelirdi şimdi OHAL ile birlikte grevlerden önce hazırlanıyor yasak kararları. Direnişler, grevler daha başlamadan bitirilmeye çalışılıyor” dedi. Patronların bir çok fabrikada kanunsuz şekilde işçi çıkardığını dile getiren LG Arçelik işçileri, şunları söyledi: “Yasalarda yer almasına rağmen sendikalaşan işçiler baskı politikaları ile karşı karşıya getiriliyor. Kanun hükmünde kararname bu konularda yayımlanmıyor ama işçi greve çıktığında, eylem yaptığında milli güvenliği tehdit eder oluyor. Bu durumda OHAL dönemi ile darbe dönemi arasında nasıl bir fark var? Bu zamana kadar çıkarılan her yasa işçi ve emekçi aleyhine çıkarılmış durumda. Aksi tek bir örnek yok.” Gebze’de kiraların 850 liraya çıktığını ifade eden işçiler, hükümetten asgari ücretle ilgili yapılan açıklamalara da tepkililer: “Asgari ücret konusunda istemenin sonu yok diyenler 1170 lira alıp 850 lira kira verip geçinmeye çalışsınlar ondan sonra konuşsunlar. Bizler direnişimiz döneminden şu güne kadar ne kazandıysak, ne kaybettiysek işçi sınıfı adına oldu bu. Bizim bireysel mücadelemizden öte fabrikalarda süren her grevi her eylemi kendi mücadelemiz gibi görmeli ve kararlılıkla birlikte mücadele etmeliyiz.”
ZF SACHS İŞÇİLERİ: OHAL İLE İŞÇİ DİRENİŞLERİ YASAKLANAMAZ
OHAL bahane edilerek işçi ve emekçilerin tüm taleplerinin bastırılmak istendiğini belirten ZF Sachs işçileri, “Gebze’den Mersin’e, İstanbul’dan Bursa’ya kadar birçok fabrikada işçi hakları gasbediliyor. OHAL başladığında eylem yapan, greve çıkan, direnişte olan işçilere ‘OHAL var, yasak’ demek kimin yanında olduklarının göstergesidir. Keyfi olarak grevler yasaklanıyor. Darbecilerle hesaplaşmak adı altında bugün geldiğimiz noktada kanun hükmünde kararnameler ile işçi grevleri yasaklanır oldu. OHAL ile grevlerin ne alakası var? Şu dönemde kıdem tazminatlarının elimizden alınmaya çalışılması, Bireysel Emeklilik Sistemi, kiralık işçilik uygulaması, özel istihdam bürolarının açılması bizlerin mücadelesi ve birlikteliğiyle püskürtülebilecekken şimdi eylem ve grev yasakları ile bu hukuksuz durum katmerli bir hal alıyor” dedi. EMİS kapsamındaki 2 bini aşkın metal işçisinin sözleşmesinin greve doğru gittiğine dikkat çeken işçiler, “Böyle bir KHK maddesi üzerine geliyor. Yarın bu işçiler için de böylesi bir kanunun çıkmayacağının garantisi yok. Hepimiz bilmeliyiz ki bu sözleşme dönemi yalnızca onları ilgilendirmiyor. Tüm metal işçilerinin önünde bir sınav olarak duruyor. Birleşerek kazanılmış bütün haklarımızı korumalı ve olağanüstü halin kaldırılması için mücadele etmeliyiz” diye konuştu.
MECAPLAST İŞÇİLERİ: PATRONLAR İSTEYİP YAPAMADIKLARINI, OHAL’İN ARKASINA SIĞINARAK YAPIYORLAR
Daha önce TİS süreci tıkanan ve greve saatler kala anlaşma sağlanan Mecaplast’ta da işçiler sınıf içerisindeki mücadeleleri yakından takip ediyor. KHK ile birlikte tüm işçi ve emekçilerin haklarının tehlikeye atıldığını belirten Mecaplast işçileri, “Son dönemde kaldırılan toz bulutunun arasında işçi sınıfına dönük kapsamlı saldırılarla devam edeceği belliydi. Patronlar dün isteyip de yapamadıklarını bugün OHAL’in arkasına sığınarak yapıyorlar” dedi.
Sendikalara büyük görev düştüğüne dikkat çeken işçiler, şunları söyledi: “Bizlerin elinden asıl alınmak istenen örgütlenme hakkımız ve örgütlü mücadele mevzileri olan sendikalardır. Grev ise bizlerin silahıdır. En son metal işçilerinin Bakanlar Kurulu tarafından ‘milli güvenlik’ gerekçesiyle ertelenen grevinde de bu durumu bir kez daha gördük; grev ertelenme yoluyla aslında fiilen sona erdirilmiş oldu. Bu hakkımıza dönük saldırıları hangi dönemde olursa olsun püskürtmeliyiz. Mücadelemizi yükseltmemiz, birleşmemiz gerekiyor. Önümüzde bir sürü iş kolunda toplusözleşme var. Hükümet şimdiden tarafını açık açık ortaya koymuş durumdaysa, bizler de iş kolu fark etmeksizin, sendika fark etmeksizin arkadaşlarımızın yanında olmalıyız. Her geçen gün saldırılar artarken bizler de OHAL’in artık bizlere karşı kullanıldığını bilmeliyiz.”
OPSAN İŞÇİLERİ: SENDİKALAR OHAL’E KARŞI MÜCADELE ETMELİ
OPSAN işçileri de OHAL yasaklarına karşı. Patron baskısına karşı tüm işçilerin mücadelesinin ortaklaşması gerektiğini belirterek, “İşçi grevleri ve eylemleri OHAL’den önce de milli güvenliği tehdit ediyordu. Bu sebeple grevlerin yasaklandığını daha önce de gördük. Şimdi arkadaşlarımız sözleşme dönemlerinde, bu dönemde kazanılacak, kaybedilecek her hak ileride bizleri de etkileyecek. Bu sebeple işçi ve emekçi mücadelelerini yakından takip etmeli ve destek olmalıyız. Biz kapının önünde direnirken nasıl destek gerektiğini belirttiysek, şimdi daha büyük destek gerekiyor. Çünkü OHAL önce bizleri vuruyor. Bu anlamda bizler kadar sendikalara da büyük görevler düşüyor. Tüm sendikalar fark gözetmeksizin sendikasız işyerleri ile birleşip sokağa çıkmalı ve bir bütün olarak OHAL kaldırılsın demeli. Aksi durumda gelecek baskıların ve yasakların önüne geçilemez” dedi.