Suriyelilere bakışta tehlikeli tablo
'Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Tutumlar' raporu, Suriyelilerin ciddi oranda ötekileştirildiğini, sorun kaynağı olarak görüldüğünü gösteriyor.
Tamer Arda ERŞİN
Ankara
Savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan 3 milyon Suriyeli için iktidar sözcülerinden her ne kadar “Ensar gibi kucak açtık” söylemleri gelse de yapılan araştırmalar bunu doğrulamıyor. Zira önceki gün Ankara’da açıklanan “Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Tutumlar” raporu, Suriyelilerin ciddi oranda ötekileştirildiğini ve sorun kaynağı olarak görüldüğünü gösteriyor.
İstanbul’da yapılan “Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Tutumlar” araştırmasının sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 14’ü Suriyeli mültecilerden tiksiniyor, yüzde 12’si nefret ediyor. Mülteciler yüzünden iş bulmakta zorlandığını ifade edenlerin oranı yüzde 91’ken, ev kiralarının mülteciler yüzünden arttığını düşünenlerin oranı ise yüzde 94.
İç savaştan bugüne 6 yıldır Türkiye’ye sığınmış insanlara hala mülteci statüsü verilmemesi ve inkarcı bir politika izlenmesi bu algının oluşmasındaki baş nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi ve İngiltere Kent Üniversitesi, “Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Algı ve Tutumlar” isimli ortak bir araştırma yaptı. İstanbul’da bin 224 kişiyle yapılan anket çalışması sonucu hazırlanan araştırma Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde kamuoyuyla paylaşıldı. Araştırmanın koordinatörleri arasında yer alan Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, araştırmanın sonuçlarını aktarmadan önce Ankara’ya geldiğinde tanık olduğu bir olaydan bahsetti: “Otele kalmaya geldiğimde yan masada oturanlar ‘ne kadar çok Suriyeli var, ekmek elden su gölden. Hastaneye gidiyoruz para veriyoruz, ama onlar ödemiyor’ diye aralarında tartışıyorlardı. Buna araştırmayı duyurmak için geldiğimde şahit oldum.”
Sonuçları aktaran Doç. Dr. Birdal, araştırma sonuçlarını ekonomik, toplumsal uyum, vatandaşlık, güvenlik ve ahlaki çöküntü kaygıları olarak gruplandırdıklarını söyledi.
SALGININ FATURASI BİLE MÜLTECİLERE
Araştırmanın sonucuna göre katılımcıların Suriyelilerle ilgili algısı şöyle: Yüzde 72’si karşılaşmaktan rahatsız. Yüzde 65’i Türkiye kültürünü olumsuz etkilediğini düşünüyor. Yüzde 83’ü salgın hastalıkların Suriyeliler yüzünden arttığı kanısında. Suriyeliler yüzünden iş bulamadığını düşünenlerin oranı yüzde 91, ev kiralarının onlar yüzünden arttığını düşünenlerin oranı ise yüzde 94.
Suriyelilerin suç oranlarını arttırdığını belirtenlerin oranı yüzde 86, dilenciliği körüklediğini söyleyenlerin oranı da yüzde 92. Suriyeli erkeklerin sokaklarda kadınlara tehlike oluşturduğunu düşünenlerin oranı yüzde 71, Suriyeli çocukların eğitim kalitesini kötü etkilediği kanısında olanların oranı yüzde 74.
‘NEFRET EDİYORUM’
Suriyelilere hissiyatta ise yüzde 76 sempati hissetmiyor, yüzde 49’u çok acıyor, yüzde 18 korkuyor, yüzde 14’ü tiksiniyor, yüzde 12’si nefret ediyor. Hatta katılımcıların yüzde 54’ü Suriyelilere karşı toplumsal gösterilere katılmayı yerinde buluyor. Suriyelilerin savaş bitiminde ülkelerine geri dönmeleri konusunda ise katılımcıların yüzde 59’u savaş bitiminde ülkelerine dönemeyeceğini, yüzde 55’i savaş bitmeden geri gönderilmeleri gerektiğini söylüyor.
Söz konusu iki cevaptan ayrı olarak sorulan bir soruya “Savaş bittikten sonra geri gönderilmeliler” diye yanıt verenlerin oranı yüzde 85. Suriyelerin savaş bitene kadar kampta barınmasını isteyenlerin oranı yüzde 76 ve bu cevabı verenler “gözden ırak olsunlar” düşüncesindeler. Suriyeliler, Türkiye’de kaldığı sürece ekonomik ve siyasi sorunlar yaratacağını düşünenlerin oranı yüzde 82’yken, bu sorunların artacağına inanların oranı yüzde 81.
MEDYA SUÇSUZ MU?
Araştırmada medyanın Suriyelilere yönelik nasıl bir algı oluşturduğuna da yer veriliyor. Yeni Şafak, Sözcü, Sabah ve Hürriyet gazetelerinde yer alan haberler üzerinde yapılan çalışmada iki sonuca rastlanmış. Birinci sonuç olumlu bir dil kullanılmasına rağmen olumsuz algı yaratması. Bu duruma örnek olarak Suriyelilere yapılan yardımların iyi bir izlenimle sunulması halkta ters etki yaratmış. Halkta Suriyelilerin yardımları suistimal ettiği, devletin kısıtlı kaynaklarını kullanmalarının kendilerinin bu kaynaklardan yararlanamadığı kaygısını oluşturmuş. Doç. Dr. Birdal’ın aktarımına göre Suriyeliler gelmeden önce gıda vb. yardım alanlar, onlar gelince yardımlarının kesildiği görüşünde. Medyadaki algı oluşumu konusunda ikinci unsur ise Suriyelilere yönelik kötü dilkullanılması. Suç haberlerinde Suriyeli kimliği ön plana çıkarılıyor. Bazı köşe yazarları ise Suriyelilere karşı nefret dili kullanıyor. Bu duruma Sabah gazetesinde 10 Mart 2016 tarihinde yayınlanan “Suriyelilerin kampında bebek maması patlamış” başlıklı köşe yazısı örneklerden biri.