Madem demokrasi var, sendika tercihimize neden karışılıyor?

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Renault işçileri 2017 MESS sözleşmesine giderken patron ve Türk Metal işbirliğiyle artan baskılara karşı da mücadele ediyor. Metal direnişi döneminde Türk Metal’den istifa eden işçilerin Birleşik Metal-İş’e üye oldukları fabrikada özellikle genç ve yeni işçiler üzerindeki baskı daha da artmış durumda. Zorla Türk Metal’e üye yapılmak istendiklerini belirten işçiler “Darbe girişimi sonrası demokrasi için günlerce sokakta nöbet tutuldu ama sendikal tercihimiz baskı altına alınmak isteniyor, burada demokrasi yok mu?” diyor. 2017 sözleşmesinin işçinin istediği gibi bir bitmesi gerektiğine dikkat çeken işçiler, bir yandan da 2017 MESS sözleşmesine referans olacağını düşündükleri Birleşik Metal-İş ile EMİS arasında süren sözleşme görüşmelerini takip ediyor. 

İŞÇİYE GELİNCE DEMOKRASİ YOK

Fabrikada baskıların artığını söyleyen bir işçi, “Yöneticiler Türk Metal’le ortak hareket ederek işçiler üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. Özellikle genç işçiler üzerinde. Ben de genç bir işçiyim bunu çok net görebiliyorum” dedi. Darbe girişimi olduğu dönemde demokrasi için tankın önüne yatıldığını, silahların karşısında durulduğunu hatırlatan işçi, şöyle devam etti: “Yetkililer demokrasi nutukları attı her yerde ama dönüyoruz fabrikaya sendikal tercihimize saygı gösterilmiyor. Baskı yapılarak Türk Metal’e geçmemiz isteniyor burada demokrasi nerede peki? Bu demokrasi her alanda farklı mı işçiye gelince demokrasi yok mu oluyor.” İşlerin yoğunlaştığını ve ağır koşullarda çalıştıklarını söyleyen işçi, genç bir işçi olmasına rağmen bu koşulların sağlığına yönelik olumsuz etkilerini yaşamaya başladığını aktardı. 

SÖZLEŞME KESİNLİKLE 2 YILLIK OLMALI

Bir başka işçi “Sözleşme dönemi yaklaşıyor, bu görüşmeler başlamadan taslakları görmek istiyoruz öncesinden. Bakalım taslakta ne var ne yok ona göre müdahale edebilmek için taslaklar görüşmeden önce işçiye sunulmalı” diyerek başlıyor söze.Fabrikada herkesin sözleşmenin 3 değil 2 yıllık olmasını istediğine dikkat çeken işçi, devam etti: “Öbür türlü kaybımız çok oluyor hele ki dolar bugün bu kadar artmışken işçinin kaybı da o artışa göre oluyor. Ülke normal bir ülke değil ki piyasalar normal bir seyirde gitsin. Birde elimize net 2500 liradan aşağıya geçmemeli. Bunun altında olursa kimse kalmaz özellikle genç işçiler fabrikada durmaz. Çünkü ‘üç aşağı beş yukarı burada alınan parayı dışarıda da alırız. Bu ağır çalışma koşullarını da çekmemiş oluruz’ düşüncesindeler. Son dönemde yüzlerce işçi işe alındı ama bunlardan kaç tanesi fabrikada kaldı dersen 10-15’i geçmez. Benle birlikte giren işçilerin çoğu işi bıraktı çünkü bu şartlarda burada çalışılmaz diyorlar.”

EMİS GÖRÜŞMELERİ 2017’YE REFERANS OLACAK

“Birleşik Metal-İş’in çalışmalarını daha fazla göstermesi gerekiyor” diyen bir başka işçi ise, “Türk Metal ve patron her fırsatta baskı kurarak Türk Metal’e geçin diyor ve bu baskı Ocaktan sonra daha da artacak. Birleşik Metal-İş de bu durum için bir çalışma yürütmeli, kendini göstermeli, kamuoyu oluşturmalı. Hem yerelde hem de ulusal anlamda bunların bu kadar rahat hareket etmesine izin vermemeli” diye konuştu. İşçi şöyle devam etti: “Birleşik Metal-İş’in diğer örgütlü olduğu fabrikalarda EMİS ile yapılan görüşmeleri takip ediyoruz. Oradaki tavrı burayı da etkileyecektir. İyi bir sözleşme imzalamazsa burada da sıkıntılar olur. Çünkü orası 2017’deki sözleşmeye referans olacak.”