03 Aralık 2016 00:26

'Sesimizin duyulmasını istiyoruz'

Bandırma 2 No’lu T-Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlüler yaşadıkları sorunlarını Evrensel'e yazdı.

Paylaş

Merhaba değerli Evrensel gazetesi, özgür basın çalışanları...

Kaldığımız cezaevindeki yaşanılan sıkıntı ve sorunları sizlerle paylaşmak ve sesimize ses vereceğinizi umuyor ve diliyoruz.
Bulunduğumuz Bandırma 2 No’lu T-Tipi Kapalı Cezaevinde PKK davası tutuklu ve hükümlüleri olarak sayımız neredeyse 200’ü bulmaktadır. Buraya gelen tüm arkadaşlarımız sürgün içerisinde sürgün yaşamaktadırlar. Hiçbir hukuka dayandırılmadan ailelerimizden binlerce kilometre ötede bulunan bulunduğumuz bu cezaevine getirilmiş bulunmaktayız. Hal böyleyken sayımız uygun bir şekilde şartlardan uzak bir fiziki ortama mecbur edilmekteyiz. Aşağıda maddeler halinde sorunlarımızı sıralamak istiyoruz. 

1- T-Tipi cezaevinde bir odanın barınma kapasitesi en fazla 10 kişi iken bulunduğumuz odalarda sayımız 15 ile 19 arası değişiyor. Adeta atacak adım atacak yer bulamamaktayız. Yeni oda istemimiz kabul edilmemektedir.  

2- Yatak ve yatak takımı verilmemekte, verildiğinde ise aşınmış, deforme olmuş olanlar verilmekte. 

3- Odalarımızda yemek masası ve sandalyeler ihtiyaca göre olmayıp, eksik olan masa ve sandalyelerin kantinden tarafımızca alınması istenmektedir. 

4- Spor yapmak ve sohbet hakkımız tamamen ortadan kaldırılmış durumdadır. 

5- Açık görüş ziyaret saatlerimiz çok kısa bir zaman dilimine indirgenmiş bulunmaktadır. 

6- Ailelerimizin açık görüşe getirdikleri eşyalar alınmamakta, koli ile alınacağı belirtilmekte, koli ile gönderildiğinde ise aylara sarkacak biçimde koliler verilmemektedir.

7- Tarafımıza gelen kitaplarımız bir cezaevinden başka bir cezaevine gideceğimizde, beraberimizde götürdüğümüz kitaplar “inceleniyor” adı altında emniyete gönderiliyor. Aylarca bekletilip verilmesi geciktiriliyor. 

8- Cezaevi girişinde insan onuruna aykırı bir şekilde çıplak arama dayatılmakta, kabul etmediğimizde işkence yapılmaktadır. En son Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevinden buraya getirilen arkadaşlarımıza çıplak arama işkencesi dayatılmaktadır.

Sıraladığımız bu hak ihlalleri dışında spor, revir ve hastaneye çıktığımızda bizlere kimlik dayatması yapılıp koridorlarda duvar dibinde tek sıra halinde askeri düzende yürümemiz isteniyor. Yine gardiyanlara robokop elbiseleri giydirilip psikolojik baskı uygulanıyor. Arkadaşlarımız hastanelere sevk edilmesine rağmen ya götürülmüyor ya da aylarca bekletiliyor. Ayrıca bayilerde satışı ve dağıtımı yapılan “Özgürlükçü Demokrasi ve Rojeva Welat” gazeteleri verilmiyor. Gerekçe de bayide bulunmaması olarak bize söyleniyor. İdare tarafından bize verilen 24 kanalın neredeyse tamamı iktidara yakın kanallar ya da dini içerikli kanallardır. Neredeyse muhalif (görsel ve yazınsal) basından izole ediliyoruz. 

Aşağıda ismi ve soy ismi olan tüm arkadaşlarımızın sesini duyacağınızı ve duyarlı davranacağınızı temenni ediyoruz.
Selam ve saygılarımızla... 

Sabri Acar, Yüksel Tahtar, Menaf Osman, A. Aziz Ali, Faysal Atak, İsmail Güven, Mihdi Yılmaz, Welat Esen, Ahmet Baran, Vahdettin Turan, A. Celil Kaçmaz, Nihat Malgaz, Reşat Ertan, Fuat Erörz, Önder Şanlı, Hüseyin Babar

ÖNCEKİ HABER

Büyükşehir yüzde 9, sendika ret dedi

SONRAKİ HABER

Kadına şiddetin merkezine, kadın dostu işyeri ödülü verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa