'Çocuklarımıza mezar olan yurttan başka seçeneğimiz yoktu'
Aladağ'daki çocuklarını kaybeden ailelerin ortak noktası çocuklarına mezar olan yurttan başka seçeneklerinin olmaması.
Adana'nın Aladağ İlçesinde Süleymancılara ait kız öğrenci yurdunda yaşanan yangın faciasında 11'i öğrenci 1 bakıcı kadının yanarak can vermesinin ardından gözler Aladağ ilçesindeki yurtlara çevrildi. 18 bin nüfusa sahip Aladağ'ın 26 köyü bulunurken, bu köylerin neredeyse tamamı dağlık kesimde yer alıyor. Köylerin çoğunda sadece ilkokul varken, burada bulunan öğrenciler okuyabilmek için ilkokuldan sonra yönlerini Aladağ ilçesine vererek buraya geliyor. Devlete ait sadece 1 yurdun bulunduğu, cemaatlere ait ise 8 yurdun bulunduğu ilçede, devlet yurduna kayıt yaptıramayan öğrenciler, barınacak yerleri olmadığı için cemaat yurtlarına mecbur kalıyor. Dağlık kesimde bulunan köylerine, kışın toprak olan yolların ya yağan yağmur nedeniyle geçilmez durumda olması ya da yağan kardan dolayı kapanmasıyla gidiş geliş yapamayan öğrenciler, küçük yaşta birçok zorlukla baş başa kalıyor.
Bu köylerden biri olan Aladağ'a 37 kilometre uzaklıkta bulunan Köprücük Köyü'ne kayıtlı 6 çocuk yangın faciasında hayatını kaybetti. Sarp ve yokuş dağ yolunu geçtikten sonra ancak dağın zirvesinde bulunan köye ulaşmak mümkün olabiliyor. Çamurlu yollardan geçilerek varılan köyde 80'e yakın hane ikamet ederken, köyde sadece prefabrik şeklinde yapılan bir ilkokul bulunuyor. Ortaokulun bulunmadığı bu köyde yangın faciasında hayatını kaybeden Nurgül Pertlek, Sümeyye Yetim, Tuba Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü ve Bahtınur Baş, okuyabilmek umuduyla Aladağ’a gitmişlerdi. Ailelerinin maddi durumu kötü olduğu için cemaat yurtlarında parasız kalarak, yurdun işlerini yapan öğrencilere bu yurt maalesef mezar oldu. En küçüğü 10, en büyüğü 14 yaşındaki çocuklarını kaybeden ailelerin ortak noktası ise çocuklarına mezar olan yurttan başka seçeneklerinin olmadığını dile getirmeleri.
'YOKLUK VE YOL ÇİLESİ CANIMIZI ALDI'
5. sınıfa giden kızı Tuğba Aydoğdu'yu yangında kaybeden, 6. sınıftaki kızı Neslihan'ın da yaralı kurtulduğunu anlatan Teslime Aydoğdu, mecbur oldukları için çocuklarını yurda yerleştirdiklerini dile getirdi. "Benim çocuğumu Allah almadı" diyen Aydoğdu, yokluk ve yol çilesinin canlarını aldığını ifade etti.
'DEVLET VAR AMA UĞRAMIYOR'
"Devlet var ama buraya uğramamış" diye isyan eden yaşamını yitiren çocukların köylüsü Gökhan Ateş ise, "Bu ölümler olmasaydı bu yaşadığımız ulaşım çilesi de görülmeyecekti. İnsanlar cenazelerini bile işkence çek çeke defnediyor. Her şeyin en yalın hali cenazeler gelirken gördüğünüz haldir. Cenazeler gönderiliyor aileler yol olmadığı için gidemiyor böyle bir durum var. Çocuklarımız mecburiyetten gitti ve can verdiler" dedi.
'OKUL OLSAYDI BU FACİA OLMAZDI'
Kış olunca köyün dünya ile bağlantısının koptuğunu ifade eden Köprücük Köyü sakini Hüseyin Yıldırım, "Mesela geçtiğimiz yıllarda bir kadın doğum yaptı kanaması durmadı ve hastaneye yetiştirilemediği için hayatını kaybetti. Burada her şey sıkıntılı. Yol, eğitim, sağlık başta olmak üzere her şey sıkıntılı. Benim dört canım gitti. Köyde okulumuz olsaydı canlarımız ana babasının yanında olurdu, bu facia olmazdı" dedi. (DİHABER)