'Engelliler yılda bir gün hatırlanıyor '
Engeli olan yurttaşlar ve aileleri, sadece yılın bir günü kendilerinin hatırlanmasından şikayetçi.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1992 yılında alınan kararla 3 Aralık, her yıl Dünya Engelliler Günü olarak kabul edildi. Türkiye'de son verilere göre 13 milyon engeli bulunuyor. Engeli olan yurttaşlar ve aileleri, sadece yılın bir günü kendilerinin hatırlanmasından şikayetçi. Dahası başta kentler; toplu taşıma aracı, yollar, kamu binaları ve kamusal alanlar engellilere uygun dizayn edilmiyor. Engelli insanların sorunlarının başında işsizlik, yoksulluk, sosyal güvence, eğitim, barınma ve ulaşım geliyor.
'GÜVENMEK İSTİYORUM'
İbrahim Tosun (60), Ankara'nın gecekondu semtlerinden Türközü'nde, görme engelli bir yurttaş. Sadece emekli maaşı olan Tosun, ekonomik zorluklardan dolayı, gücü yettiğince Kızılay'a gidip, kırtasiye malzemeleri satıyor. Tosun, engelli bir insan olarak çalışmanın zorluğunu şöyle anlattı: "Dışarı çıktığımda etrafa güvenemiyorum. Her an düşeceğim psikolojisi taşıyorum. Her yerde çukurlar var. Eve gidip gelirken yardım istemek zorunda kalıyorum. Otobüslere kolayca binmek, inmek istiyorum."
‘AÇ GİDİYOR, AÇ GELİYORUM’
Çocuk yaşlarda iki bacağını kangrenden dolayı kaybeden Ahmet Ataş (60) da, Kızılay'da mendil satarak yaşamını sürdürüyor. Ankara'nın dondurucu soğuğunda, kaldırımlara oturarak mendillerini satan Ataş'ın kazancı günde yaklaşık 10 TL. Ataş, "Devletin 3 ayda bir verdiği maaş ihtiyaçlarımı karşılamıyor. Zaten çok az kazanıyorum. Evden aç gidiyor, eve aç geliyorum" diye, yaşamını özetledi.
'NE DIŞLANALIM NE DE İLTİFAT ALALIM'
Ataş, insanların kendisine acınası bakışlarından rahatsız olduğunu dile getirdi. "Bacaklarımı kaybetmek sanki benim suçummuş gibi bakıyorlar" diyen Ataş, şunları söyledi: "Herkes bizim farklı bir insan olduğumuzu, bu farklı özelliklerimize göre eğitim ve iş şartlarının hazırlanması gerektiğini bilmeli. Toplum bizi, bu farkımızdan dolayı ne dışlasın ne de hak etmediğimiz iltifatlarda bulunsun. Burada devletin görevi engelli insanların yaşamlarına önem vermesi ve onlara göre ihtiyaçlarını karşılamasıdır."
‘ENGELLİLER YILDA BİR KERE HATIRLANIYOR’
Servet Pirbudak (40), zihinsel engelli 24 yaşındaki kızıyla yaşıyor. Kızı Nurcan Pirbudak'ı rutin olarak rehabilitasyon merkezlerine götürdüğünü söyleyen anne Pirdudak, "Eğitim ve öğretim yerinden ziyade rehabilite merkezleri birer ticarethaneye dönüşmüş. Paraya duyulan ilgi kadar engellilere ilgi duyulmuyor. Bu durum tek başına Türkiye'de engelli olmanın zorluklarını anlatıyor. Yılda bir kere engelliler hatırlanıyor. Bunun hiç bir anlamı yok. Nasıl olsa yarın unutuyorlar, yıllardır da böyle" dedi. (DİHABER)