Önce tepki vardı, sonra ‘particilik’ devreye girdi
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde etkinliğe katılan kadınlarla birlikte bu yasanın geri çekilmesi için bir imza kampanyası düzenleme kararı aldık.
Yasemin AKPINAR
18 Kasım’da Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde yaklaşan 25 Kasım’ı, kadın cinayetlerini, OHAL sonrası artan şiddeti konuşmayı düşünürken, gece yarısı Meclis’te tecavüz mağdurlarının tecavüzcüsüyle evlendirilmelerini meşrulaştıran önergenin görüşüldüğünü öğrendik. Hükümetin kadınların ve çocukların yaşamları ile ilgili daha önce de bu kadar rahat kararlar alabildiğini gördük. Mayıs ayında Boşanma Komisyonu’nun hazırladığı raporda da çocuğu istismar eden kişinin 5 yıl boyunca sorunsuz bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanabilmesi önerisi yapmıştı. Bu öneri de uzun süre kadınların gündeminde yer almıştı. O dönemde de bu açıklamaya karşı dernek olarak mahallede çalışma yürütmüştük.
Mahallemizde de birçok çocuk istismarı olayı yaşandığını biliyoruz. Önerge gündeme geldiği gecenin hemen ertesinde, çocuğu istismara uğramış ya da küçükken kendisi istismara uğramış birçok kadın çocukları birçok defa istismara uğrayan kadınlar, arayarak ya da derneğe gelerek, öfkelerini paylaştılar. Kadınların ortak sorusu “Bu önerge karşısında ne yapabiliriz?” oldu. Biz de Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde etkinliğe katılan kadınlarla birlikte bu yasanın geri çekilmesi için bir imza kampanyası düzenleme kararı aldık.
Mahallede, fabrikalarda, okullarda bu önergeye karşı imza topladı kadınlar, tartıştılar, konuştular. Tüm ülkede yasaya karşı birçok kadın OHAL’e rağmen yasanın geri çekilmesi için sokaklara çıktı. Biz de sokaklardaydık. 22 Kasım’da kadınların bu direnişi sayesinde önce önerge geri çekildi.
Mahallede önergenin geri çekilmesi için başlattığımız kampanyayı yürüten kadın arkadaşlarımızla, imza toplarken nasıl tepkilerle karşılaştıklarını konuştuk. Tepkilerin de tepkilerdeki değişimlerin de çarpıcı yönleri var, sizinle paylaşmak istiyoruz.
ALDANANLAR, KORKANLAR...
İlk duyulduğunda her kesimden kadının öfke duyduğunu ama hükümet tarafından yapılan açıklamalar sonrasında tepkilerin siyasi görüşler ekseninde değiştiğini farketmişler. Örneğin; AKP’ye oy verenler ya da kendilerini daha muhafazakar tanımlayanlar tecavüz mağdurunun tecavüzcüsü ile evlendirilmesini normal karşılamış.
Zekiye, iki özel çocuk annesi. Çocukların tecavüzcüleri ile evlendirileceği yasa teklifi ile ilgili haberi duyduğundan beri çok öfkeli. “183’ü aradım.Telefonda çıkan kişiye ‘Normal, sağlıklı çocuklar bile kendini koruyamazken, benim çocuklarım gibi olanlar nasıl kendilerini koruyabilecekler? Bizlerin ve devletin görevi çocuklarımızı kötülüklerden uzak tutmak, korumak değil mi? Tecavüze uğrayan bir çocuğu tecavüzcüsü ile evlendirirseniz bu çocuk nasıl yaşayacak hiç düşündünüz mü?’ diyerek tepkimi dile getirdim. Hatta sokağa çıkıp tanımadığım halde kadınlara böyle bir önergenin Mecliste görüşüldüğünü anlattım” diyor.
Evet; Zekiye okulda, otobüste, yolda, markette karşılaştığı her kadına bu önergeyi anlatmış. Onu dinleyenler olduğu gibi tepki gösterenler de olmuş. Zekiye erkeklerden çok bazı kadınların duyarsızlığına, imza atmak istememesine çok sinirlenmiş; “İçlerinde AKP’ye oy veren kadınlar da vardı. ‘Siz yasayı anlamamışsınız, mağdur aileler için yapılıyor’ diyenler olduğu gibi, haberlerden duyup metni okumadan imzalayanlar da oldu” diyor. Çocuklarının özel eğitim alması için gönderdiği okulda da imza toplamış, oradaki velilerden bazılarının duyarsızlığı karşısında da oldukça üzülmüş: “Yüzüme boş boş bakıp gittiler. OHAL olduğu için, eğer imza atarsak bize birşey olur mu diye korkuyorlar. Ama bu yasa ile çocuklarının geleceklerinin elinden alındığını anlamıyorlar, bu da beni öfkelendiriyor.”
DAHA ÇOK ANLATMALIYIZ
Tuzla Organize Sanayi bölgesinde bir metal fabrikasında çalışan kadın işçi ise önerge ilk duyulduğunda fabrikada her kesimden işçinin “Nasıl böyle bir yasa çıkarabilirler?“ şeklinde tepki gösterdiğini, ama Hükümetin açıklamalarıyla birlikte tepkilerin azaldığını anlatıyor: “Bir çok erkek işçi ‘bu yasa mağdur aileler için yapılıyor, sizin söylediğiniz gibi değil’ diyerek tepki gösterdi. Birkaç kadın işçi de tecavüze uğrayan kız çocuğuyla zaten kimsenin evlenmeyeceğini, tecavüzcüsüyle evlenmesinin çözüm olacağını söylediler.”
Her yerde tartışılan bu önergeyi fabrikalardaki işçiler de, mahallemizdeki insanlar da konuşuyor. Ama ortak bir tepki gösteremiyoruz. Birçok konuda olduğu gibi hükümet tarafından yapılan açıklamaların yanlış olup olmadığına bakmaksızın kabullenen, destekleyen kadınların da ataerkil algının baskısıyla hareket ettiğini biliyoruz. Mahallemizde derneğimiz olmasaydı bu kadar kadını bir araya getirip mücadele edemezdik. Tepkisiz kadınları da ancak kadınların eşitlik mücadelesini daha çok anlatarak kazanabiliriz.