04 Aralık 2016 00:46

Taht oyunları

'Hemen hemen tüm sektörleri tekeline almış olan siyasi güruh; artık varlığını iyiden iyiye alt liglerde de kanıtlama aşamasına geçmiş görünüyor.'

Paylaş

Alper KAYA

Filolojiye ihanet etmenin en güzel yollarından birisi de, şüphesiz ki ülkemizdeki siyaset anlayışının “sirayet” kelimesinden güç aldığını iddia etmektir. Nitekim özellikle son yıllarda hemen hemen tüm sektörleri tekeline almış olan siyasi güruh; artık varlığını iyiden iyiye alt liglerde de kanıtlama aşamasına geçmiş görünüyor.

Son bir ayda yaşanan her şey, evvelini de hesaba kattığımız zaman bir kartopunun çığa dönüşmesini andırırcasına ilerleyecek etkilere sahip. İlk olarak Sakaryaspor takımı seremoniye çıkarken üzerinde “Dünya 5’ten Büyüktür T.C. Başkanı Recep Tayyip Erdoğan” yazılı bir pankart taşıdı. Bu yıl 51. yılını idrak etmekte olan köklü kulüp; bu pankartın ödülünü de kısa sürede aldı. İlk olarak EURO 2016 sürecinde milli takım heyetinde yer alan eski Sakaryaspor futbolcularından Tuncay Şanlı, lisansı olmamasına rağmen bas bas bağrılarak Sakaryaspor’a teknik direktör yapıldı. Yetmedi, iktidarın spor kanalı olarak bilinen A Spor ile Sakaryaspor arasında bir sözleşme imzalandı ve yer aldığı 3. Lig’de hiçbir takımın ulusal kanalda maçı yayımlanmazken Sakaryaspor’un tüm maçları bu kanalda yayınlanmaya başlandı.

Geçtiğimiz sezonlarda rakiplerinin siyasi güçlerle olan bağlarını çok ciddi bir şekilde kulübün resmi sosyal medya hesaplarında eleştiren 2. Lig ekiplerinden İstanbulspor ise; Sakarya’nın bu yükselişinden ilham alarak mıdır bilinmez, Tepecik’teki İSKİ Atık Su Tesisleri açılışı öncesi stadyumlarının girişine koca bir pankart astılar. O pankartta “Sayın Cumhurbaşkanımız Hoşgeldiniz – İstanbulspor” yazılıydı. Atık Su Tesislerini bu kadar canıgönülden sevmelerinin yanı sıra, bir de bu törende İstanbulspor başkanı; Recep Tayyip Erdoğan’a herkesin içinde bir İstanbulspor forması takdim etti. Hatırlatmakta fayda var: Bundan birkaç yıl evvel İstanbulspor’un idman sahasını zapt eden İBB bu sahaya beton dökmüş, sonraki yıl ise sarı siyahlı takımı kaldığı tesislerden kovmuştu. Aynı İstanbulspor çok değil bundan altı ay önce şampiyonluk yarışında olduğu Ümraniyespor’un stadında asılı olan Başbakan – Cumhurbaşkanı posterlerini çarşaf çarşaf yayımlayarak kınamıştı.

Bir de tabii, Darıca Gençlerbirliği’nin kendi sahasında Beşiktaş ile oynadığı ve Kanal A’dan yayımlanan Türkiye Kupası grup maçını da not düşmemiz lazım. Sahada 22 futbolcunun, kenarda da 14’ü futbolcu en az 20 spor emekçisinin yer aldığı maçta bu kanalın kameraları Darıca AKP Gençlik Kollarının kendi isimlerinin yazıldığı pankartı dakikalarca ekranda tutmaya layık gördü.

Bütün bunlar yaşanırken Fethiyespor maça Nâzım Hikmet dizeleriyle bezenmiş bir pankart ile çıktı diye ceza yedi. Gerekçesi, federasyondan izinsiz çıkılmasıydı. Bir kişi de, Sakaryaspor’un izninin olup olmadığını sormadı. Üstelik, siyasi nitelik taşıyan “her türlü” unsur futbol sahalarında ‘sözde’ yasakken... Sanıyorum siyasi unsurdan kasıt, çocukların ölmemesini istediğinize dair demeçler vermeniz olsa gerek. 

Peki bu işin sonu tam olarak nereye varacak? İktidara yakın olmayan belediyelerin “belediyespor”ları nasıl bir akıbete uğradıysa; semtine / şehrine / coğrafi bölgesine ayak basma ihtimali olan siyasi cenaha karşı selama geçmeyen bütün takımların da sonu benzer olacak... Nasıl ki Şanlıurfaspor’a başkan olmak isteyen AKP’ye yakın İş Adamı Fethi Şimşek’in başkan adaylığı zora girdiğinde bu kulübün binasına polis baskını yapılmışsa; teknik direktör ‘atamaları’ belli dudakların arasındayken, başkanların da bir kelimelik görev ömrü olsa gerek bu saatten sonra.

ÖNCEKİ HABER

İlaçların saklanmasında doğru bilinen yanlışlar

SONRAKİ HABER

Ragbi Federasyonu’na kayyım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa