Sıyrılıp gelen, sıyrılıp gelir yine yeniden!
Deniz Ekin, üyeleri İstanbul Okmeydanı’ndaki İdil Kültür Merkezi’ne yönelik polis operasyonunda gözaltına alınan Grup Yorum'u yazdı.

Deniz EKİN
Dakikalardır durmayan alkışları mahcubiyetle kabul eden Neşet Ertaş usulca yanaşıp mikrofona “ayağınızın turabı olayım” der. Ve Muharrem oğlu Neşet dünya serüvenini tamamlayıp babasının ayakucuna doğru bir yolculuğa çıkarken “Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur” u vasiyet eyler.
...
80 Darbesi’nin eziciliği devam ederken memleketin damında, dağında hissedebilen her insanın parmak uçlarında büyük bir öfke hâkimdir. Ve bu öfke her an kendini yeniden doğurabilecek güçtedir.
Bilmem kaç direngen cümleyi kâğıda döken bir kalem dakikalardır bir kasedi çevirmektedir ve “tık” sesiyle beraber kaset, oynatıcıya yerleştirilir. Kor düşen yılları; öfke ve rağmen direnmenin bahtiyarlığıyla harmanlamaya kararlı ezgiler dolar odanın içine. Dalıp giden gözlerdeki parıltının sebebi olur az sonra başlayan bir kadın sesi ve nihâyet soluk bir ay dolanmaya başlar kentin üstünde, müjdeleyerek sessiz ve sâkin bekleyen yüreğin bekledikçe bilendiğini.
Çağın en sancılı dönemlerinde direnmenin estetiği de kimlik kazanır kendine. Bu estetiği iyi insanların yaktıkları türküler coşkuyla, motivasyonla harmanlar. İhtilâlin buruşturup kenara atmaya çalıştığı halkların bağrından milyonlarca duygu sıyrılagelmiş ve Grup Yorum’un ezgilerinde can bulmuştur.
Grup Yorum’un otuz bir yıllık varlığı yakın geçmiş Türkiye tarihi ile denktir ve hiç kuşkusuz tarihi alt eden yine grubun türküleridir.
Bir türkü tutturacak cesareti buldu muydu insan dilinden dökülenler kalbine yol olur iner. Ve bu yolda inançla cesaret kolkola girmiş her “korkmuyor musun”a cevap olarak kavganın ortasında gümbür gümbür atan bir yürek verilmiştir.
Tarihi boyunca kasetleri kurşunlanan, konserleri yasaklanan, gözaltılardan işkencelerden geçirilen, topyekûn tutuklanan, enstrümanlarının üzerinde parmak izi aranan Grup Yorum faşizmin alternatif/yaratıcı işkence yöntemleri geliştirmesini gerektirecek bir direngenlik ve devamlılığa sahiptir. Otuz bir yıllık mücadelesinde üyeleri de değişse daima ülkenin en kitlesel konserlerinin yaratıcısı olmuştur.
Grup Yorum’un Türkiye tarihinde emsali gösterilemezken dünyada da sayılı birkaç gruptan biridir. Belki de en çok bundan dolayı geçtiğimiz günlerde bütün üyelerinin tutuklanmasının üzerine Türkiye’den evvel dünyadan birçok sanatçıdan tepki ve dayanışma mesajları gelmiştir.
Bunlardan biri de geçen yıl Grup Yorum’un sahnesine çıkan Grup Yorum’un, stüdyosuna yapılan baskında kırılan enstrümanlarını kendisine vermesi üzerine “hepsini tamir edeceğiz” diyen Joan Baez’dir. Baez Grup Yorum için gönderdiği mailde “şarkılarımda sizi anlatacağım” demiştir.
Bizim Grup Yorum, bizi bize anlatırken kendi de bir destanın en görkemli parçası olmuştur artık. Yalnız direnenlerin hatırlandığı tarih sahnesinde Grup Yorum’un yarattığı bu destan, asla pes etmemenin mütavazı bir temsilidir. Ve bu gün faşizm bütün üyelerini tutuklayarak tükettiğini sansa da yarın her yoksul kondunun duvarında bir konser afişi, her meydanda halaya durulan bir yeni türkü olarak karşısında görecektir Grup Yorum’u; yalnız iyi insanların türküler söylediği dünyayı, iyiden güzelden yana olanla kavuşturmak adına.
Evrensel'i Takip Et