Esnafın eldiven ve boneyle imtihanı

Vedat AYDEMİR
İstanbul

Küçük esnaf işletmeleri, her gün alışveriş yaptığımız dükkanlar. Pastane, lokanta, fırın, kasap ve diğer yiyecek ve içecek tüketim mekanlarının halk sağlığı için aldığı belli başlı önlemler var. En görünür olanı eldiven ve bone kullanımı. Evet esnaf eldiven ve bone kullanıyor ama standartlarına uygun şekilde mi? 

Sabah, pastaneye uğrayıp aldığımız simit veya poğaçalar paketlenirken kullanılan eldiven aynı zamanda para üstü alıp verirken kullanılıyor. Dönerciler bone kullanıyor fakat sakal ve bıyık saç kadar uzun oluyor. Dükkanın yola bakan tarafında kurulan döner tezgahları yolun bütün tozunu alması da cabası. Eldivenli ve önlüklü imalathane çalışanlarının kirden rengi belli olmayan önlükleri, halk sağlığı için alınan önlemlerin sorgulanmasına sebep oluyor. Gözlenebilir örnekler bu durumdayken üretim merkezleri başka yerlerde gıdaların denetimi merak konusu oluyor. 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kontrolünde yapılan denetimler zabıta ekipleri ve veteriner hekimler tarafından gerçekleştiriliyor.  

‘İZLENİLEBİLİRLİK UYGULAMASI GEREKLİ’

Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz İstanbul Üniversitesi Besin Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Gürhan Raif Çiftçioğlu alınan önlem ve denetimlerin başarılı olduğunu, denetimler sayesinde üreticilerin geçmiş yıllara göre daha dikkatli davrandığını aktardı. Uluslararası ticaretle birlikte ürünlerin ithal edilmesi ve ihracatın yarattığı hareketliliğin riski artırdığını, bunla birlikte denetimlerin de sıklaştığını hatırlatan Çiftçioğlu, Bakanlık, üretici ve tüketicinin iş bilirliği içinde olması gerektiğini, bilgilendirmelerin yapılmasını ve yapılmaya başlandığını ifade etti. Tüketicinin doğru bilgilendirilmesine vurgu yapan Çiftçioğlu, “Bilinçli tüketici, denetleyicinin kendisidir” dedi. Tüketicilerin “Ürünlerin raf ömrü ne kadar, içinde zararlı maddeler içeriyor mu? Nerede imal ediyorsunuz” sorularını üreticiye yöneltmesi halinde üreticinin bilinçleneceğini ifade eden Çiftçioğlu, bu sorulara yanıt alamayan tüketicilerin ise daha dikkatli davranması gerektiğini belirtti. “İzlenebilirlik” uygulamasının her ürüne getirilmesi gerektiğini, Avrupa’da izlenilebilirlik uygulaması üzerine 2 yıl çalıştığını belirten Çiftçioğlu, izlenilebilirlik sistemine dair şunları söyledi; “Avrupa ülkelerinde tüketiciler, bir ürünü alırken, ürüne dair bilgileri bilgisayar ortamında takip edebiliyor, ürünün nereden geldiğini, nasıl hazırlandığını, nerede üretildiğine dair bilgilere ulaşabiliyor dolayısıyla üretici, tüketiciye karşı daha dikkatli davranarak, tüketiciyi denetleyici durumuna getiriyor. Bu uygulamanın ülkemize getirilmesi gerekli”