İZELMAN'da TİS süreci: Ücret eşitliği ve yüzde 25 zam talebi

Metehan UD
İzmir

İZELMAN TİS görüşmeleri ücret adaletsizliğinin giderilmesi ve ardından maaşların ve sosyal hakların insanca yaşam seviyesine çekilmesi talebiyle başlarken, Evrensel'e konuşan şube başkanları, TİS’e son noktayı işçilerin koyacağını ve OHAL’in TİS mücadelelerini olumsuz etkilemesine izin vermeyeceklerini belirtti. 

İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN şirketinde Genel-İş İzmir 1 ve 3 No’lu Şube ile Büyükşehir yönetimi arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Toplu sözleşme görüşmeleri, Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım hizmetlerini yürüten ESHOT Genel Müdürlüğü, su ve kanal hizmetlerini yerine getiren İZSU Genel Müdürlüğü ile idarenin fen işleri dairesi, mezarlıklar dairesi, katı atık dairesi, idari birimler gibi 17 farklı biriminde çalışan 7 bin sözleşmeli işçiyi ilgilendiriyor. 

İZELMAN’da çalışan işçilerin yaşadıkları sorunların başında ücret adaletsizliği geliyor. Şirkete 2009 yılında alınan işçiler diğer işçilere göre yüzde 20, 2011 yılında alınan işçiler ise yüzde 40 eksikle çalışıyor. Bu fark kendini sosyal haklarda da gösteriyor. Son 3 sözleşmenin ana gündemi bu adaletsizliğin giderilmesi ancak bu sorun şimdiye kadar çözülebilmiş değil. Son TİS görüşmelerinde aradaki farklarla ilgili yapılan iyileştirmeler işçilerin beklentisini karşılayamadı. İZELMAN’da hala 2500 civarında işçi diğer işçilere göre eksik ücret alıyor.

‘B VE C GRUBU KALKSIN’

Sendika tarafından hazırlanan TİS taslağında ana talep, yüzde 20 eksik ücretle çalışan B grubu ile yüzde 40 eksik ücretle çalışan C gruplarının sözleşmeden çıkarılması ve bu grupların tam ücretle çalışan A grubuna dahil edilmesi, ardından da ücretlere yüzde 25 zam yapılması. Üçüncü ve dördüncü altı aylık zaman dilimleri için de TÜFE ve yüzde 2 refah payı artışı talep ediliyor. Sözleşmenin diğer önemli maddelerinin arasında da ikramiye yer alıyor. Yıllık 60 gün ikramiye ile çalışanların diğer işçilerle aynı seviyeye yani 112 güne çıkarılması isteniyor. Sözleşmede eşitlenmesi istenilen maddelerden biri de bayramlarda ve tatil günlerindeki çalışma ücretleri. Eksik alanların da 1+2’den 1+3’e çıkarılması isteniyor. Yine yıllık izin günlerinin de eşitlenmesi talepler arasında.

SOSYAL MADDELER DE ARTIŞ TALEBİ VAR

Gece çalışma ücretlerinde yüzde 33 fazladan yüzde 50 fazlaya, izin yardımında yüzde 30’dan yüzde 50’yeçekilmesi talep ediliyor. En düşük iş riski tazminatının 140 TL’ye çekilmesi istenen taslakta ayrıca yeni bir iş riski primi de tanımlanmış. Kanal, atık su arıtma gibi pis kokulu işlerde ve acil, afet, arama kurtarma işlerinde çalışan personele günlük 7 TL koku primi isteniyor. Geçici görevle belediye sınırları dışına gönderilen personele her tam gün için 200 TL ödenmesi de talepler arasında.Artış talep edilen sosyal yardım maddeleri arasında, eğitim, yemek, yakacak, doğum, evlenme, afet yardımları da yer alıyor. Ayrıca eğitim yardımlarının arasında anaokuluna giden çocuk ve eşin öğrenime devam etmesi durumu da eklenmiş. 

İKİNCİ TOPLANTI 12 ARALIK’TA YAPILACAK

TİS görüşmelerinin ilki geçtiğimiz günlerde yapıldı. İlk toplantıda 67 maddelik sözleşmenin idari maddeleri kapsayan 35 maddesi geçti. İkinci toplantı ise 12 Aralık günü yapılacak. İşçileri yakından ilgilendiren maddelere ilerleyen toplantılarda geçilmesi bekleniyor. 

OHAL GETİRDİĞİ YASAKLAR MÜCADELEMİZİ ENGELLEYEMEZ 

TİS süreci ile ilgili İZELMAN’da örgütlü Genel-İş İzmir 1 ve 3 No’lu şubelerin başkanları ile konuştuk. Son TİS’teki iyileştirmelerin istenilen düzeyde olmadığını belirten Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, “Sabahtan aynı servise binip, aynı işi yapan ama aynı ücreti ve sosyal hakkı alamayan işçiler var.  Bu da dolayısıyla belediyenin çalışma verimine etki yapıyor kimi zaman da çalışma barışını olumsuz etkiliyor. Hiç kimseye sen şoförsün evine giderken 4 ekmek al, sen de şoförsün evine giderken 2 ekmek al diyemezsiniz. Aynı işi yapıyorlarsa bu insanlara aynı ücreti ödemek lazım. Biz nasıl ‘tam ücretle çalışan otobüsüne 300, eksik ücretle çalışan otobüsüne 200 insan alsın’ diyemiyorsak büyükşehir belediyesi de bize eksik ücreti dayatmamalı” dedi. 

‘DOĞUMDAN ÖLÜME KADAR BİZ VARIZ’

Bu TİS’te yıllardır çözülemeyen bu eşitsizliğe son vermek istediklerini dile getiren Topal şunları söyledi: “Büyükşehir bürokratlarına çağrımız bu yönde. Biz demiyoruz ki reelin üstüne çıkalım. Bugün İZELMAN personeli olarak doğumdan ölüme kadar bütün hizmetlerde biz varız. Sözleşmede çok büyük değişiklikler yapmadık. 32 madde aynen kaldı. İşçiler çok fazla şey istemiyor. Kimsenin ev, arsa talebi yok. Sosyal hayatı daha da iyileştirmek için bir ücret talep etmişler.  Belediye bürokratları taleplerimizi en doğru bir şekilde büyükşehir belediye başkanına aktarmalı.” 

‘OHAL MÜCADELEMİZİ ETKİLEYEMEYECEK’

Ücret adaletsizliğinin giderilmesi talebine yaklaşım gösterilmezse işçilerden gelen gücü kullanmaya hazır olduklarını da ifade eden Topal “Haklı taleplerimizi her alanda dile getireceğiz. Yasal haklarımızı kullanacağız ve kesinlikle hiç kimseden de izin almayacağız. Sokaksa sokak, işyeri ise işyeri her alanda mücadelemizi göstereceğiz. Ama temennimiz masada bitmesi. OHAL getirdiği grev yasağı bizim örgütlü mücadelemizi hiç bir şekilde engelleyemez. Engellemesine de izin vermeyeceğiz. OHAL amacını aşan bir noktada. Grev yasağının bizim önümüze bir engel teşkil edemez. Taleplerimizi yerine getirine kadar gerekirse yasağı deleceğiz. Biz bu grev yasağını tanımayacağız” dedi. 

İŞÇİLERİN ‘EVET’ DEMEDİĞİ BİR TİS’İ İMZALAMAYACAĞIZ

Genel-İş Sendikası İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Güral Doğan da ücret eşitsizliğinin İzmir gibi sosyal demokrat bir yapının içinde olan anlayış için kabul edilir olmadığını ifade ederek şunları söyledi: “Geçmişte yapılan bir yanlışın ceremesini işçiler çekmeye devam ediyor. Her iki şube olarak artık elle tutulur bir toplusözleşme olmasından yana  tavrımız var. İşveren elini vicdanına koymalı. Türkiye’nin gerçekleri ortada. Doların 3-4 günde uçuk rakamlara yükselmesi bizim daha şimdiden talep ettiğimiz zammı ortadan kaldırıyor. Öte yandan bu ülkede hiç bir zaman reel anlamda enflasyonu önümüze koymadılar.” 

‘İŞÇİLERDEN GELEN TALEPLER TİS’İ BELİRLEDİ’

TİS taslağının hazırlık sürecini de anlatan Doğan “TİS öncesinde hem birimlerimizi gezerek hem de temsilci arkadaşlar üzerinden işçilerin taleplerini aldık ve taslağa ekledik. Biz gücümüzü işçilerden alırız.Yasal olarak önümüzde 5 aylık bir süreç var. Bu süreci en etkin bir şekilde değerlendireceğiz. Tabanın sesine kulak vereceğiz. İşçilerin tamamının evet demediği bir toplusözleşmeyi imzalamayacağız. Ne yapılması gerekiyorsa da yapacağız” dedi. 

‘OHAL’İ ANCAK İŞÇİLERİN BİRLİĞİ DURDURUR’

OHAL uygulamalarına da değinen Doğan şöyle devam etti: “OHAL ve uygulamalarının kabul edilebilir bir yanı yok. Kesinlikle OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerin iptal edilmesi gerekiyor. Bir an önce insanların mağduriyeti giderilmeli. Yarın bu kayyımların İzmir’e de atanmamasının önünde bir engel yok. Ülke tekrar normale dönmeli ve barış süreci yeniden başlamalıdır. Ayrıca bütün bu kirli savaşlar biz emekçiler üzerinden, bizlerin paraları ile yapılıyor ve ilk bizim haklarımız gasbediliyor ve bu OHAL süreci de bu yönde ilerliyor. Buna ancak işçilerin birlikte hareket etmesi engel olabilir.”