İktidarsız koltuklar albümü
'İktidar koltuğunda ilelebet kalacaklarını sananların Ahmet Uhri’nin “iktidarsız koltuklar albümü”nü görmeleri gerek.'
Özer AKDEMİR
İzmir Çanakkale yolunun Çandarlı sapağında durduk. Yolun sağındaki geniş düzlük tel örgülerle çevrelenmişti. İçerisindeki devasa silindirlerin uçları turuncu muşambalarla kapatılmıştı. Sayıları belki yüze yaklaşan bu silindirlerin her birinin ağırlığı 40-50 tondu. Uzunlukları da 20 metreyi geçiyordu. Burası bir rüzgar enerji santrali (RES) parçaları ile dolu depolama alanıydı. Daha çok RES gövdelerinin yapıldığı işletme 15 dönüme yaklaşan büyüklüğü olan tel örgülerle çevrili depolama alanının hemen ötesindeydi.
PROF. UHRİ’NİN KOLTUK MERAKI
Çandarlı tarafına dönünce yolun yanı başındaki bu deponun önüne gelişi güzel atılmış bir kanepe ve koltuk dikkatimizi çekti. Koltuğa oturup OHAL ve KHK’lerin hışmına uğrayarak kapatılan Hayatın Sesi Televizyonunun sevilen programlarından birisini Dr. Ali Galip Yener’le birlikte yapan Prof. Dr. Ahmet Uhri’ye nazire yaparcasına fotoğraf çektirdim. Arkeoloji ve özellikle mutfak kültürü alanında uzman olan Uhri hoca, hiç de az olmayan seyahatleri boyunca karşısına çıkan sokağa, araziye, yol kenarına terk edilmiş, çöp olarak atılmış koltuklara oturup “İktidarsız koltuklar” pozu vermesiyle de ünlüdür. Bu koltuklar ile çektirdiği fotoğrafları sosyal medya hesabında bir albüm yapan Uhri hoca “amma da koltuk meraklısıymışsın” yorumlarının yoğunlaşmasının ardından şu açıklamayı yapmak zorunda kaldı; “Kavramsal olarak koltuk genellikle iktidar ile özdeşleştirilir. Dolayısıyla eskidiği için kullanım dışı kalmış ve genellikle şehirlerde çöp tenekeleri yanında bulunabilen bu koltuklar şehir dışı bölgelerde doğaya atılmış halde de bulunabilmekteler. Bir diğer deyişle eskilikleri, yıpranmışlıkları ve terk edilmiş olmalarıyla iktidarı kaybetmiş bir niteliğe bürünmüşlerdir... Doğada veya kentte, yurdun her yerinde atılmış, fersude koltuklar iktidarın geçiciliğinin göstergesi gibi bir niteliğe bürünürler.” Uhri hoca Çandarlı sapağındaki koltuktan habersizmiş, en kısa zamanda gidip iktidarsız koltuklar albümü için fotoğraf çektireceğini yazmış.
MAVİ EGE SİTESİ
İşte bu RES gövdelerinin ve “iktidarsız koltuk”ların 5-10 kilometre ötesinde, Çandarlı’ya varmadan yolun sağında kalır Mavi Ege Sitesi. Küçük, bahçeli, şirin iki katlı evlerden oluşmuş, denize ve Çandarlı’ya iki kilometre uzaklıktaki bu şirin mahalle sırtını çamlarla örtülü küçük bir tepeciğe dayamıştır. Birkaç yıl öncesine kadar çam ve yabani kekik kokuları içerisinde kuş seslerini dinleyerek uykuya dalan mahalle sakinlerinin huzuru, bu küçük tepeciğe dikilen iki RES direğinin ardından kaçmış. Şimdi, en yakın eve 200 metre kadar uzaklıkta olan bu RES direklerinin insanı bir süre sonra çıldırtacak dereceye varan hiç durmayan kanat gürültüsü ile yaşamak zorundalar ki sorun sadece bunla da sınırlı değil.
RES KANADI KOPUNCA
Site sakini İbrahim Halil Mancı’yı sabaha karşı 04.00 sularında uykusundan uyandıran korkunç gürültünün sebebi de bu RES direklerinden birisi olmuş. Kanatlardan birisi büyük bir gürültüyle “patlamış” ve parçalar etrafa yayılmış. Şimdi, Mancı’nın küçük bahçesi, tavuklarını koyduğu kümesin üzeri, komşusunun çatısı, önlerinde uzanan korunun içi bu RES parçaları ile dolu. Ucu ustura gibi keskin plastik parçaları, siyah sıkıştırılmış ahşap ve plastik karışımı gövde yüzeyleri… Kimi el kadar küçük, kimi metrelerce uzunluğunda kaldırılamayacak derece ağır parçalar tepeciğin sağına soluna dağılmış durumda. Kanadın neredeyse 10 metreyi geçen uç kısmı ise bir bütün halinde RES direğinin dibinde yatıyor. 20-30 kişinin bile kaldıramayacağı ağırlıktaki bu dev kütlenin kopan kısmındaki ucu da bıçak keskinliğinde. Bir insana, eve, canlıya gelmemesi büyük şans aslında.
ÜRPERTEN ŞANS
Mavi Ege sitesinin sakinlerinden Ali Şan Yılmaz da bu “şanslılar” arasında. Tonlarca ağırlıktaki RES kanadı ya da parçaları evinin üzerine düşmemiş ve herhangi bir zarar ziyan, sağlık sorunu yaşamadığı için kendisini şanslı hissedenlerden. Öte yandan, iki yıldır olduğu gibi daha yıllarca bu direklerle burun buruna yaşamak, 24 saat dinmeyen gürültülerini dinlemek ya da her an bir kaza riski ile karşı karşıya olmak düşüncesi bile emekliliğinde rahat bir yaşam için kent dışında bu küçük mahalleyi tercih eden Yılmaz’ı ürpertmeye yetiyor.
DOĞANIN UYARISI
Çandarlı’daki RES kazası şirketlerin, iktidarın koruyup kollamasıyla kontrolsüz, kuralsız bir şekilde halkın yaşam alanlarına tecavüzüne karşı bir uyarı aslında. Her an daha kötüsü yaşanabilir, her an bir felaket meydana gelebilir. Bir kaza olmasa bile bugün, özellikle Ege Bölgesinde insanların burunlarının dibine, görüşleri dahi alınmadan dikilen bu RES’ler hem insan haklarına, hem ekoloji biliminin kurallarına aykırı bir şekilde, pıtrak gibi çoğalmayı sürdürüyor.
İKTİDAR VE KOLTUK
Bugün, iktidar koltuğuna gömdükleri gövdelerinin ilelebet o koltuğun şeklini alacağını sananların Prof. Ahmet Uhri’nin “iktidarsız koltuklar albümü”nü görmeleri gerek. O albüm onlar için çok derslerle dolu. İbret alırlar mı bilinmez ama sonları çöp niyetine kaldırılıp kenara atılan koltuklardan daha iyi olmayacak…