Turan Aydoğan: Tutuklamayı hukukçu olarak izah edemiyorum

Meltem AKYOL
İstanbul

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Televizyon programındaki yorumları ve Twitter paylaşımlarıyla devlet büyüklerine hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan Gazeteci Hüsnü Mahalli, İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğince aynı gerekçeyle tutuklandı.
Tutuklama kararına itiraz edeceklerini söyleyen Mahalli’nin Avukatı Turan Aydoğan, “İtirazı önce tutuklamayı veren hakimlik inceleyecek, eğer 9. Sulh Ceza Hakimliğince itirazımız kabul görmezse bir üst mahkeme olan 10. Sulh Ceza Hakimliğine göndermek zorunda.

O da kabul eder ya da reddeder, göreceğiz” dedi. Mahalli’nin cezaevine götürülürken yanında raporlarıyla beraber gittiğini aktaran Aydoğan, “Onu götüren polislerde raporları vardı, onlarla ilgili cezaevi yönetimine hastalığının bilgisini vererek ona ilişkin tedbirlerin alınmasını talep etti” dedi. Aydoğan, Cumhuriyet Savcılığına da tekrar bir başvuru yaparak, Mahalli’nin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ndeki tedavisinin devam etmesini talep edeceklerini belirtti.

‘İFADEYE KENDİSİ GİTTİ, KAÇMA ŞÜPHESİ VAR DİYORLAR’

Tutulama kararını değerlendiren Aydoğan, “Bazen 'Kör gözüm parmağına' bazı işler olursa onları hukukçu olarak biz de izah edemeyiz. Benim beklediğim bir karar değildi, ben 30 yıllık hukukçuyum, bu konularla ilgili belli ölçülerde bilgi sahibiyim, böyle bir tabloda bir tutuklamayı beklemiyordum açıkçası. Tutuklama gerekçesinde CMK’deki rutin bir takım şartlar var, onlar yazılmış hakim tarafından. İşte 'Kaçma şüphesinden, delillerin yok edilebileceğinden, suçun mağdurlarının baskı altına alınabileceğinden...' bahsedilmiş

Hüsnü Mahalli kendisi hastanede doktora “ Ben bir an önce ifade vermek istiyorum” diyerek çıkıp tıpış tıpış geliyor, üstelik doktorlar “Hayır, gitme” demesine rağmen... Şimdi durum böyleyken Hüsnü Mahalli gibi bir insanın kaçma şüphesi iddiasıyla böyle bir karar veriliyor” dedi.

‘MAĞDURLARI BASKI ALTINA ALACAKMIŞ’

Tutuklama gerekçesi olarak “Suçun mağdurlarının baskı altına alınacağı” iddiasının karara yazıldığını söyleyen Aydoğan, “Bu ‘suçun’ mağdurları Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve Bakanlar Kurulu. Hüsnü Mahalli bunları nasıl baskı altına alabilir? Ya da suçun delillerinin yok edilmesi meselesi, toplanmayacak bir delil yok burada Mahalli’nin televizyon konuşmaları ve Tweetleri esas alınmış ve onların tamamı dosyanın içinde. Onlar nasıl karartılacak, başka bir delil yoksa bunlar nasıl yok edilebilir, nasıl toplanmamış olabilir?

Hakaret suçunda delillerin toplanmaması gibi bir şey olmaz, hararet etmişseniz etmişsinizdir, etmemişseniz etmemişsinizdir, deliller ortadadır” dedi.

HÜSNÜ MAHALLİ GECEYİ HASTANEDE GEÇİRDİ

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 12 Aralık’ta evinde gözaltına alınan Hüsnü Mahalli, Vatan Caddesi’ndeki Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü. Burada işlemleri devam eden Mahalli rahatsızlanınca Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisine kaldırıldı. Mahalli’nin tedavisi devam ederken gözaltı süresi doldu. Cumhuriyet Savcılığı bunun üzerine, Mahalli’nin tedavisi sürdüğü için ifade işlemini erteledi. Mahalli geceyi hastanede geçirdi. 

‘HÜKÜMETİMİZİ UYARDIM’

Hüsnü Mahalli, önceki gün emniyetteki işlemlerinin ardından savcılıkta yaklaşık 1 saat ifade verdi. Suçlamaları reddeden Mahalli, “Atılı suçlamaya muhatap olmak benim için onur kırıcıdır. Benim Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin saygınlığını zedeleyebilecek şekilde bir olgu itham etmem söz konusu değildir” dedi. Savcılık ifadesinde Arap Baharı olarak adlandırılan dönemde hükümet politikalarını desteklediğini söyleyen Mahalli, “Ancak, belirttiğim dönemlerden sonra hükümetin bu yöndeki politikalarını eleştirmeye başladım. Ben hükümetimizin ve devletimizin uluslararası camiada mağdur olmaması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet ve milletinin zor durumda kalmaması için uyarılarda bulundum” dedi.