Cizre’de artık kimse ‘aşk’ için dua etmiyor

Geçmişte dünyanın birçok yerinden aşk için dua etmeye, dilek tutmaya gelinen türbede şimdi sadece bekçi var. 
Kürt halkının ulusal destanlarından biridir, Mem û Zîn. Destan Êhmedî Xanî tarafından kaleme alınsa da çok eskilere dayanır bu aşkın hikayesi. Cizîra Botan Mirliği’nde geçen aşkta Mir Zeydin’in kızı Zîn ile Mêm’in, Kürt halkının diriliş bayramı olarak kabul ettiği Newroz günü başlayan aşklarını konu alır. Aşkları çok büyüktür ancak araya giren hain Beko’nun oyunları yüzünden kavuşamazlar. Mem, Mir Zeydin tarafından atıldığı zindanda zehirlenirken, Zîn de, ona kavuşmanın tek yolunun ölüm olduğunu düşünüp kendini Dicle Nehri’nin sularına bırakır. 

Bu dünyada kavuşamayan aşıkların mezarları yan yana konulur aradaki hasretlik bitsin diye. Beko mezarda da yalnız bırakmaz Mem ile Zin’i. Mem’in en yakın arkadaşı tarafından hilelerine karşı öldürülen Beko da aşıkların baş ucuna defnedilir. Efsaneye göre, her baharda Mem ile Zin’in mezarından çıkan güllerin kavuşmasını da Beko’nun mezarından yükselen diken engeller. 

AŞK İÇİN DUA EDENLERİN MEKÂNI

Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan iki aşığın mezarları yüz yıllar önce bir türbe ve ziyaret alanına dönüşür. Özellikle aşk acısı çekenler ve sevdiğine kavuşmak isteyenlerin uğrak mekânlarından biri olur. Her perşembe genç, yaşlı yüzlerce kişi, aşıkların türbesine giderek aşk için dualar edip dilek tutar. 

TÜRBE ŞİMDİLERDE BOŞ

Cizre’de geçtiğimiz yıl sokağa çıkma yasakları sırasında çok sayıda insanın yaşamını yitirmesiyle birlikte genel bir hüzün halinin olduğu kentte, Mem û Zin türbesinin de ziyaretçileri azaldı. Özellikle perşembe günleri avlusu dolup taşan, dua etmek için sıra beklenen yere kimse uğramıyor. 

Türbenin bakımından sorumlu olan görevli de eskiden çok fazla ziyaretçilerinin olduğunu ancak şimdi neredeyse hiç kimsenin uğramadığını söylüyor. (DİHABER)