1 Haziran 2012 18:30
Halkların Demokratik Kongresi Mühendis Mimar Şehir Plancıları Meclisi

Halkların Demokratik Kongresi,15-16 Ekim 2011 tarihlerinde Türkiye’nin 20 bölgesinden gelen 825 delegenin katılımı ile kuruluşunu ilan etti.12-13 Mayıs 2012 tarihlerinde Halkların Demokratik Kongresi 1.Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Dünya’daki, Ortadoğu’daki ve Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirerek önemli kararlar aldı.
Halkların Demokratik
Kongresi,
Tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların,tüm inanç topluluklarının ve yaşam alanları tahrip edilenlerin mücadele zemini olduğunu ilan ediyor.
Kapitalizme, emeğin sömürülmesine, güvencesiz ve sigortasız  insan çalıştırmaya, iş cinayetlerine, sendikasızlaştırmaya, taşeronlaştırmaya, çocuk emeği sömürüsüne ve kazanılmış hakların gaspına karşı çıkıyor.Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya istiyor.
Düşünce, ifade, örgütlenme ve eylem hakkı başta olmak üzere, temel hak ve özgürlükleri tehdit eden tüm yasa ve uygulamaların derhal sona erdirilmesini istiyor.
Halkların Demokratik
Kongresi;
Kadın emeğinin görünür kılınması ve örgütlenmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını, kadının toplumsal cinsiyet mücadelesinin önemini vurgulayarak, her alanda kadınların eşit katılımını ve temsil hakkını savunuyor.
Kürt sorununun barışçıl, demokratik ve eşit haklara dayalı çözümünü, halkların özgür ve gönüllü birliğini, tüm farklılıkların kendini özgürce ifade edeceği, merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayetinin son bulacağı Türkiye’nin tamamını kapsayan Demokratik Özerkliği savunuyor. Bunların, insanlığın şimdiye kadar biriktirdiği demokratik değerleri içeren bir anayasa ile güvenceye kavuşturulmasını istiyor.
Herkese parasız, eşit, demokratik, bilimsel  ana dilde eğitim hakkının sağlanmasını, gençliğin işsizliğe ve ucuz iş gücü olarak sömürülmesine karşı çıkıyor.
Bilim ve teknolojinin insanlığın bugünü ve geleceğine hizmet etmesini istiyor. Karbon ticaretine, yaşam alanlarını yok eden HES projelerine, termik ve nükleer santrallere karşı çıkıyor. Siyanürlü ve başka zararlılarla madencilik uygulamalarına, endüstriyel atık ve iklim değişikliğine yol açan uygulamalara, insanların geçmişini ve kentin dokusunu bozan rantçı kentsel dönüşüm politikasına, suyun ticarileştirilmesine ve özelleştirmeye karşı çıkıyor.
Halkların Demokratik Kongresi, programının bu temel yönelişine yaslanarak 12-13 Mayıs 2012 tarihlerinde gerçekleştirdiği 1.Genel Kurulu’nda Dünyanın ve Türkiye’nin temel sorunlarını tartışarak tespitler yaptı, kararlar aldı.  
AKP İktidarının, sosyal hakların budanmasından, kazanılmış hakların tasfiyesine, özgürlüklerin ayaklar altına alınmasından, polis şiddetine, cezaevlerindeki zulümden, savaş çığırtkanlığından ve Suriye’ye askeri müdahale planından doğrudan sorumlu olduğuna dikkat çekilerek bu iktidara karşı açık ve dolaysız siyasal ve toplumsal mücadelenin altı çizilmiştir.
Kürt sorununda eşit haklara dayalı demokratik çözüm ve barış için, özel yetkili mahkemelerin ve terörle mücadele yasasının kaldırılması için, nefret suçları ve cinayetlerine, ulusal istihdam stratejisine, iş cinayetlerine, eğitim, kültür ve sanatın gericileştirilmesi, sağlığın piyasalaştırılması yönündeki saldırılara, rantsal ve kentsel dönüşüme, ekolojik yıkıma karşı mücadelenin önemi vurgulanarak demokratik bir anayasanın acil bir ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir.
Bütün bunları yapabilecek kapsayıcı gücün Halkların Demokratik Kongresi olduğu bilinciyle  emin adımlarla yürünmektedir. Türkiye’de ilk defa ezilenler ve sömürülenler, emekçiler, kadınlar, gençler, köylüler, emekliler, engelliler, LGBT bireyleri, dışlanan ve yok sayılan bütün halklar, tüm inanç toplulukları, yaşam alanları tahrip edilenler halklarımızın özgürlük ve barışı hak ettiğini buna yapılan saldırılara karşı bir halk seçeneği olan Halkların Demokratik Kongresinin yegane güç olduğunu bilerek, bu uğurda insanlığın biriktirdiği değerleri arkasına alarak mücadele etmektedir.
Halkların Demokratik Kongresi, insanlığın onuru, yarını ve geleceğini önemseyen ve yüreği bununla çarpanları kapsayarak, toplumsal muhalefetin sesi, kürsüsü, ezilen ve sömürülenlerin umudu olacak, geleceğini birlikte kuracak.
Bu, mühendis, mimar ve şehir plancılarının da umudu ve birlikte kuracağı gelecektir. Umuda ve geleceğe yürüyoruz.
Hayat hepimizi Halkların Demokratik Kongresine çağırıyor.

Evrensel'i Takip Et