TOGO işçisi kazanacak
2, 5, 10, 15, 27 yıldır çalıştıkları ve hala 700-900 TL arası ücret aldıkları için TOGO patronundan zam taleplerine yanıt alamayınca Deri-İş Sendikası’nda örgütlenme yolunu seçtiler. Yıllarca verdikleri emeklerinin karşılığı olarak da bir çırpıda işlerine son verildi. Şimdi 35 TOGO işçisi, sendikalı olarak işlerine dönmenin mücadelesini veriyor, birbirlerine kenetlenerek.
Tüm ziyaretçileri aynı coşku ile karşılıyorlar, kendilerini anlatıyorlar ve tek bir şey istiyorlar; “İster kalabalık, ister tek tek gelin ama bizi yalnız bırakmayın.” Ankaralılar da sanki organize olmuş gibi bu isteklerine uygun hareket ediyorlar. Kah gruplar halinde gelenler, kah bireysel olarak gelenler hiç eksik olmuyor. Ostim’den, Sincan’dan ve çeşitli yerlerden gelen tek tek işçiler ise nasıl örgütlendiklerini öğrenmek istiyor, onların kazanmasının kendileri için moral önemini söylüyorlar.
Direnişin ilk günleri, işyeri şehir merkezine uzak diye duyulan kaygı çoktan yok oldu. Meğer ne kadar merkezi bir yerdeymişler. Yoldan geçen arabaların kornalı selamları eksik olmuyor. Hızla geçen bir arabadan biri bağırıyor “üçbüçük zam istemiyoruz” diye. Direnişçilerin yanında durarak çay, şeker, kahve, yiyecek verenler hiç de az değil. İlk günlerde yiyeceklerini kendileri alan işçiler, şimdi gelen yiyecek, içecekleri ziyaretçilerine ikram ediyorlar.
Direniş yeri, ODTÜ öğrencileri ve ODTÜ çalışanları için de sürekli bir ziyaret mekanı. Özellikle öğrenciler, gruplar halinde oradalar. Okullarından mezun olan gençler mezuniyet kıyafetleri ile geliyorlar. Sanki diplomalarını işçiler veriyor. İlk bilgisayar mühendisliği mezunları gelmiş mezuniyet kıyafetleri ile üç gün sonra da uluslararası ilişkiler bölümü mezunları. Davul-zurna ekibi ile yanlarındalar işçilerin. İşçilerden biri “bunlar ikinci mezunlarımız bizim” diyor. Bir işçinin sendika bayrağıyla yaptığı trafik düzenlemesi ile akıcı trafik duruyor, hiçbir arabadan olumsuz klakson sesi gelmiyor, öğrencilerle işçiler kucaklaşıyor. Hep birlikte çekilen halaylardan sonra öğrenciler ayrılırken işçiler tembihliyorlar, “üst geçitten gidin.”
Direniş herkesin safını daha açık gösteriyor. Çalışma Bakanlığı’na üç kilometre ötede, emniyet güçleri TOGO patronunun bahçesinde. O’nun suyunu içiyor, güneşten, yağmurdan O’nun saçağında korunuyor, O’nun yemeğini yiyiyor. Oysa o patron yıllardır yanında çalışan ve şimdi de direnişin tek kadın işçisi olan Semiha’ya zam istediği, örgütlendiği için “yazıklar olsun sana verdiğim emeğe, seni çaycıyken sekreter yaptım” diyecek kadar lütufkar!!! Aynı zamanda piyasaya 189 liradan sattığı ayakkabıda ancak 20 liralık bir indirim uygun görecek kadar da cömert!!!
TOGO işçileri de yaşayarak öğreniyorlar safdaşlarını. Düne kadar “baba parası ile teröristlik yapıyorlar” dedikleri ODTÜ gençliği yanlarında, işçiler yanlarında, kamu emekçileri ve tüm emekçiler yanlarında, sınıf partisi yanlarında. Ve bu safdaşlık TOGO işçileri kazanıncaya ve kazandıktan sonra da sürecek.
(*) Emek Partisi Çankaya İlçe Başkanı
Evrensel'i Takip Et