Sinemacılar: Baskılara ortak direnişle göğüs gereceğiz
Akademisyenlerin barış bildirisine destek verdikleri için haklarında soruşturma başlatılan sinemacılar barış talebini yükseltmekte kararlı.
Akademisyenlerin, bölgedeki operasyonlara tepki göstermek amacıyla 11 Ocak 2016'da “Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlığıyla yayımlanan bildirisine destek veren 433 sinemacı hakkında, “Suçu ve suçluyu övmek” iddiasıyla geçtiğimiz günlerde soruşturma başlatıldı. Açılan soruşturmaya ilişkin tepkilerini sürdüren sinema sanatçıları, savaşa karşı barışı savunmaya devem edeceklerini dile getirdi.
‘SÖZÜN ARKASINDA DURMAK GEREKİYOR’
Yönetmen Zeynel Doğan, bu kadar ağır çatışma sürecinde ve o kadar insanın yaşamını yitirdiği koşullarda söylenecek şeyin “barış” olduğunu belirtti. Doğan, söylenen sözün arkasında durmak gerektiğini ve bu tarz soruşturmaların herhangi bir şekilde bu söylemlerin önünü kesmemesi gerektiğine belirtti.
“Söylenebilecek tek şey olan barış, suç değil” diyen yönetmen Ahu Öztürk de, “Suçu övmek ne demek. Saçma sapan bir şey bu” sözleriyle tepki gösterdi.
‘BARIŞI SAVUNAN İNSANLARI SAVUNACAĞIZ’
“Elbette savaşı değil barışı savunacağız. Barışı savunan insanları savunacağız” diyen sinema yazarı Seray Genç de, sıranın herkese geldiğini söyledi.
Sinemacılara açılan soruşturmaları “Nicedir ülkeye hakim kılınan iklimin olağan bir sonucu” şeklinde yorumlayan sinema yazarı Necati Sönmez de, “Şu anki iktidar, kendi resmi görüşü dışındaki her tür çatlak sesi susturmaya, hakikati dile getirenleri içeri tıkamaya çalışıyor; buna karşı çıkanlara da kimi daha ağır kimi hafif düzeyde olmak üzere bedelini ödetiyor. Devletin yargı organı; hukuk ve adaletin tecelli ettiği yer değil, muhaliflere sopa sallayan bir iktidar organı haline geldi. Şafakta ev basmalar, gözaltılar, uyduruk gerekçelerle tutuklama ve soruşturmalar hep bunun yansıması” dedi.
‘ORTAK DİRENİŞLE GÖĞÜS GERECEĞİZ’
Sinemacıların şu anda maruz kaldığı şeyin aslında susmayı reddeden herkese reva görülen uygulamanın bir uzantısı olduğunu ifade eden Sönmez, “Tutuklanan Ahmet Şık'ın altını çizdiği gibi 15 Temmuz'da darbeciler yenildi ama fikirleri iktidarda. Bu darbeci anlayışın, sesini yükseltme cüreti gösteren yazarlara, gazetecilere, siyasetçilere yönelttiği baskı mekanizmasından eninde sonunda sinemacıların da payını alması beklenmeyecek bir şey değildi. Tıpkı şu ana kadar susanların, ileride kendilerine de sıra geleceğini beklemeleri gerektiği gibi” diye belirtti. Sönmez, baskılar karşısında ortak bir direnişle göğüs germek gerektiğinin altını çizdi. (DİHABER)