Hukuk topal bilim kör!
Özer Akdemir 2016'nın ekoloji gündemini derledi.
Hazırlayan: Özer AKDEMİR
Nisan 2016: Bir hakimin hukuksuzluğa isyanı
Nisan 2016’nın en ilgi çekici haberlerinden birisi rüzgar enerji santralleri (RES) ile ilgili mahkemeye sunulan bir rapor ve raporu hazırlayan öğretim üyeleri ile ilgiliydi. Bodrum ve Çeşme’de yapılması planlanan RES’lere verilen “ÇED gerekli değildir” kararına karşı açılan davada, RES şirketince Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından hazırlandığı belirtilerek mahkemeye sunulan raporun üniversite tarafından değil, bir danışmanlık şirketince hazırlandığı ile ilgili müfettiş raporları haberleştirilmişti. Üstelik bu “bilim insanları”nın aynı usulsüzlüklerle 100’e yakın rapor ürettikleri iddia ediliyordu.
Bilimi adeta “sermayenin mezesi” yapan üniversite öğretim üyeleri ile ilgili tek haber de bu değildi. Bergama Zeytindağı Mahallesi’ne 800 metre uzaklıkta, çevresi zeytinliklerle kaplı arazi için “Tarım arazisi değil” diyerek çimento fabrikası açılmasına yeşil ışık yakan üniversite hocalarının raporu, Bergama Belediyesinin itirazları üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığından geri döndü. “Ankara’nın gördüğünü 4 bilirkişi göremedi” başlıklı haber bu “körlüğü” konu ediniyordu.
"REDDİHAKİM TALEBİ TRAJİK"
Hukukun tıkandığı, yargının artık bağımsızlığının ve güvenirliğinin neredeyse kalmadığı ile ilgili önemli bir görüş birliğinin oluştuğu 2016’da Urla Villaları davası hakiminin çıkışı dikkat çekiciydi. İzmir Urla’da sit alanında aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın villalarının bulunduğu da iddia edilen kaçak villalarla ilgili açılan davada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı avukatlarının reddihakim talep etmesine karşı davanın hakimi zehir zemberek bir savunma gönderdi. Mahkeme Başkanı Osman Ermumcu, Bakanlığın adeta villa sahipleri yerine geçerek hakimin reddedilmesini istemesinin başlı başına trajik olduğunu belirterek, kendilerinin davadan reddedilmesi talebinin bir taktik olduğunu, esas olarak sit derecelerinin düşürülmesi davası için malzeme üretmenin amaçlandığını söyledi.
Ayın en garip yargı haberi ise İzmir Efemçukuru altın madenine karşı açılan davada yaşandı. Madenin kapasite artırımına olanak tanıyan ÇED raporuna açılan davada verilen yürütmeyi durdurma kararını Danıştay, daha önceki bilirkişilerin İzmirli olmalarını gerekçe göstererek bozdu. Hukukçuların “evlere şenlik” diye eleştirdiği bu karar ne yazık ki altın madeninin İzmir’in suyunda meydana getirdiği ağır metal kirliliğini kanıtlayan bilirkişi raporunu da işlevsiz kıldı.
Mayıs 2016: Fosil yakıtlar ve ‘tehlikeli’ çarpıtma
Mayıs ayı önemli bir çevre eylemine sahne oldu. Küresel ısınma gerçeğine dikkat çekerek bunun en önemli nedenleri arasındaki fosil yakıtlara karşı dünyanın birçok yerinde eş zamanlı gerçekleştirilen eylemin Türkiye ayağı Aliağa’da yapıldı. Eylemden önce hastalarına fosil yakıtların sağlığa zararlarını anlatan ve 15 Mayıs günü Aliağa’da yapılacak fosil yakıt ve termik santral karşıtı eyleme çağrı broşürlerini dağıtan Foça Devlet Hastanesinden Doktor Hüseyin Güven’e açılan soruşturma tartışma yarattı. Doktorluk mesleğinin sadece hastaları iyileştirmek olmadığını belirterek, “Aynı zamanda sağlığın korunmasına dönük de çalışma yapmak durumundayız” diyen Dr. Güven’e, meslek örgütü TTB ve ekoloji örgütleri de sahip çıktı.
15 Mayıs tarihinde Aliağa’da, termik santral ve demir çelik fabrikalarının milyonlarca tonu bulan cüruflarının olduğu bölgeye yapılan yürüyüşe binlerce yaşam savunucusu katıldı.
Bu cüruflara yaptığı analizler sonrası “tehlikeli atık” raporu veren TÜBİTAK’ın bu raporunu tahrif ederek “tehlikeli atık”ı “tehlikesiz atık” yapan üç bilirkişi hakkında EGEÇEP’in kamu davası açılması talebi de mayıs ayının haberleri arasında yer aldı. Tehlikeli atık niteliğindeki bu cürufları yol dolgu malzemesi, parke ve bordür taşı yapıp bunun ne kadar “çevreci” bir iş olduğu ile övünen İzmir Büyükşehir Belediyesinin bir başka akıllara ziyan “çevreci” uygulaması da katı atık arıtma çamurunu kentin içindeki çimento fabrikalarına yakıt olarak vermesi oldu!
Aliağa yakınlarındaki tarihi sit koruması bulunan alana yapılmak istenen iki termik santralle birlikte 17 RES inşaatı haberi, yine “tanrıların dağı” Kaz Dağı’na yönelik RES tehdidi ve Ayvalık’ta lağımların döküldüğü deniz alanına balık çiftliği kurulmasına izin verilmesi ayın diğer ilginç haberleri arasında yer aldı.