Sağlık yok, din görevlisi var!

Metehan UD
İzmir

Sağlık örgütlerinin artan iş yükü karşısında daha çok sağlık çalışanının işe alınması talebine kulak tıkayan Hükümet, hastaların sağlık sorununa ‘çözümü’ din görevlilerinde buldu. Uygulamaya sağlık emekçilerinden tepki var...

Hastanelere ‘manevi destek uzmanı’ adı altında din görevlileri atanması uygulaması resmen başladı. Uygulamaya tepki gösteren SES İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır, sağlık alanının Orta Çağ karanlığına çekilmek istendiğini ifade etti.

Sağlık örgütlerinin artan iş yükü karşısında daha çok sağlık çalışanın işe alınması talebine kulak tıkayan Hükümet, hastaların sağlık sorununa ‘çözümü’ din görevlilerinde buldu. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan “Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü” ile hayata geçirilen proje kapsamında hastanelere din görevlileri atanıyor. İlgili protokolde, görevlendirilecek din görevlileri için; “Hasta ve hasta yakınlarına dini konularda rehberlik ederek moral vermek, onları motive etmek ve manevi destek hizmeti sunmak” ibaresi yer alıyor.

Daha önce pilot illerde gerçekleşen uygulamanın ardından proje diğer hastanelerde de uygulanmaya başlandı. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi bir çok hastanede uygulamanın hayata geçtiği öğrenildi. Bu arada sözü geçen uygulama, çalışanlara gönderilen mesajlarla duyuruldu. Duyuruda “Bakanlığımıza bağlı sağlık tesislerinde talep eden hastalara, hasta yakınlarına ve hastane personeline, içinde bulunduklar şartlar göz önüne bulundurularak hastaların iyileştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla moral, motivasyon ve manevi destek sağlamaya, dini ve manevi konularda danışmanlık ve rehberlik hizmeti sunulacaktır” ifadeleri yer alıyor.

‘BU İŞ BÖYLE Mİ ÇÖZÜLECEK?

Uygulamayı gazetemize değerlendiren SES İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır, öncelikli çözümün korucuyu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması olduğunu hatırlatarak “Sağlık alanında bu kadar sorun yaşanır ve adım atılmazken, manevi destek uzmanlarının sağlık birimlerine atanarak hiçbir şeyin çözülemeyeceğini Sağlık Bakanlığı da bizim kadar biliyor. Sağlık alanında verdiğimiz mücadelenin bir boyutu da herkesin etkin, ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmeti almasıdır” dedi.

Bu uygulamanın sağlık alanına hiç bir katkı sunmayacağını ifade eden Çakır şunları söyledi: “Aslında sağlığın geldiği nokta açısından çok çarpıcı olduğunu düşünüyorum. Manevi destek uzmanları ile yürümeyen bir sistemin nasıl yürütülebileceğinin planları yapılıyor. Kaldı ki hastanelerimize Müslüman ya da sadece bir mezhepten insanlar gelmiyor, farklı dinsel inanışlardan insanlar da geliyor. Biz hizmet verirken, hastanın dilini, dinini, ırkını, inanışlarını gözetmeden sağlık hizmetleri veriyoruz.”

‘BAKANLIK PROTOKOLÜ İPTAL ETMELİ’

Hastanelere binlerce din görevlisinin atanmasının, aynı zamanda “steril sülük” ve “hacamat” tedavisi gibi bilim dışı uygulamaların bir devamı olduğunu söyleyen Çakır gidişatı sağlıkta Orta Çağ karanlığına dönüş olarak tanımladı. Sağlık Bakanlığını ilgili protokolü iptal etmeye çağıran Çakır, çözüm olarak da “Ruh sağlığı hizmetlerinin iyileştirilmesi için bilim ve uzmanlığı temel alan gerekli yaklaşımları geliştirerek somut adımlar atmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Vatandaşları sağlık hizmetlerine sahip çıkmaya çağıran SES İzmir Şubesi, “Herkesi Orta Çağdan kalma, hasta yararını gözetmeyen bu tarz uygulamaların dini hassasiyetlerle ilgili olmadığını bilerek Hükümete itiraz etmeye, herkes için ulaşılabilir, nitelikli, yaygın sağlık ve ruh sağlığı hizmeti talep etmeye çağırıyoruz” dedi.