Panoto patronu işçiyle alay ediyor
İşten atmaların yaşandığı fabrikada patron işten atmadığı işçilere de 'Sizi işten atmayacağım, süründüreceğim' diyor.
Vedat YALVAÇ
İstanbul
Beylikdüzü Bakır ve Pirinççiler Sanayi sitesinde yaklaşık 200 işçinin çalıştığı Panoto’da patron sendikalaşma nedeniyle işten atmalara devam ediyor. Patron işten atmadıklarını da “Sizi işten atmayacağım, süründüreceğim” diyerek çalışma yerlerini değiştirip, daha zor işlerde çalıştırıyor. Öte yandan işten atılan işçilerin verdiği ihtarnameye resmi olarak “İhtarnameye konu olan şeyler yalan” yanıtını verip işçileri işbaşı yapmaya çağıran patron, bu çağrıya uyarak fabrikaya giden işçileri “Biz sizi işten çıkardık neden geldiniz?” diyerek geri gönderiyor.
Çelik-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atmaların yaşandığı Panoto’da işten atılan işçi sayısının 40’ı geçtiğini aktaran işçiler, “Atılan arkadaşlar olarak işyerine ihtarname çektik. İhtarnameye cevap verildi patron tarafından. İhtarnameye konu olan şeylerin yalan olduğu söylenerek işbaşı yapmamız istendi. Benim çıkışımı yapmış sonra beni işe çağırıyor. Ben de çıkışım daha önce yapıldığı için gitmedim. Sigortadan çıkışları yapılmayan arkadaşlarım gittiler ancak onlar da çalıştırılmadılar. Onları ‘Biz sizi işten çıkardık neden geldiniz’ diyerek geri gönderdiler. Onlar da ‘Siz ihbarnamede çağrı yaptınız’ demişler. Ancak patron ‘Böyle bir şey yok’ diyerek inkar etmiş” diye konuştu.
TEHDİTLE İBRANAME İMZALATTILAR
Dava yolunu kapatmak için kendisine zorla ibraname imzalattırıldığını iddia eden bir işçi, “Ben bunu imzalamak istemedim ancak onlar ‘Bunu imzalamazsan 3 gün işe gelmedi diye tutanak tutar kıdemsiz, ihbarsız atarım’ diyerek beni tehdit ettiler. Ben de bunun üzerine anlaşarak 28.11.2016 tarihinde çıkmak zorunda kaldım. Maaşımı aldım ancak ihbarım ile kıdem tazminatımı halen alabilmiş değilim. Benden önce çıkarılan bir arkadaşım vardı. Halen ihbar ve kıdem tazminatını alabilmiş değil. İş için başvurduğum yerler vergi matrahı, çalışma belgesi ve fesih kağıdı istiyor. Ancak işveren bunları halen bana vermediği için yeni bir işyerine başvuru yapamıyorum. İstediğim halde vermiyorlar” diye konuştu.
‘SİZİ İŞTEN ATMAYACAĞIM, SÜRÜNDÜRECEĞİM’
Patronun işten atmadığı işçileri de süründürmekle tehdit ettiğini belirten işçiler şunları söyledi: “Bir tane işçi beni işten at demiş. Patron da ‘Sizi işten atmayacağım, sizi süründüreceğim’ demiş. Dediğini de yapmış. O işçilerin pozisyonlarını değiştirmiş. Şekillendirme bölümünde çalışan bir arkadaşımızı alıp kromay yıkama denilen bir bölüme vermişler. Bu bölüm daha havasız ve kimyasal maddenin kullanıldığı bir bölüm. Çok eziyet çekiyorlar.”
'SENDİKA ORTAK DEMEK, BEN ORTAK İSTEMEM'
Patronun yasa tanımaz tavrına tepki gösteren işçiler, “Bir arkadaşım sendikalı olmak anayasal haktır demiş. Patron da dönüp ‘Ben anayasal hak tanımam, istediğin yere şikayet et. Sendika dediğin ortaktır. Ben ortak istemiyorum’ demiş. İlk toplantıda üye olan herkesin elimde listesi var. Böyle dedikten sonra 50 kişi birden istifa etti. Ama buna rağmen içinde istifa edenlerin de olduğu 40’ın üzerinde kişi işten atıldı” diye konuştu.
‘SENDİKALARA BÜYÜK GÜVENSİZLİK VAR!'
“Sendikalara büyük güvensizlik var” diyen işçi şöyle devam etti: “Hiç bilmeyen kişi de sendikaya güvenmiyor. İnsanları sendikaya ikna etmede çok zorlandım. Eşi sendikalı bir işçi ‘Eşim yıllardır sendikalı. Sendikaya giden bütün aidatlar PKK’ya gidiyor” diyor. Genel olarak sendikaların hepsine bu şekilde bakılıyor. İnsanların kafasında böyle bir algı oluşturulmuş durumda. Bir diğer şey ise ben sendikalı olursam sendika bana nasıl bir güvence verecek. Bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var. Sendika benim arkamda ne kadar duracak. Sadece ben olsam ben dayak da yerim, işten atmayı da göze alırım ama benim çocuklarıma ne olacak. Oysa her şey işçinin elinde. Patron çalışmaya izin vermiyor, ihbar vermiyor, kıdem vermiyor, Anayasayı çiğniyor. Adam tüm bunları yapıyorsa işçinin de elinde gücü var. Üretimden gelen gücünü kullanarak işi yavaşlatabilir, ya da durdurabilirsin, teftiş için müfettiş çağırabilirsin, eylem yapabilirsin. Sendikaya gelince de denetleme hakkın var. Gidip sorabilirsin param nereye gidiyor diye” dedi.
'TÜRKİYE’DE YASALAR ÇOK YAVAŞ İŞLİYOR'
Yargının yavaş işlemesinden de yakınan işçiler şunları söyledi: “Bazı arkadaşlar dava açmaktan bile pişman olmuş durumda. Çünkü Türkiye’de yasalar çok yavaş işliyor. Yargı sisteminin ağır işlemesinden kaynaklı davalarımız geç sonuçlanıyor. İşçiler bunlarla uğraşacağıma hiç uğraşmam daha iyidir duygusuna kapılıyor. Geç gelen adalet adalet değildir. İşe iade davası açtım ilk dava duruşması için 30 Mart 2017 tarihine gün verdiler. 1 buçuk 2 seneyi bulabileceğini söylüyor avukatlar.”
GEÇİNEYEMEYEN İŞÇİLER EK İŞTE ÇALIŞIYOR
Verilen ücretin geçinmelerine yetmediğine de değinen işçiler şöyle konuştu: “Panoto’da Cumartesi ve Pazar günleri çalışma yok. Bu 2 gün için ek işlere giden işçiler var. Düğün salonlarında gidip çalışanlar var. İnşaata gidip çalışan var. Vardiyalı çalışmayan arkadaşlarım 6’dan sonra 3-4 saatliğine yükleme işleri var onlara gidiyor. Aldıkları ücret yetmiyor çünkü. Bazı arkadaşlar ne olursa olsun beni mesaiye yaz diyor. Benim çok ihtiyacım var’ diyor.”
TEKELLERE ÜRETİM YAPIYOR
MAN, Volvo Penta, Mitsubishi CAT gibi tekellere üretim yapan Panoto farklı dizel motorlara göre radyatör tasarımı ve üretimi yapıyor.