Robotlaşan hayatlar!
Çağrı merkezi çalışanları, bilgisayar başında saatlerce konuşmak zorunda kalarak onlarca kişinin sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyor.

Birkan BULUT
Ankara
Türkiye’de yaklaşık 85 bin çağrı merkezi çalışanı, uzun çalışma saatlerini bilgisayar başında onlarca kişinin sorunlarına çözüm bulmaya çalışmakla geçiriyor. CHP Emek Bürolarının hazırladığı raporda düşük ücret, güvencesizlik ve psikolojik sorunların kıskacındaki çağrı merkezi çalışanlarının robotlaşan hayatlarına dikkat çekiliyor.
Telefonlarımız, faturalarımız, bozulan elektronik cihazlarımız vb. birçok sorunumuz için çağrı merkezleriyle muhatap oluyoruz. Çağrı merkezi çalışanları ise gün boyu çıkaramadıkları kulaklıklarla onlarca, yüzlerce insanın sorunları, soruları ve bazen de hakaretleri ile baş başalar. Rapordaki verilere göre Türkiye’de 50’den fazla ilde 1200’ü aşkın çağrı merkezi bulunuyor. 85 bini aşkın kişinin çalıştığı çağrı merkezlerinde istihdamın yüzde 40’ı İstanbul’da, yüzde 11’i Ankara’da, yüzde 6’sı İzmir’de ve yüzde 43’ü diğer illerden sağlanıyor. Çağrı merkezlerinde çalıştırılanların yüzde 64’ü kadın iken, yüzde 36’sı erkek.
MESLEK HASTALIKLARI VE UZUN ÇALIŞMA SÜRELERİ
Raporda çağrı merkezi çalışanlarının meslek hastalıklarına dikkat çekiliyor. Gün ışığından mahrum kalan çalışanlar, sabahtan akşama kadar takılı olması gereken kulaklıklarla alınan çağrılar ve ortamdaki gürültünün yüksekliği çalışanlarda işitme kaybı ve dış kulak iltihabına yol açabiliyor. Gün boyunca telefonla konuşmak da ses tellerinde nodül ve farenjit gibi sağlık sorunlarına neden oluyor. Çalışanların saatler boyunca hareket etmeksizin ergonomik olmayan sandalyelerde oturmak durumunda kalması da bel fıtığı ve boyun fıtığı şikayetlerini ortaya çıkarıyor. Raporda çoğu sektörde olduğu gibi çağrı merkezlerinde de emekçilerin yasal sürelerin üzerinde çalıştırıldığı ifade ediliyor. Haftalık 50 saati aşan çalışma süreleri ile emekçilerin “çok iş-az maaş” esasına göre çalıştığına dikkat çekilen raporda, 8.5-9 saat çalışan emekçilere bazı çağrı merkezlerinde öğle yemeği için yalnızca yarım saatlik ara dinlenmesi verildiği, çalışanlardan bu süre içerisinde yemeklerini yemeleri beklendiği kaydediliyor.
KADINLAR HAKARETLERE MARUZ KALIYOR
En büyük problemlerinden biri de hakaret dinlemek. Özellikle kadın çalışanlar küfür, sözlü taciz ve hakaretler ile daha sık karşılaşıyorlar. Çalışanlar “müşteri memnuniyeti” gerekçesi ile çağrıyı, karşı taraf kapamadan bitiremedikleri için kendilerine edilen hakaretleri dinlemek durumunda kalıyorlar. Çağrı merkezi sektörü, 2012 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hazırladığı bir rapor sonrası, ”İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği” ile “Tehlikeli” meslek dalları
arasına alınmıştı.
ÇALIŞANLARA EGZERSİZ HAKKI VE MOLA VERİLMELİ
CHP Emek Büroları raporda yer verdiği sorunların çözümüne ilişkin de önerilerde bulunuyor. Başlıca öneriler şöyle; “Emek Büroları, emekçilerin yasal çalışma sürelerinin üzerinde çalıştırılmasına kesinlikle karşıdır. Emekçilerin hem fiziksel-psikolojik sağlıklarını hem de sosyal hayatlarını etkileyen bu yasa dışı uygulamaların önüne geçilmelidir. Çalışanların sağlık sorunlarının çözümü için çağrı merkezlerinde mutlaka daimi psikolog ve işyeri hekimi bulundurulmasını savunmaktadır. Çalışanlara sık ve belirli aralıklar ile ara verme ve egzersiz yapma imkanı tanınmasından yanadır. Ayrıca çağrı merkezi çalışanlarına, yaptıkları işin bedenleri üzerinde hem fiziksel hem de psikolojik etkenleri düşünülerek yıpranma payı hakkı sağlanmalıdır. Vardiya değişiklikleri en az 15 gün önceden belirlenerek çalışana iletilmeli, vardiya değişimi öncesi çalışana mutlaka 1 gün ücretli izin verilmelidir.
Evrensel'i Takip Et