‘Tabu’yu tecavüzle pazarlamak!
Hasbro'nun tartışma yaratan yılbaşı reklamını Elif Bengüsu Arık yazdı: Kadın “tabu” kelimesinin altında tecavüzün yazılmadığı günlere...
Elif Bengüsu ARIK
Her sene olduğu gibi yılbaşı gecesinden bir ay önceden yapılan planlar, rezervasyonlar, yemek listeleri, kimileri için tatiller, kampanyalar, hediye önerileri, kıyafet önerileri, yılın en çok satılanı, en çok satılacağı düşünülenler, banka kredileri vs. birbiri ardına sıralandı. 2017’ye girmeden bir ay önce ise Hasbro’ya yılbaşını evde geçirmeye ilişkin “parlak” bir fikir hasıl oldu. (Hasbro; kökeni milattan önce 5000’lere dayanan kutu oyunlarının günümüze uyarlanmış hallerinin -monopoly, tabu, jenga...- kutu başı 100 liradan satıldığı oyunlar üreten firma.)
Hasbro, 2017 yılı için kullandığı reklamda yılbaşında yaşanan “kazıklanma” durumunu anlatmak için ‘tecavüz’ benzetmesini kullandı. Taksicinin, vestiyer görevlisinin, garsonun ve son olarak da tecavüzcü Coşkun’un oynadığı reklamda, “Sen de seveceksin, zevk almaya bak” söylemleri içeren reklam, Türkiye’deki hizmet sektörüne eleştirel bir pencereden baktığı söylenerek hayli benimsendi.
Yılbaşında dışarıda bir içeceğe 50 lira vermek düpedüz sahtekarlık, ancak kurnazlığı ya da uyanıklığı “vatandaşı s...” diye tanımlamak her gün kadına şiddet, taciz, tecavüz haberlerinin duyulduğu bir toplumda bir farkındalık yaratmanın kıyısından dahi geçmiyor.
Yılbaşında dışarıda eğlenmek doğal bir istekken reklamın mesajı şu: “Tüm dünyada müşterek biçimde işleyen bugüne özel ekstra pahalılığı göze almışsan, sonuçlarına da katlanırsın.” Kaldı ki bu “kazıklanmayı” anlatmak için tarihsel, toplumsal ve kültürel külliyat sana tonlarca farklı mecaz ya da anlatım biçimi sunuyorken tecavüzü espri konusu yapmadaki ısrar kabul edilemez. Reklamın son karelerinde Nuri Alço müziği eşliğinde dans eden tecavüzcü Coşkun’un “Yılbaşında eğlenceyi dışarıda arama” sloganıyla biten reklamın verdiği mesaj gayet açık. Bu mesaj, birçok tecavüz vakasından sonra cızırdayan ‘toplumun ortak değerlerini göz önüne almayıp elbise ya da mini etek giymişsen tecavüze de davetiye çıkarırsın’ sesleriyle ne yazık ki hayli paralel.
TECAVÜZ ŞAKA KONUSU OLUR MU?
Kaldı ki Türk lirasının monopoly parasından hallice olduğu, “Bil bakalım kim?” oyunu ayarında ilerleyen bir süreç olarak bu sefer bombanın kim tarafından patlatıldığı, adeta bir çeşit askeri strateji, fetih oyunu olan Risk’teymiş gibi “Şam’da namaz kılacağız” derken kendini suikasti kimin yaptığını soruşturduğun Clueodo’nun ta içinde bulduğun bir coğrafyada bir de tecavüz üzerinden korku pazarlaması yaratmak ataerkil söylem ve kapitalist üretimin iç içeliğine ne yazık ki cuk oturan bir örnek olmanın ötesine geçemiyor.
En nihayetinde Hasbro’nun Türkiye ayağı özellikle sosyal medyadan yükselen tepkiler sonucunda bir özür mesajı yayınladı ve reklamı kaldırdı. Ancak halen reklamın kaldırılmasına tepki üretilmeye devam ediyor. Gerekçeleri ise, reklamın kaldırılmasını isteyenlerin “mizahı” hazmedememesi. Reklamın ulaşmak istediği kitlenin gençler olması, bu nedenle esprili bir dile ya da argoya başvurmuş olmak geçerli bir mazeret değilken; tecavüze uğrayanın istismarcısıyla evlendirilmesinin tartışıldığı bir ülkede ve dünyanın hiçbir yerinde tecavüz şaka ya da marketing unsuru olarak ele alınamaz.
Umuyorum ki 2017’nin ilk haftasında olduğumuz bugünler bizleri kadın “tabu” kelimesinin altında tecavüzün yazılmadığı günlere taşır.