22 Ocak 2017 01:18

HDP, CHP, EMEP, ÖDP ve Halkevleri: Ev ev dolaşma zamanı 

'Başkanlık Sistemi'ni öngören teklifte son sözü halk söyleyecek. HDP, CHP, EMEP, ÖDP ve Halkevleri kapı kapı dolaşarak hayır kampanyası örgütleyecek.

Paylaş

Derya KAYACAN
Ankara

Cumhurbaşkanı'nın onaylamasıyla referanduma gidecek olan teklife ilişkin son sözü halk söyleyecek. HDP, CHP, EMEP, ÖDP ve Halkevleri anayasa teklifinin meclisin feshi anlamına geldiğini, tek adam rejimini getirdiğini yargı bağımsızlığını yok ettiğini ifade ederek referandum sürecinde mahalle mahalle, kapı kapı dolaşarak ‘hayır’ kampanyasını halka anlatacaklarını söyledi. 

CHP: DÖRT BİR YANA DAĞILIP ANLATACAĞIZ

Anayasa değişiklik teklifini Anayasa Mahkemesine götürecek olan CHP, referandum için de kolları sıvadı. CHP’nin referandum stratejisi bire bir vatandaşla görüşmek. CHP kampanyasında da  “hayır” vurgusunu ön plana çıkaracak.

ANKA’nın sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, anayasa değişiklik teklifini Anayasa Mahkemesine götüreceklerini belirterek, “Bu anayasanın ilk 4 maddesine aykırı bir tekliftir. Demokratik cumhuriyeti ve hukuk devletini ortadan kaldıran bir düzenlemedir. Dolayısıyla Anayasanın 4. Maddesinde ki değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükmüne aykırıdır. Bu sebeple Anayasa Mahkemesine gideceğiz. Ayrıca şekil itibarıyla yasama tekniği açısından da çok büyük eksiklikler var. Örneğin 16. Madde de 58 ayrı husus tek bir madde altında düzenleniyor. 17. Madde de 6 ayrı konu tek bir madde de düzenleniyor. Bunların ayrı ayrı kaleme alınıp görüşülüp oylanması gerekirdi. Bunlar yapılmadı. Bu eksiklikleri dile getireceğiz. Yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran, güçler birliğini sağlamaya çalışan, güçler ayrılığını ortadan kaldıran bir sistem yaratılıyor. Bu demokratik cumhuriyetin ortadan kaldırılması demektir. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesine de müracaatımızı yapacağız” dedi.

Referandum için çalışmalara hemen başlayacaklarını söyleyen Tezcan “Yapacağımız tek bir yol var, ulaşabildiğimiz bütün kanalları kullanacağız.Bire bir temas önemli. Her noktada Türkiye’de bütün milletvekillerimizi, parti kadrolarımızı harekete geçireceğiz her yerde. Dağılacağız, Anadolu’nun, Trakya’nın dört bir yanına dağılacağız. Yüz yüze anlatacağız” dedi.

HDP: YENİ BİR MÜCADELE HATTI ÖRGÜTLEYECEĞİZ

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım: Açıkçası iradesi bu kadar zapturapt altına alınmış bir meclisten başka bir eğilim göstermesi beklenemezdi.  Süreci gerek MHP’nin gerekse AKP’nin askeri disiplin ve baskısıyla kişi hürriyetini dahi tanımaksızın açık oy kullanarak güvensizlik üzerine tesis ettiği düşünürsek 339 oy alınması normal bir durum. Oylamanın yapılması bile tiyatro tecellisinden başka bir şey değil. Kendi adıma ‘hayır’ tarafında durmuş bir vekil olarak Meclis tarafından değil, halk tarafından hayır çıkmasının daha hayırlı olduğunu düşünüyorum... Bu imha anayasasına ‘dur’ diyerek mevcut anayasanın da sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. Parlemento içi ve dışı tüm toplumsal muhaletle birlikte süreci ortak bir toplumsal muhalefete dönüştürerek yürüteceğiz. HDP de bunun parlamentodaki bir ayağı olarak bu mücadeleyi topumsal muhalefetle birlikte örgütleyecek ve hepberaber ters yüz edeceğiz. Bu süreci atlatıp halkların lehine çevirip süreci AKP’nin MHP’nin insiyatifine terk etmeyeceğiz. Saldırıları boşa çıkaracak bir süreç geliştirip, bu süreçte açığa çıkan güçle yeni bir mücadele hattını örgütleyeceğiz.

EMEP: SEFERBERLİK HALİNDE HAYIR ÇALIŞMASI YAPACAĞIZ

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan anayasa değişikliğinin halkın değil sermayenin çıkarına olduğunu vurgulayarak teklifin, işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin yaşam koşullarında hiç bir iyileştirmeye yol açmayacağını belirterek bu süreçte parti olarak seferberlik halinde ‘hayır’ kampanyası örgütleyeceklerini söyledi. 

Şükran Doğan Evrensel'e şu değerlendirmeyi yaptı: Yasanın hazırlanışının ve Meclis görüşmelerinin halktan kaçırılarak yürütülmesi, yaptıklarının meşru olmadığının kendilerince de kabulüdür aslında. İçeriği ile halka açılmadığı gibi karşıt görüşlerin ifade edilmesinin baskı ve zorla engellendiği, muhalif medyanın susturularak tek ses halinde ve şekli tartışmaların sürdürüldüğü bir ortamda hazırlanan ve mecliste görüşülen bu Anayasa değişikliğini kabul etmemenizi beklemesinler. Referandumun, OHAL altında ve iktidarın her türlü muhalif propagandayı engellemeye çalışacağı baskı ortamında yapılacak olması bizi yıldıramayacaktır. Bu değişikliğin halkın değil, sermaye iktidarının ihtiyacı olduğunu anlatmaya devam edeceğiz. İşçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin yaşam koşullarında hiç bir iyileştirmeye yol açmayacağını aksine baskıyı daha da arttıracağını metal işçilerinin grevinin ertelenmesindeki hızları ile bir kez daha gösterdiler. Partimiz bu süreçte işçilere emekçilere, halklara neden hayır demeleri gerektiğini anlatmak için yoğunluk bir seferberlik içinde olacaktır. 

ÖDP: BU KARAR HALKTAN DÖNECEK

ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş bu kararla Meclisin kendi idam fermanını imzalamış olduğunu söyleterek, “Meclis cellada boynunu uzattı. Kendi kaderine son veren kararı, tek adam rejimini, diktayı onayladı” dedi. Kararın halktan döneceğini söyleyen Taş şöyle konuştu: “Bu hesap tutmayacak, halk bu dikta anayasasına izin vermeyecek. OHAL şartlarında referanduma götürüyorlar. Ancak bizler, 'hayır' diyerek geleceği, eşitliği, demokrasiyi, özgürlüğü örgütleyeceğiz. AKP ve Bahçeli ittifakının bu karanlığına gecit vermeyecek, referanfumda hesaplarını alt üst edeceğiz. Daha önceden de halkımızın geleceği için 'hayır da hayır var' ifade ettik. Ev ev, kapı kapı dolaşacağız. Demokrasi güçleriyle eşzamanlı olarak örgütleyeceğiz bu süreci. ÖDP'de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek. Haziran Hareketi üzerinden dışarıya dönük çalışma yapacağız. ÖDP olarak da bazı çalışmalarımız olacak. Sol, emekten yana hayır güçleriyle eşgüdümlü yürüteceğimiz çalışmalarla karanlığa geçit vermemek için gereken tüm çabayı göstereceğiz. Bir hafta içinde yürüteceğimiz kampanyayı, söylemlerimizi dilimizi ortaya koyacağız. Böyle bir çalışmayı da sol ve demokrasi güçlerinin koordinasyonu içerisinde sürdüreceğiz”

‘OY VERDİK, GÖREVİMİZİ YAPTIK' DEMEK YETMEZ'

Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy: Bu herhangi bir seçim , herhangi bir referandum değil. Bu seçim memleket meselesi. Derdi memleket olan, herkesin mutlu huzur içinde, eşit yaşamasını isteyen herkesin oy vermekten öte çalışması gereken bir seçim. O yüzden çok büyük bir hayır topluluğu var. ‘Evet’ten daha fazla ‘hayır’ diyenler var. ‘Hayır’ diyen herkese çağrımızdır. Herkes oy vermeye gidecek ama oy vermiş olmak yetmiyor. Çünkü tarihsel olarak 'oy verdik, görevimizi yaptık' diyeceğimiz bir seçim değil. Bütün engellemeleri aşan bir çalışma içerisinde olmamız lazım. Örgütlü kesimler, siyasi partiler, emek güçleri, sendikalar, köy dernekleri başta olmak üzere ‘hayır’ diyen herkes komşuna köylüsüne, arkadaşına, iş arkadaşına, lise arkadaşına  'Evet' demekle ne belaların açılacağını anlatacağı ve ikna etmek üzere çalışacağı 3 ay var. ‘Hayır’ diyen herkes üzerine görev yaparsa bu anayasa geçmez. ‘Hayır’ diyen herkesi kendi sokağında, mahallesinde, ‘hayır’ meclislerini kurmaya, halk seferberiğine davet ediyoruz. 

ÖNCEKİ HABER

Metal işçisi Kavel'i arıyor: Bu, grev hakkını alma meselesi

SONRAKİ HABER

Brezilya’da cezaevi savaşının arka planı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa