BAŞBAKAN uzun süredir 3 çocukta ısrarcı. Bu ısrarını Kürtaja karşı olduğunu söyleyerek bir kez daha yineledi. Günlerdir Başbakanın söyledikleri tartışılırken biz de bu merakları gidermek üzere başbakanın 3 çocuk ısrarını araştırdık. Ve cevabı çırak olarak çalışan çocuk işçilerde bulduk. Çocuk yaşta çok büyük rollere bürünen çocuk işçiler yaşadıklarından memnun değil ama “mecburuz” diyorlar. Bir kısmı sanayide bir kısmı kahvehanelerde güvencesiz çalışıyorlar. Günde 12-13 saat çalışan çocuklar özlemini duydukları başka bir hayat olsa da bunu yaşayamıyorlar. Yoksulluk sınırının 2 bin 900 TL, Açlık sınırının 900 TL, Asgari ücretin 701 TL olduğu ülkemizde onlar hiçbir sınırı olmayan 300-400 TL’ye razı oluyorlar. Her türlü işi yapıyorlar, Haksızlığa karşı durmak için ne fikirleri, ne de fiziki bir güçleri var. Çoğu kez dövülüyor, aşağılanıyorlar ama buna rağmen çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu yaşta ülkenin ekonomisine büyük bir katkı sunan binlerce çocuk işçi kayıt dışı çalışıyor.
SABAHIN 8’İNDEN GECENİN 12’SİNE KADAR...
İlk olarak konuştuğumuz 17 yaşındaki Onur Atalay. Onur çocuk yaşta ev geçindirme derdine başlamış. “İşim çok ağır abi” diyen Atalay; Sabah 8’den 12’ye kadar çalışıyor. Biz öğlen 12’ye kadar çalıştığını düşünürken Onur bizi düzeltiyor; “Gece 12’ye kadar çalışıyoruz abi” diyor. Üstelik bu kadar çalışmanın karşılığı olarak haftalık 100 TL para alıyor. Asgari ücretin çok altında çalışan Atalay; “Tüm bunları meslek sahibi olmak için yapıyorum” diyor. Onur çocuk yaşta büyük bir kişiliğe bürünmüş adeta. “Çocuk yaşta çalışmak zorunda kalmasaydın ne yapardın?” diye sorduğumuzda başlıyor anlatmaya Onur; “Dışarıda arkadaşlarımı görüyorum, geziyorlar, tozuyorlar. Ben de orda çalışıyorum yağ, pis- kir içerisinde kaldır indir. Tabi gururuma dokunuyor. Okuyun diyorlar okuyan insanların halini de görüyoruz, onlar da bizim gibi oluyorlar. Mesela benim yanımda bir abi var, üniversiteyi okudu ama yine bizim yanımızda bizimle aynı işi yapıyor” diyor. Hiçbir güvencesi yok Onur’un yalnızca çıraklık sigortası var; “ o da yalnızca iş yerinde başıma bir şey geldiğinde geçerli oluyor” diyor Onur. Yakınlarda hastalanan Onur; “Annemle birlikte hastaneye gittik. Muayene olduktan sonra eczaneye ilaç almaya gittiğimizde, 120 TL masraf çıkardılar. Biz de o maddi durum olmadığı için ilaçlarımı alamadan eve geri döndük” diyor.
BAŞBAKAN 700 TL’YE 4 ÇOCUĞA BAKABİLİR Mİ?
Sabah 8’den akşam 8’e kadar çırak olarak çalışan diğer bir Çocuk İşçi Çağrı Karadaş. Üstelik o bu kadar çalışmasının karşılığında dudak uçuklatan bir ücret alıyor. Haftalık 30 TL alan Karadaş; “Oradaki herkesin yaptığı işi yapıyorduk, akü takıyorduk, far takıyorduk” diyor. “Babam 500 TL para alıyor, 2 kardeş zor geçiniyoruz” diyen Karadaş; “ Başbakan 700 TL’ye bakabiliyorsa gelsin 4 çocuğu birlikte yapalım” diyor.
Aylık 250 TL karşılığında çalışan Şafak Çicek de diğer arkadaşları gibi sanayide çalışıyor. Ticarete atılma hayalleri var Şafak’ın; “Diğer türlü kurtaramayız kendimizi” diyor.
2 aydır çalışan Çağdaş Küçük de 12 saat boyunca çay getirip götürüyor. Maddi imkansızlıktan okulu bırakmak zorunda kaldığını söyleyen Çağdaş; “ Evde yalnızca babam çalışıyor. O da yaşlı, sürekli çalışamıyor. İmkanım olsaydı okulumu bırakmazdım, mecburiyetten bıraktım” diyor. “Güvencen var mı?” diye sorduğumuzda; “ Hiçbir güvencemiz yok” diyor Çağdaş.
(Kocaeli/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et