May’den Trump’a: Dünyayı birlikte yönetelim!
Donald Trump’la görüşmek için ABD'ye giden İngiltere Başbakanı Theresa May: Dünyaya ABD ile birlikte yön verebiliriz.
Arif BEKTAŞ
Londra
İngiltere Başbakanı Theresa May, ABD Başkanı Donald Trump’la görüşmek için gittiği ABD’de Cumhuriyetçi Parti yöneticilerine seslendi. Beyaz Saray’da Donald Trump’la görüşmeden önce Philadelphia’da konuşan May, İngiltere ile ABD arasında kurulacak yeni ilişkilerle, düyaya yeniden ve beraber yön vereceklerini söyledi.
Kendisi gibi muhafazakar olan dostlarına hitap ettiğini söyleyen May, yüz yıllık ilişkilerinin, I. ve II. Dünya Şavaşlarındaki ortak mücadelelerinin de örneklerini vererek, yeniden bir ittifak ve ortak bir politika ile daha etkili olacaklarını iddia etti.
Trump ile görüşme öncesi May, Trump’ın politikalarına da destek sinyali verdi. May, Trump'ın politikalarını kastederek yenilenmiş bir ABD ve İngiltere’nin de AB’den çıkışını kastederek yenilenmiş bir İngiltere ile dünya sahnesine beraber çıkmanın, iki ulus için yararlı olacağını iddia etti. May, böylelikle henüz AB ile Brexit pazarlığına oturmadan ABD ile pazarlığa oturmuş oldu. Trump’ın başarısını da kutlayan May, ABD ile yeniden dünyayı şekillendirmek istediğini, dünyanın sadece AB üyesi ülkelerden ibaret olmadığını, tek tek ülkelerle yeni anlaşmalarla daha güçlü bir birliktelik yaratılabileceğini ifade etti. AB üyeliğinin bitirileceğini ve eski dostlarıyla daha güçlü ilişkiler kuracaklarını ve yeni ilişkilerle de dünyaya yeniden liderlik yapacağını öne sürdü.
ABD yönetimine seslenen “Her durumda sizinleyiz” diyen May, başta NATO olmak üzere uluslararası kurumların bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğini ve reforme edilmesine katkı sunacağını söyleyen May, yenilenmiş bir ABD ve İngiltere’nin dünyaya liderlik yapacağını ve bunun dünya için de yararlı olacağını iddia etti.
AB’YE TEHDİT Mİ?
ABD ile daha fazla yakınlaşarak, daha fazla ticari anlaşmalar yaparak ve silahlı müdahaleler dahil, dünyanın bir çok bölgesinde politik etinliklerini arttırarak yoluna devam etmek isteyen May, uluslararası kurumların da reforme edilmesini önerdi. Trump’lı bir ABD’nin İngiltere ile birlikte dünya sahnesine daha etkin ve belirleyici bir şekilde çıkabileceğini ve tarihsel yakınlıklarını da güçlendirerek daha etkili olacaklarını söyleyerek, AB ile Brexit konusunda zorlu bir pazarlık dönemine girerken AB’yi de tehdit etmiş oldu.
Ortadoğu’daki sorunlara da değinen May, Orta Doğu’daki ittifak güçleri ile birlikte, giderek etkisi artan İran’ın etkisini kıracaklarını söyledi. May, İsrail’e de açık destek atarken, dostlarına yapılacak saldırılar karşısında, askeri müdahale dahil, her tür çabayı göstereceklerini ifade etti.
Öte yandan, Rusya ile ilişkilerin düzeltilmesi konusunda Trump’la ayrı düşündüğünün sinyalini veren May, daha dikkatli ve temkinli yorumlar yapması dikkat çekti. Kırım ve Ukrayna konularını gündeme getirerek, Rusya ile ilişkilerin düzeltilmesinin önemli olduğunu, fakat komşuları ile olan ilişkilerinden dolayı dikkatli olmak gerektiğini imha etti.
“Bizim çizeceğimiz sınırlar ve koşullara uyduğu sürece Çin ve Hindistan bize dahil olabilir” diyen May, en büyük hedeflerinden birinin de teröre karşı etkili ve sonuç alıcı bir mücadele olduğunu söyledi. Silahlanmaya ağırlık vereceğinin sinyallerini veren May, IŞİD’e karşı mücadele birliği mesajı verdi. Radikal İslama karşı sert bir yol izleyeceklerini söyleyen May, Esad yönetimine karşı tüm diplomatik yöntemleri kullanmanın olumlu olacağını da sözlerine ekledi.
YENİ BİR DÖNEME Mİ GİRİYORUZ?
Trump görüşmesinden önce dünyaya bir mesaj ve ABD’ye bir teklif gibi görünen konuşmasında May, ABD ile eski ve köklü ilişkilerini de ilerleterek, yeni bir döneme girileceğinin mesajını verdi. AB ile yollarını ayıran İngiltere, ABD ile daha da yakınlaşarak adeta, “ABD’nin yeni politikalarına bizi de dahil edin, birlikte yapalım” anlamına gelen bir teklifte bulunmuş oldu. Böylelikle AB’ye de tehdit savuran bir üslupla adeta “Ben ABD ile yoluma devam ederim” demiş oldu.