‘IŞİD’i yenmek için Kürtleri silahlandır’
Obama’nın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Blinken’den, Trump’a: Kürtleri sadece Rakka’da destekle, AKP’ye Kandil ve el Bab’da yardım et.
Antony J. BLINKEN
New York Times
Bu hafta toplanması beklenen Trump’ın yöneteceği ilk Ulusal Güvenlik Konseyi’nde yeni başkan acil ve çetrefilli bir mesele hakkında karar vermek durumunda kalacak: IŞİD’in Suriye’deki kalesi Rakka’yı özgürleştirmeye hazırlanan Suriyeli Kürt savaşçılara silah yardımı yapılacak mı, yapılmayacak mı?
Şimdiden Musul’un yarısından fazlasını kurtaran ABD öncülüğündeki koalisyonun Rakka’yı ele geçirmesi IŞİD’in sözde halifeliğinin sonu olacak. IŞİD için operasyonların yıkıcığı etkilere sahip olacağı aşikar. Örgüt, maddi kaynaklarını sömürdüğü ve yabancı savaşçıları barındırıp eğitim verdiği önemli bölgelerin yanı sıra, en güçlü propaganda araçlarından biri olan ‘gerçek bir devlet inşa ettiği’ argümanını da yitirmiş olacak.
Etrafındaki çember daraldıkça IŞİD dünya çapında kendi planladığı, ilham verdiği ya da kendisinden bağımsız gerçekleşen bir çok saldırıyı üstlenmeye başladı: Orlando’daki gece klübü saldırısı, Florida Havalimanı saldırısı, Fransa’nın Nice şehrinde Bastil kutlamaları sırasında gerçekleşen saldırı, Bangladeş ve İstanbul’daki saldırılar gibi. Teröristlere bulundukları yerlerde kalma ve buralarda saldırılar düzenleme talimatı verildiği anlaşılıyor. Rakka’nın özgürlüğü yaklaştıkça yabancı savaşçılar, Irak ve Suriye’den geldikleri yerlere geri gönderilmeye başlandı.
RAKKA’YI BİR TEK SGD ALABİLİR
Rakka’yı ele geçirebilecek kapasiteye sahip tek savaşçı grup, bizim bölgedeki en etkili müttefikimiz olan ve çoğunluğunu Kürt milis gücü YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’dir. Ne var ki SDG’nin, IŞİD’in keskin nişancıları, intihar bombacıları ve bombalı araçları karşısında bir ‘şehir savaşı’nı kazanabilmesi için silahlandırılması gerekiyor.
Obama yönetiminin son günlerinde Pentagon, bunun gerçekleşmesi için yeni başkan Trump’tan gereken izinlerin ivedilikle alınması gerektiğini belirtmişti.
Pentagon haklı olarak SDG’nin izole olmaya başlayan Rakka karşısında güç kazanmasının sağladığı avantajı kendi lehimize kullanmak istiyor. Bahsi geçen izinler Suriye’deki en etkili müttefiğimiz yararına Özel Harekat gücünden yüzlerce askerin gönderilmesini de içermektedir.
‘ERDOĞAN GEMİDE TUTULMALI’
Ancak, NATO müttefiki ve Suriye’deki kilit oyunculardan biri olan Türkiye, ABD’nin Suriyeli Kürtlere ve özellikle YPG’ye yapacağı yardım karşısında hırslı bir muhalefet yürütüyor. Milis güçlerinin on yıllardan beri ülkenin başına bela olan terörist grup PKK ile bağlantılı olması Türkiye’yi öfkelendiriyor.
Türkiye hükümeti ve PKK arasındaki ateşkesin sona ermesinin ardından Kürt grup bir çok saldırı düzenlemiş hükümet ise askeri bir strateji izlemeye başlamıştı. Ankara, ABD’nin YPG militanlarına yapacağı yardımın eninde sonunda Türk vatandaşlarını öldürmek için PKK tarafından kullanılacağını savunuyor.
Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak Türk meslektaşımla SDG’ye yapılan Amerikan yardımının devamını sağlamayı amaçlayan geçici bir antlaşma yolu bulmak için görüşmede bulunmuştum. Suriye’nin kuzeyindeki Menbic’in özgürleştirilmesinden Rakka’nın izolasyonuna kadar tüm kritik anlarda Ankara kızgın bir biçimde protestoda bulundu ve uluslararası koalisyonun İncirlik Üssü’ne erişimini engelleme, anti-terör operasyonlarını yavaşlatma tehditinde bulundu. Amerikan karşıtı söylemler Türk medyasında güç kazandı. Başkan Obama devam edebilmek için her seferinde Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yatıştırma yoluna gitti.
Eğer Trump Pentagon’un SDG’yi silahlandırma önerisini onaylayacaksa Erdoğan’ı gemide tutmak da ona düşüyor ki bu başkanın diplomatik becerilerini sınayacak ilk ve hayli zor bir sınav olacaktır.
‘SGD’YE DESTEK RAKKA İLE SINIRLI OLMALI’
Birincisi; Trump, IŞİD’i yenilgiye uğratmaktan daha büyük bir önceliğe sahip olmadığını açıkça ortaya koymalı. Rakka konusu uzun süre sürüncemede kalamaz. Şu an operasyon için Türkiye’ye yakınlık duyan alternatif bir güç aramak hayali olacak ve Rakka’ya karşı yapılacak herhangi bir hamlenin aylarca gecikmesine sebep olacaktır.
İkincisi; SDG’ye sağlayacağımız destek Rakka operasyonuyla sınırlı kalmalı, PKK faydalanmamalıdır. Amerikan Özel Harekat Güçleri SDG’ye sağlanacak olan kaynakların bu amaç doğrultusunda kullanılacağını garanti altına almalıdır. Namluların Türkiye’ye dönmeyeceğinin, özgürleştirilmiş Rakka’nın yerel güçlere teslim edileceğinin, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunacağının, PKK ve SDG’nin birbirinden ayrı tutulması gerektiğinin üzerinde durmalıyız.
‘SGD’Yİ TÜRKİYE SINIRINDAN UZAK TUT’
Üçüncüsü; Rakka’ya odaklanmış olması SDG’yi Türkiye-Suriye sınırından uzak tutuyor ve Suriye Kürtlerinin hem hudut bir bölge ya da devlet yaratması çabalarını önlüyor. Türk birlikleri Suriye’ye böyle bir devletin oluşumunu engellemek için girmişlerdi. Başkan Trump böylesi bir gelişmeye karşı bizim de muhalif olduğumuzu açıkça yinelemelidir.
Döndüncüsü; Türkiye IŞİD kontrolündeli el Bab’ı Suriye Kürtlerinden önce almak istiyor. Başkan Trump burada Türkiye’nin yürüttüğü operasyona hava desteği sağlamalı ve Suriye’nin kuzeyinde daha geniş bir tampon bölge yaratılması konusunda Türkiye’ye olan desteğimizi vurgulamalı.
‘KANDİL İÇİN TÜRKİYE’YE YARDIM ET’
Beşincisi; Trump, Kandil’deki PKK liderlerinin bulunmasına yardım etmek de dahil olmak üzere gruba karşı savaşında Türkiye’ye olan yardımını arttırmalıdır.
Son olarak, Başkan, geçen haftaki göçmenliğe dair başkanlık kararnamesi üzerine yeniden düşünmelidir. Bu kararname IŞİD güçsüz düştüğü sırada cihatçıların taraftar kazanmasına zemin hazırlama riski taşımakla birlikte, Amerika’nın kapılarını IŞİD’e karşı savaşan insanlara kapatmaktadır.
*Antony J. Blinken, Obama’nın eski dışişleri bakan yardımcısı.
(Çeviren: Kemal Berkay Baştuji)