10 Şubat 2017 01:40

Prof. Dr. Ünal: İhraçlar eğitime saldırıdan bağımsız değil

İhraçları değerlendiren Prof. Dr. Leyla Işıl Ünal, 'Bu ihraçlar eğitim sistemine yönelik olarak yapılmak istenenlerden bağımsız değil' dedi.

Paylaş

Derya KAYA
Ankara

YÖK’ün 2016 yılında yaptığı düzenlemeyle  Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesindeki eğitim ekonomisi ve planlaması, eğitim felsefesi, karşılaştırmalı eğitim ve eğitim psikolojisi gibi alt disiplinler kaldırıldı.YÖK’ün bu düzenlemesinden sonra ise alt disiplinden akademisyenler de KHK’lerle ihraç edildi. Yaşanan ihraçlarla lisansüstü programlarının yürütülebilirliği de imkansız hale geldi. İhraçları değerlendiren Prof. Dr. Leyla Işıl Ünal, “ Bu ihraçlar eğitim sistemine yönelik olarak yapılmak istenenlerden bağımsız değil. Üzerinde bilimsel bir incelemeyi imkansız kıldığınız bir sosyal alanı, iktidar olarak istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. Her seferinde de bu yapılıyor.” dedi.

YÖK’ün son düzenlemesi ile birlikte Ankara Üniversitesi (AÜ) Eğitim Bilimleri Fakültesindeki eğitim ekonomisi ve planlaması, eğitim felsefesi, karşılaştırmalı eğitim ve eğitim psikolojisi gibi eğitim bilimleri alt disiplinleri hem fakültenin örgütsel yapısından çıkarıldı, hem de akademik programları kaldırıldı. Hemen arkasından, eğitim ekonomisi ve planlaması alanının en kıdemli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Leyla Işıl Ünal barış imzacısı olması bahane edilerek ihraç edildi. Aradan bir ay geçtikten sonra yine barış akademisyeni olan iki öğretim üyesi daha Prof. Dr. Nejla Kurul ve Doç. Dr. Seçkin Özsoy da ihraç edildi. İhraç edilen Prof. Dr. Leyla Işıl Ünal, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde yaşanan yapısal değişimi ve ihraçları gazetemize değerlendirdi. 

‘YÖK’ÜN 2016 DÜZENLEMESİ AĞIR BİR DARBE’

Ünal, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinin kurumsal yapısının YÖK’ün 2016’daki son düzenlemesiyle birlikte ağır darbe aldığını belirterek, birçok alt disiplinin örgütsel yapı içindeki bölüm ya da ana bilim dalı olarak varlığının ortadan kaldırıldığını söyledi. Ünal, yaşanan ihraçlarla birlikte “eğitim ekonomisi ve planlaması” lisansüstü programlarının yürütülebilme olanağının ortadan kaldırıldığını yani mevcut programların fiilen kapatıldığını belirtti. Bu disiplinde çalışan hocaların çalışmalarını aynı zamanda ‘eğitim politikası” alanında yoğunlaştırdığını belirten Ünal, uygulamaların disipline yönelik yok etme girişimi olduğunu söyledi. 

‘HER SEFERİNDE BU YAPILIYOR’

Türkiye’de eğitimsel gerçekliğe ilişkin bilimsel bilginin üretilmesinin imkansız hale getirilmeye çalışıldığını söyleyen Ünal, “Kuşkusuz bu, eğitim sistemine yönelik olarak yapılmak istenenlerden bağımsız değil. Üzerinde bilimsel bir incelemeyi imkansız kıldığınız bir sosyal alanı, iktidar olarak istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. Her seferinde de bu yapılıyor. Oysa ülkemizde eğitimin içinde bulunduğu ve kronik hale gelen kriz durumundan yakınmayan yok” ifadelerini kullandı.

‘BİLİMSEL BİLGİ TEMELİNE DAYANMIYOR’

Ünal , eğitim sisteminin özellikle son 10-15 yıldır sürekli olarak, ama parça parça değiştirilirken yaşanan hiçbir eğitim sorununun çözüme kavuşturulamadığını söyleyerek, “Mesela son günlerde müfredat değişikliği üzerindeki tartışmalar sürüyor. Toplumun her kesimi bu konuda bir şeyler söylüyor. Ama tartışmalar hiçbir bilimsel bilgi temeline dayanmıyor. Konuya ilişkin bilimsel araştırmanın ve bilginin yaygınlaşamamasının  en önemli nedeni eğitim bilimlerine yapılan sürekli müdahalelerdir. Başlangıçtan beri bu disiplinin gelişmesi engellenmiş. Bugün de benzer şeyler yaşanıyor” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Wastberg: İfade özgürlüğünden vazgeçilemez

SONRAKİ HABER

‘Hayır’ diyenleri susturmak demokrasi değildir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa