Yeni anayasaya gençlik ne diyor?

Janset REYHAN
Erciyes Üniversitesi
Kayseri

Yeni anayasa iki haftadır mecliste tartışılıyor. Gerek mecliste yaşanan yumruklu, saksılı kavgalar, bacak ısırmalar, gerekse partiler arasında kurulan koalisyonlar ülkenin ana gündemini oluşturuyor. Üniversitede final sınavlarına çalışırken dahi konu dönüp dolaşıp yeni anayasa tartışmalarına, referandumda verilecek kararlara ve en nihayetinde gençlerin gelecek kaygılarına kilitleniyor.
MHP’nin AKP ile birlikte hem mecliste hem de referandumda ‘evet’ diyeceğini açıklaması tartışmalarımızın odağında bulunuyor. MHP tabanından gençlerin bir kısmı oluşturulan nefret ve kaos ortamından etkilenerek, idamın yeni anayasada yer alacağını ve bu nedenle desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Emek ve demokrasi güçlerine yapılan operasyonlar, yaşanan kör terör eylemleri ve hükümetin tek parti, tek adam diktatörlüğünü hazırlarken attığı adımlar, bir kısım gençler arasında etki etmiş gibi görünüyor. Aynı tabandan gençlerin bir kısmı da, hükümetin yaşanan katliamlardan dolayı siyasi sorumlu ve terör örgütü uzantısı olarak ilan ettiği HDP’nin kapatılacağı olasılığı üzerinden başkanlığa evet denmesi gerektiğini düşünüyor. Aynı zamanda Ortadoğu’da Türkiye’nin pozisyonunu iyileştirmek, girilen bataklıktan çıkabilmek, için tek kişi veya partiye bağlı bir yönetim biçiminin uygulanması gerektiğini düşünenler de var.
BÖLÜNMEK YA DA BÖLÜNMEMEK… 
‘Evet’ demeyi düşünen gençler, Türkiye’nin bölünme tehlikesi altında olduğunu, kaosun ve kutuplaşmanın önlenebilmesi için tekçi yönetimlere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Ancak ülkenin, yeni anayasanın kabulüyle tek adam, tek parti yönetimi altına girmesi bu gençler arasında da tedirginlik yaratan bir unsur olarak görülüyor.
MHP’li gençlerin bir kısmı da sonucu ne olursa olsun başkanlığa ‘hayır’ diyeceğini söylüyor. Hayır diyeceğini söyleyen gençler de evet diyeceğini söyleyenler gibi Türkiye’nin bölünme tehdidi altında olduğunu dile getiriyor. Yeni anayasanın Türkiye’ye eyalet sistemini ve yerel yönetimi getireceğini, bunun da özellikle Kürt illeri için bölünmeyi tetikleyeceğini düşünüyor. Hayır diyeceklerini söyleyen gençlerin bir kısmı da Bahçeli’ye dair düşüncelerinde ortaklaşıyor. Gençler, Bahçeli’nin evet demesinin tabanda ve “gerçek ülkücü” olarak nitelendirdikleri milletvekilleri arasında etkili olmayacağını düşünüyor. MHP içindeki Atatürkçü gençler ise yeni anayasanın cumhuriyet rejimini değiştireceğini, müfredattan Atatürkçülük’ün çıkarılmasının yeni rejimin bir provası olduğunu düşünüyor.
YA BAŞKANLIK GELMEZSE…
Arkadaşlarımızın önemli bir kesimi arasında da kararsızlık hâkim. Bazı gençler, evet demek istemediklerini fakat başkanlık gelmezse ülkenin hükümet eliyle daha büyük bir kaosa sürükleneceğinden korktuklarını dile getiriyorlar. Bir arkadaşımız, “Zaten yeni anayasada yer alan maddelerin çoğu fiili olarak gerçekleştirildi. Asıl başkanlık gelmezse olacaklardan korkuyorum” sözleriyle kararsız kalan arkadaşlarımızın başkanlığa ve ülkenin gidişatına yönelik fikirlerini de özetliyor. 
TEK ADAM TEK PARTİ DİKTATÖRLÜĞÜNE HAYIR!
Gençler olarak gerek içinde bulunduğumuz gerekse bizi bekleyen süreçten dolayı kaygılıyız. CHP’li MHP’li, HDP’li hatta AKP’li gençler bile ‘huzur yok’ artık diyebiliyor. Geçirdiğimiz dönemi ve geleceğimizi aydınlatmak için taleplerimiz etrafında mücadele etmek zorunda olduğumuz açıktır. Zira başkanlık rejimiyle gelecek olan tek adam, tek parti diktatörlüğü açıkça taleplerimizi hedef alacak ve geleceğimizi karartacaktır. İşçilerin-emekçilerin grevlerini yasaklayarak nasıl bir rejim istediklerini gösterdiler bile… Yahut yeni müfredat ile nasıl bir nesil yetiştirecekleri belli ettiler…
“Tek parti, tek adam diktatörlüğüne hayır” diyeceğiz. Hayır demenin en etkili yolu üniversitelerimizde demokrasi, bilim, barış mücadelemizi yükseltmek olacaktır.