!f BAĞIMSIZ FİLMLER FESTİVALİ VE ÖNE ÇIKANLAR
Vizyonda izleyebildiğimiz filmlerin malum halleri nedeniyle filmseverlerin dört gözle beklediği festivallerden biri de !f Bağımsız Filmler Festivali.
Cansu CEYLAN
Boğaziçi Üniversitesi
Vizyonda izleyebildiğimiz filmlerin malum halleri nedeniyle filmseverlerin dört gözle beklediği festivallerden biri de !f Bağımsız Filmler Festivali. Bu sene gösterimlerin yapıldığı salonlardan festival kapsamında yapılacak etkinliklere, öğrenci bileti uygulamasından gösterim yapılacak il sayısına kadar birçok değişikliği fark edeceğimiz festival, İstanbul’da 16 Şubat’ta, Ankara ve İzmir’de ise 2 Mart’ta başlıyor.
NEDİR BU “BAĞIMSIZ FİLM”?
Büyük film şirketleri dışında üretilen filmler “bağımsız film” olarak nitelendirilirken bu filmlerin dağıtımı da küçük dağıtım şirketleri tarafından sağlanıyor. Bu yüzden çok fazla seyirciye ulaşamayan bu filmleri izlemenin en cazip yolu bağımsız film festivalleri oluyor.
!f Bağımsız Filmler Festivali de böyle bir festival. Bu yıl on altıncısı düzenlenecek olan festival, bağımsız film festivali olmasına karşın bağımsız bir festival değil. Oldukça büyük ve bilindik bir sponsora sahip olan !f, bağımsız filmleri filmseverlerle buluştururken ilginç bir çelişki içine düşüyor.
ÖĞRENCİ BİLETLERİ İKİ LİRA
Bu garipliği en çok bilet fiyatlarında yaşıyoruz. Seçtiğiniz seansa göre bilet fiyatları 22 liraya kadar çıkabiliyor. Önceki senelerde öğrenciler için neredeyse ulaşılamaz olan festival, sanırım bu durumun farkına varmış ki bu sene öğrenci bileti uygulaması başlatıldı. Haftaiçi 19:00’dan önceki seansların biletleri öğrenciler için iki lira olarak belirlenmiş. Ama öğrencilerin öğrenci olmalarından ötürü haftaiçi 19:00’dan önceki seanslara nasıl gidebilecekleri sorusu aklımızın bir köşesinde bizi düşündürüyor. Ders arasıdır, boş gündür, zamanınız varsa hemen !f takvimine bakmanızı öneririm çünkü bu biletler yalnızca sınırlı sayıda!
AVM İÇİNDE FİLM İZLEMEYE ZORLAYAN FESTİVAL
Bağımsız filmlerin bağımsız olmayan festivalinin karşımıza çıkardığı bir başka üzücü haber İstanbul, İzmir ve Ankara’da yapılacak gösterimlerin hepsinin büyük alışveriş merkezlerindeki salonlarda yapılacak olması. !f sponsorunun finanse ettiği sinema komplekslerinde tamamlanacak olan festival, sinema izleyicilerini yine alışveriş merkezlerine hapsedecek.
!f ² 30 İLDE
Festivalin İstanbul ayağının son üç gününde seçilen beş film, aynı anda Anadolu’da 30 şehirde ve Lefkoşa ve Gümrü’de gösterilecek. Bu gösterimlerin organizasyonu şehirdeki üniversiteler, dernekler, sanat inisiyatifleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından sağlanacak.
İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki sinema izleyicisinin de bağımsız filmler ile buluşmasını ve bir nebze de olsa vizyon filmlerinden uzaklaşmasını sağlayacak olan !f ²’nin nerelerde yapılacağına festivalin sitesinden ulaşabilirsiniz.
ÖNE ÇIKAN FİLMLER
Bu sene festivalin öne çıkan filmlerinden biri “Ayışığı”. Festivalin açılış filmi olan seçilen Ayışığı, siyah bir Amerikalının büyüme hikayesini konu ediniyor. 8 dalda Oscar adaylığı bulunan film, bu senenin izlenmesi gerekenler listesinde ilk sıralarda yer alıyor.
Geçen seneki festivalde Keş!f bölümünü kazanan “Veşartî” filminin yönetmeni Ali Kemal Çınar’ın yeni filmi “Gênco”, bu sene festivalde izlemeyi beklediğimiz filmlerden bir diğeri. “Veşartî”de Kürt destanlarıyla gerçeküstü elementleri harmanlayarak toplumsal cinsiyet rollerini başarılı bir şekilde sorgulatan Ali Kemal Çınar bu filminde ise beş yaşındayken süper kahraman olan bir çocuğu konu ediniyor.
“Devrimi Yarıda Bırakanlar Kendi Mezarlarını Kazarlar”, 2012’de Montreal’de üniversite öğrencilerinin harç zamlarına karşı yaptığı eylemlerden esinleniyor. İsmiyle ilgileri üzerine filmin eleştirilerimizin konusu olacağını tanıtım bültenindeki şu cümlelerden anlayabiliyoruz:
“21. yüzyılda toplu sivil hareketlerle anlamlı değişimler yaratmak mümkün mü? Mathieu Denis ve Simone Lavoie, Maple Spring'den sonra dört radikal aktivist gencin kapitalizmi yıkma hedefiyle şehirde vandalizm ve terör eylemleriyle isyana devam ettiği bir hayali, şiirsel bir görsellikle perdeye taşıyor.”
Festivalin animasyon filmlerinden biri olan “Kırmızı Kaplumbağa” da bu sene adını söz ettirecek olan filmlerden. Cannes’dan ödül alan animasyon, yengeçler ve kuşlarla dolu bir ıssız adaya düşen bir adamın hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Üzerinden bir Robinson Crusoe okuması yapmayı dört gözle beklediğimiz “Kırmızı Kaplumbağa”nın yapımcılığını
animasyon filmlerin usta yönetmeni Miyazaki’nin kült filmi “Ruhların Kaçışı”nın yapımcısı Studio Ghibli yapmış.
“İzmir” ve “Her Gün Bahar Olmuyor”u birlikte seyredeceğimiz gösterim, gözümüze çarpanlardan bir diğeri. “İzmir”, Joana ve Etel’in hiç adım atmadıkları ama ortak aile hikayeleri nedeniyle ait hissettikleri İzmir düşlerini anlatıyor. Türk sanat müziğine önemli katkılarda bulunmuş Udi Hrant Kenkulian'ın ve 1930'lu yıllarda yıkılan Pangaltı Ermeni Mezarlığı'nın izlerini günümüzdeki kalıntıları üzerinden süren “Her Gün Bahar Olmuyor” ise günümüz İstanbul’unda farklı mekanlardan farklı müzikal performanslarla bir yolculuğa çıkıyor.