Bizim "HAYIR"ımız

Sen de neden 'hayır' dediğini yaz, fotoğrafını bize ulaştır, bu sayfada yayınlayalım.
Mail adresi: [email protected]
Facebook:/genchayat
instagram: @gencevrensel
twitter: @gencevrensel

Deniz SALMANOĞLU
Çukurova Üniversitesi

Referandumda hayır diyorum çünkü kadınların, çocukların, azınlıkların daha fazla zarar görmesini istemiyorum. Sokağa çıkarken korkmak istemiyorum. Bilimsel ve özgür bir eğitim alabilmek istiyorum. İnsanların düşünceleri ve yaşam tarzları yüzünden yargılanmadıkları bir ülkede yaşamak istiyorum.

Haydar
Ankara Siteler’de metal işçisi

Neden Hayır? Çünkü devlet tek bir kişinin değil milletin, halkın olmalı. Hayır, çünkü başkanlık gelince terörün biteceği söyleniyor peki şimdi neden bitmiyor?  Terör yüzlerce insanın ölmesine neden oluyor. O zaman terörü siz yapıyorsunuz ki başkanlık gelince bitireceksiniz. Sadece göz boyamak için terör bitecek diyorlar işte bu yüzden HAYIR. 

Toprak AKKIMIZ
İzmir
Özgür tribünler, her amatörce karşılıksız seven tribün sevdalısının hayalidir. Yıllardan beri tribünleri ve gerçek sahibi olan sevdalılarını rant, çıkar uğruna 6222, passolig gibi yaptırımlarla cezalandırmaya çalışanlar şimdi de maç çıkışlarında bizleri polis koridoruna sıkıştırdıkları gibi, tüm ülkeyi bir çıkmaza sokmaya çalışıyorlar. Bizler, tribünlerde istediğimiz gibi ülkemizde de özgür adaletli, çıkarsız, rantsız demokratik bir sistem istiyoruz.
Hayır diyerek, tek adam heveslilerinin kalesine gol atıyoruz.

ERÜ/Kayseri

Hatırlayacağınız üzere TUSİAD toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım serbest ticaret konusunda Gümrük Birliği’nin ve AB’nin Türkiye’ye “madik attığını” söylemişti. Uluslararası ilişkiler bölümünde öğrenim gören öğrenciler olarak ne uluslararası ilişkiler teorilerinde, ne de diplomatik haberleşme derslerimizde “madik atmak” gibi bir terimle karşılaşmamıştık.

Haliyle büyük bir şaşkınlık içinde hocalarımızla bu terimi tartışmaya başladık. Tartışmak dediysek madik atmanın diplomaside ne ifade ettiği ya da başbakanın bu terimle yaptığı kıvrak diplomasi hamlesini tartışmak değil elbette. Zira bu çıkışların Türk dış politikası için hiçbir anlam ifade etmediğini ve iç politikayı domine etmek üzere oluşturulduğunu biliyoruz. Asıl tartıştığımız mesele, iç ve dış politikada sürüklendiğimiz bataklığı ve gençliğe atmaya çalıştıkları madiklerdi.

Şimdi de önümüzde referandum süreci var. Elbette AB’den “madik yediğini” iddia eden hükümet de gençliğe bir çelme daha takmak için “Ülkemiz için, geleceğimiz için evet” çağrısını her yerde yineliyor. Biz Erciyes Üniversitesi IIBF öğrencileri olarak, iç ve dış politikada bizleri yeni bataklıklara sürükleyecek, gençliğe yeni çelmeler takacak adımlara karşı, hayır diyeceğiz! Hatta bir slogan bile oluşturduk: “Madik yememek ve atmamak için HAYIR!”

PAÜ Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Atölyesi
Denizli

2016’da her 4 dakikada 1 kadın şiddet gördü. Bu veriye göre sadece 2016’da 550 bin kadın şiddet mağduru oldu. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2016 da kadınlara şiddet getirdi. Çünkü kadının fıtratı böyleydi. Peki baba baskısında koca baskısında tanıdığımız “tek adam”lar, kadınlar için ne yaptı. Aslında birçok şey yaptı. Mesela tecavüzcülere “iyi hal indirimi” yaptı. Tecavüze uğrayan kadınlara “rızası vardı” dedirtti. 2016 kasım ayında çıkarmaya çalıştığı yasa ile tecavüzü meşrulaştırmaya çalıştı. Tüm bunları yapanlar şimdiyse Türkiye’yi tüm dünyanın korktuğu bir ülke haline getireceklerini söyleyerek bir anayasa değişikliği yapmaya çalışıyorlar. Fiilen sürdürülen “Tek Adam-Tek Parti Diktatörlüğü” yasalarla güvence altına alınmaya çalışılıyor. Ama bizler hapsedilmeye çalışıldığımız evlerden tanıdık olan bu adamların yasasına “Hayır” diye haykıracağız. Sınıflarda sıralarımızdan başlayarak, işçi ablalarımıza kadar, bu anayasanın bize mahkum hayatı yaşatmaya çalıştığını anlatacağız. Elele neler yapabildiğimizi biliyoruz, şimdi ise ince eleyip sık dokuyacağız.