HAYIR’I ÇALIŞMAK
Bulunduğumuz her alanda bizim özgürlüğümüze göz dikmiş bu tek adama, ülkenin tapusunu vermeyeceğimizi konuşmalı bunu örgütlemeliyiz.
Umut Düzgün BULUT
Elazığ
Bildiğimiz gibi Başkanlık ülkemizde 7 Haziran seçim sürecinden beri devam ediyor ve o günden bu güne bu yeni sistemi savunanlar kendi propagandaları adına tüm muhalifleri vatan haini ilan etmekten tutuklamaya kadar azgınca bir saldırı içerisine girdiler. 7 Haziran sürecinde “Seni başkan yaptırmayacağız” diyerek antidemokratik seçim barajını yıkan HDP ve sol sosyalist örgütler bugün bu vaziyette iktidar tarafından bitmek bilmeyen saldırılarla baş başa kalmıştır. Kabaca ülkenin durumunu özetleyecek olursak; Suriye’de sırf Kürtlerin kendi siyasi varlıklarını geliştirmemesi ve bölgede etkisiz kalması için kendi vatandaşlarını Ortadoğu bataklığına sürükleyen bir hükümet var. İçerde tüm muhalif örgütlere, sendikalara ve STK’lara gözaltılar yapmış bir hükümet var. İşçilerin grev hakkını tanımayan onları polis şiddetiyle yıldırmaya çalışmış bir hükümet var, ekonomik açıdan tepe taklak olduğumuz şu günlerde durmadan vergilere zam yapan vatandaşın karnını ancak doyurmaya yetecek bir asgari ücret belirleyen hükümet var. Peki ülkenin hali buyken biz; T.C.’nin egemenliği kayıtsız şartsız bize vermiş olduğu millet bu süreçte ne yapacağız? Ne yapmalıyız?
“ÜLKENİN TAPUSUNU TEK ADAMA VERMEYECEĞİZ”
Ülkeyi bu hale getiren ve bizim yaşam hakkımızı gasp eden bu hükümete tutupta başkanlık vermeyeceğiz değil mi? Laik, bilimsel ve parasız eğitim hakkımızı elimizden alan liselerde ve tüm müfredatta evrimi bilimi görmezden gelen biatçı ve islamcı bir nesil yetiştirmek isteyen bu tek adama başkanlık vermeyeceğiz değil mi?
Bulunduğumuz her alanda bizim özgürlüğümüze göz dikmiş bu tek adama, ülkenin tapusunu vermeyeceğimizi konuşmalı bunu örgütlemeliyiz. Arkadaşlarımıza mevcut iktidarın bu anayasa değişikliğini kendi sınıfı için sonuna kadar kullanacağını, biz emekçi çocuklarının faydasına değil zararına olacağını anlatmalıyız. Biz biliyoruz ki referandumdan hayır çıkacak. Çünkü beş kuruş parayla hayatını sürdürmeye çalışan emekçiler, kazanmak için yıllarını harcamış ama aradığı nitelikli eğitimi bulamamış üniversite öğrencileri yani bizler, bizim için en hayırlı sonucun HAYIR demekte olduğunu biliyoruz!
Bu yeni anayasa işçiye, öğrenciye daha çok baskıdan başka hiçbir şey getirmeyecektir bunun en büyük kanıtı da AKP’nin işçi grevlerine öğrenci eylemlerine nasıl karşılık verdiğidir. Hakkını arayan her kesimden insanı polis şiddetine maruz bırakan, insanları ötekileştiren bir iktidarın tüm yetki hakkını sınırsızca elinde bulundurduğunda daha çok azgınlaşacağı aşikardır.
Evrensel'i Takip Et