Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
10 Şubat 2017 12:49

İŞSİZLİK VE GENÇ İŞSİZLİK ORANLARI

TÜİK’in Eylül 2016 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları işsizlikte artış eğilimin devam ettiğini gösteriyor. İşsizlik son üç yılın en yüksek sayısına yükselirken bütün işsizlik türlerinde tırmanış yaşanıyor. Genişletilmiş işsiz sayısı 6,4 milyon gibi oldukça yüksek bir sayıya ulaşmış durumda. İşsizlikteki artış en çok kadınları etkiliyor. Tarım ve imalat sanayiinde ciddi istihdam kaybı yaşanırken istihdam artışı hizmet sektöründe ve bu sektörün belli alt sektörlerinde yaşanmaktadır.

(DİSK-AR)

Türkiye’de herhangi bir işte çalışmayan, ya da öğrenim görmeyen genç oranı %30. Bu oran ile Türkiye OECD ülkelerinde en üst sırada. Bu oran, özellikle kadınlarda daha yüksek. OECD ortalaması %18 iken Türkiye’de bu oran %46; erkeklerde ise %17.

Okulu terk, Türkiye’de özellikle kadınlar için büyük bir sorun. 2014’te Türkiye’de gençlerin yarısından çoğu ikinci öğrenimini tamamlamadı. Türkiye bu oranla, OECD’de Meksika’nın bir arkasında yer alıyor. Kadınlarda ise ikinci öğrenimi bitirmeme %60 ile OECD’nin en yüksek oranı.

(2016 OECD Raporu)

“GENÇLERİN İŞİ İŞ ARAMAK”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, geçtiğimiz ay yaptığı konuşmada gençlerin işinin iş aramak olduğunu söyledi. Müezzinoğlu ayrıca, “İş hayatına katılmaya bile adım atmıyor. Bu grupla ilgili bir çalışma yapalım, çalıştay yapalım. Neden iş hayatına, istihdama girmek istemiyorlar.” dedi.

Geçen sene Mehmet Müezzinoğlu, 437 bin 481 üniversite mezununun işsiz olduğunu açıklamıştı.

İşinin iş aramak olduğu gençler olarak şimdi soruyoruz, bizim işimiz iş aramaksa 14 yıldır iktidarda olan bir partinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın işi nedir?

Lise ve üniversite öğrencileri, harçlıklarını çıkarmak için 15 tatillerde, yaz tatillerinde çalışıyorlar. Bu gençlerin bir kısmı iş cinayetlerinde hayatlarını kaybediyor.Genç işsizlik oranı %30’u aşmışken, biz gençler olarak sormak istiyoruz: Biz iş cinayetlerinde katledilirken iş hayatına girmek için daha ne yapmamız gerekiyor?

İŞÇİ ÖĞRENCİLER VE İŞ CİNAYETLERİ

2012’de Kırşehir Petlas Lastik Sanayi’de  MİMSAN’a bağlı taşeron firmada çalışan 15 günlük işçi, üniversite öğrencisi Abdullah İnce, 25 metrelik iskeleden düşerek  hayatını  kaybetti. Niğde Üniversitesi  Maden Mühendisliği bölümü öğrencisi olan 21 yaşındaki Abdullah İnce, yaz tatilinde çalışmak için işe girmişti. 

2014’te Ali Sami Yen Stadı yerine yapılan rezidans projesi inşaatında çalışan Erdoğan Polat, inşaat sepetinin halatının kopması sonucu on beşinci kattan düşerek hayatını kaybetti. Erdoğan, Van’dan dershane parası biriktirmek için İstanbul’a gelip inşaatta çalışmaya başlamıştı.

Yine 2014’te Gebze’de Filli Boya’da stajyer olarak çalışan Oğuzhan Çalışkan, elektrik hattı çekerken hayatını kaybetti. Oğuzhan, Filli Boya’da dört haftalık yaz stajını yapmak için işe başlamıştı.

Geçtiğimiz hafta İstanbul Esenyurt'ta bir inşaatta çalışan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Remzi Ersu iş cinayetinde hayatını kaybetti. Remzi, sömestr tatilinde harçlık biriktirmek için Van’dan İstanbul’a gelmişti.

“ÖĞRETMEN ADAYLARI BAŞKAN ALANLARA YÖNELSİN.”

MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin, ocak ayında yaptığı açıklamada öğretmen adaylarının başka alanlarına yönelmeleri gerektiğini söyledi. “Önümüzdeki dönem lisans öğrencilerinin, eğitim fakültelerinde okuyanların kamuda öğretmen olarak istihdam edilme şansı yok.” diyen Aktekin, eğitim fakültesi mezunu herkesin öğretmen olamayacağını söyledi.

Aktekin, açıklamasında lisans öğrencileri ve eski mezunlarla birlikte 1 milyon öğretmen adayının atama için beklediğini, yapılacak alımın ise 100 bin civarında olduğunu söyledi.

2016 Ağustos ayında yapılması beklenilen öğretmen atamalarının yapılmayacağı açıklanmış, atamaların 2017 Şubat’ında yapılacağı belirtilmişti. Şubat ayının gelmesine rağmen atamalarla ilgili bir açıklama hala yapılmadı.

Semih Aktekin, aslında bu açıklamasıyla 14 yıllık iktidarı döneminde AKP hükümetinin biz gençlerin, bizim gelecekle ilgili umutlarımızın, kaygılarımızın politikalarının neresine koyduklarını açıkça gözler önüne seriyor. Gençlerin hiçbir talebine cevap verememenin yanında bir de binbir zorlukla girdiğimiz üniversite ve gelecek hayallerimize bir açıklama ile son veren yetkililere soruyoruz: Eğer 900 bin öğretmen adayı iş bulamayacaksa neden her açılan üniversite ve eğitim fakültesi sayısı bir övünç kaynağı olarak sunuluyor? Neden hâlâ her sene işsiz kalacak olan öğretmen adayı sayısı arttırılmaya devam ediliyor?

HEM ÖĞRENCİ HEM İŞÇİ

Kübra LAZ

Kocaeli Üniversitesi

Yıllardır bu sistemde bize dayatılan onlarca şey var. Ailelerimiz yıllarca “Okuyun, bizim gibi olmayın.” diyerek bizi okutmaya çalıştı. Bir şekilde ilkokulu, liseyi bitirdik. Üniversitede daha rahat olacağımızı, aldığımız bursun bize yeteceğini, kültürel anlamda gelişeceğimizi, ailemize destek olacağımızı düşündük. Kısacası üniversiteye geldiğimizde her şeyin düzeleceğini düşündük. Fakat hiçbir şey düzelmedi.

Bir üniversite öğrencisinin binlerce ihtiyacı var. Verilen kredi ise 425 TL. Günümüz koşullarında hiçbir şey etmiyor. Ailesinden biraz geliri olan bir şekilde idare ediyor. Olmayan veya destek olmaya çalışanlar ise çalışmak durumunda kalıyor. Sigortasız iş arıyor. Çünkü sigortalı olursak bursumuzu kaybediyoruz. Düşük meblağlara emeklerimizi satarak çalışmak durumunda kalıyoruz.12 saatten fazla çalışıyoruz ama eve dönerken cebimizde yine bir şey bulamıyoruz. Bunların sonucunda hem derslere hem işe derken gençler gündüz işi, gece okulu beraber yürütürken kendilerini bitiriyorlar.

Ülkemizde hem çalışıp hem okuyan genç sayısı oldukça fazla. Bunlardan biri de Remzi Ersu. Son sınıf tıp öğrencisi olan Remzi, harçlığını çıkarmak için inşaatta çalışırken öldü. Harçlığını çıkaracaktı, ailesine destek olacaktı. Tüm bunları düşünüp çalışırken öldü. Seneye okul bitecekti, doktor olacaktı.

Öğrenciler çalışmak zorunda kalıyor. Sonra ekonomi hocası sınıfta kayıt dışı istihdamı anlatıyor. Ama o da biliyor kendi okulunun kantininde öğrenciler çalışıyor. Öğrenciler kayıt dışı çalışmak zorunda kalıyor.

Evrensel'i Takip Et