Engelli işçiyi darbeden patron bu gücü kimden alıyor?

Eren ERGİNE
Yunus KÜTÜKDEMİR
İstanbul

Saadet Gıda’da sendikalaşma çalışması yürüttüğü için işten atılan ve işe iade davasını kazanan engelli işçi Mahfuz Yaşıt’ın patron, patronun akrabası ve avukatı tarafından darbedilerek “İşten kendi isteğimle çıkıyorum” yazılı kağıt imzalatılması protesto edildi. DİSK/Gıda-İş Sendikasının çağrısıyla fabrika önünde toplanan işçiler ve farklı konfederasyonlara bağlı sendikaların temsilcileri Yaşıt’a saldırıyı protesto etti.

DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikasının örgütlenme çalışmasını yürüten Mahfuz Yaşıt işten çıkarılmış ve işe iade davasıyla geçtiğimiz pazartesi günü iş başı yapmıştı. Önceki gün ise Patron Sübet Çiçek ve yeğeni Sabahatttin Çiçek, Yaşıt’ı darbederek “işten kendi isteğimle çıkıyorum” yazılı kağıt imzalattı. Bunun üzerine fabrika önünde protesto eylemi yapıldı. Eyleme DİSK/Cam Keramik-İş Genel Başkanı Birol Sarıkaş, DİSK İstanbul İl Temsilcisi Adil Çiftçi, DİSK/Genel-İş 2 No’lu Şube Yöneticisi Şenol Dursun, DİSK/Birleşik Metal-İş Temsilcisi Yılmaz Bayram, Hak-İş’e bağlı Liman-İş Örgütlenme Uzmanı Sinan Ceviz ve siyasi parti temsilcileri de katılarak destek verdi.

Fabrika önüne yürüyüş yaparak gelen işçiler ve sendikacılar sık sık “Mahfuz Yaşıt yalnız değildir”, “İşçiye uzanan eller kırılsın”, “Sendika haktır engellenemez” sloganlarını attı. Fabrika önünde konuşma yapan DİSK İl Temsilcisi Adil Çiftçi “Fabrikalarda, inşaatlarda ölen bizleriz fabrikalarda dövülerek işten atılan bizleriz. Mahfuz arkadaşımız engelli. Onlar işini, aşını kaybettirmek istiyorlar, yaşam zaten engellemiş bir de Saadet Gıda engelliyor. Bunun takipçisi olacağız” dedi. Daha sonra söz alarak fabrikaya seslenen Gıda-İş Örgütlenme Uzmanı İbrahim Kızılyer, “Bu saldırıyla toplumun vicdanını zedelediniz. Nasıl oluyor da engelli bir işçiye yapılan saldırıya müdürler, şefler sessiz kalıyor. Sizde vicdan, merhamet insanlık duygusu yok mu” dedi.

2 YIL ÖNCE İFTİRA İLE İŞTEN ATILDI

Gıda-İş Genel Sekreteri Levent Gökçek, sendikalaşma çalışmasının başında bulunan Mahfuz Yaşıt’ın 2 yıl önce iftira atılarak işten çıkarıldığını hatırlattı. Gökçek şöyle devam etti: “Yılmadık, pes etmedik işe iade davasını kazandık ve mahkemelerce de haklı bulunduk.  Geçtiğimiz pazartesi günü üyemiz alnı açık ve onurlu bir şekilde iş başı yaptı. Üyemize iş başı yapmasının 4. gününde kumpas kuruldu. Evrakların eksik bahanesiyle kameraların olmadığı bir odaya çekilen Mahfuz Yaşıt, patronlardan Sübet Çiçek ve onun yeğeni Sabahattin Çiçek tarafından hunharca dövüldü. Önüne konan ara buluculuk tutanağı zorla imzalatılmak istendi. Bu da yetmedi üyemiz, iş yerine ait Kıraç’taki bir depoya götürülerek dövülmeye devam edildi. Ve bu depoda üyemiz, ara bulucu olarak getirilen Avukat Abdullah Yazıcı tarafından da darbedildi. Şimdi soruyoruz mahkemeler üyemizi ve sendikamızı haklı bulmuşken, patronlar bu gücü nereden almaktadır?”

İŞÇİLERİ ŞİDDETLE Mİ İKNA EDECEKLER?

“Hükümetin öve öve bitiremediği ara buluculuk sistemi bu mu? İşçileri dayak ve şiddet yoluyla mı ikna edecekler? Avukat Abdullah Yazıcı tarafından icra edilen ara buluculuk (uzlaştırma) görevi bu uygulamanın pratik bir örneğidir” diyen Gökçek, patronların zorbalığının işçileri haklı ve onurlu davasından vazgeçirmeyeceğini dile getirdi. Sendikalaşma çalışmasına devam edeceklerini bildiren Gökçek, “Üyemiz Mahfuz Yaşıt’a atılan bu yumruklar onun şahsında hakkını arayan, fabrikalarda işyerlerinde alın teri döken Türkiye işçi sınıfına atılmıştır. Tüm sendikaları, emek ve meslek örgütlerini, kitle örgütlerini ve emekten, haktan yana kamuoyunu sendikalaşma mücadelemize omuz vermeye çağırıyoruz” dedi.