Elimde bir demet çiçekle -şu esmer vatandaşlarımızın köşe başlarında sattıkları o çok sevdiğin mor sümbüllerden bir demetle- sana uğradım. Karların kalktığı güneşli bir günde. Yol boyundaki kara serviler bile ışımıştı. Yanına vardığımda üstü yeşillikli küçük bahçenin toprağı kabarmıştı. Ekili yeşilliğin üstüne güzden kalma artık kurumuş olan pisipisi otlarının sararmış sapları yayılmış, arasından birkaç sap yaban otu fışkırmıştı. Yaban otlarıyla kuru pisipisi saplarını güneşle parıldayan yeşilliğin içinden ayıkladım.
Mavi gökyüzünde akan bulutlara bakarken duydum seni. Hemen baş ucunda yeşilliğin arasına gizlenmiş, dört yaprağını da avuç içi gibi açmış hindibağını gösteriyordun. Sendin o. En sevdiğindi. Karahindibağ. Onunlaydın. Ordaydın. Birbirimize baktık. Yaprakları ince bir tüyle kaplıydı. Yanaklarındaki yumuşaklığın tüycükleri sanki. Elimle okşarcasına çevresini, rüzgârla savrulmuş kuru servi pürenlerini temizledim. Toprağını parmaklarımla kazarak az daha kabarttım.
Yola koyulduğumda akşam oluyordu. Servili yolda yürürken yumuşak bir sokulganlıkla koluma girdin. Akşam serinliğini duyurmayacak bir ılıklıkla.
Caddeye çıktığımda kolumda değildin. Kentin gürültü patırtısı, bütün o çalkantı, reklam panoları, kule kule yükselerek gökyüzünü kaplayan yapılar, tam bir kargaşa içinde oraya, buraya koşuşturan kalabalık, seni benden ayırmıştı. Bir kez daha ayırıyordu işte.
Not: Sen benim yazdığım, yazacağım en güzel öykümsün; ben de senin en güzel şiirinim. Biz birbirimizi öyle sevdik.
BİR SEVGİ ŞİİRİ
Adnan’a
Bir sevgi şiirine başlamalıyım
Eskittiğimiz günler için
Yorgun akşamlarında
Verdiğin güven, yarın ekmeği
Umudu işçinin
Eve dönememenden korkmak
Uyanamamaktan daha doğal
Daha sık hastalanmaktan
Tutuklanmak güdüsü
Güzel günlere inanmak suçuna uğramak
Bir sevgi şiirine başlamalıyım
Seni yalnızca bir erkek
Beni yalnızca bir kadın diye anlatan
Çocuklarımın babası
Evimin güvenci diye
Yakanda bir çiçek gibi kendimi
Seni sırtımı dayadığım bir ağaç diye alan
Bir sevgi şiirine başlamalıyım
Silah arkadaşım benim
Silahı halka güvenmek
Silahı yaşamak olan.
Sennur Sezer
Adnan Özyalçıner’e
Bu kıskanç denizde, düşman rüzgârda
Küçücük bir kayık birlikteliğimiz
Devrilir günboyu nice gemiler
Kayalar kalleştir
Işır tek bir fener orda: Sevgimiz
İnat fırtınalara ve dalgalara
Güvencem, limanım, sevdiğim benim
Nice sevinçlere, nice yıllara
3.8.1968*
*Evliliklerinin 1. yıl dönümü
Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.
Evrensel'i Takip Et