14 Şubat 2017 00:30
/
Güncelleme: 05:20

Sennurcuğum,

Elimde bir demet çiçekle -şu esmer vatandaşlarımızın köşe başlarında sattıkları o çok sevdiğin mor sümbüllerden bir demetle- sana uğradım. Karların kalktığı güneşli bir günde. Yol boyundaki kara serviler bile ışımıştı. Yanına vardığımda üstü yeşillikli küçük bahçenin toprağı kabarmıştı. Ekili yeşilliğin üstüne güzden kalma artık kurumuş olan pisipisi otlarının sararmış sapları yayılmış, arasından birkaç sap yaban otu fışkırmıştı. Yaban otlarıyla kuru pisipisi saplarını güneşle parıldayan yeşilliğin içinden ayıkladım.

   Mavi gökyüzünde akan bulutlara bakarken duydum seni. Hemen baş ucunda yeşilliğin arasına gizlenmiş, dört yaprağını da avuç içi gibi açmış hindibağını gösteriyordun. Sendin o. En sevdiğindi. Karahindibağ. Onunlaydın. Ordaydın. Birbirimize baktık. Yaprakları ince bir tüyle kaplıydı. Yanaklarındaki yumuşaklığın tüycükleri sanki. Elimle okşarcasına çevresini, rüzgârla savrulmuş kuru servi pürenlerini temizledim. Toprağını parmaklarımla kazarak az daha kabarttım.

   Yola koyulduğumda akşam oluyordu. Servili yolda yürürken yumuşak bir sokulganlıkla koluma girdin. Akşam serinliğini duyurmayacak bir ılıklıkla.

   Caddeye çıktığımda kolumda değildin. Kentin gürültü patırtısı, bütün o çalkantı, reklam panoları, kule kule yükselerek gökyüzünü kaplayan yapılar, tam bir kargaşa içinde oraya, buraya koşuşturan kalabalık, seni benden ayırmıştı. Bir kez daha ayırıyordu işte.

Not: Sen benim yazdığım, yazacağım en güzel öykümsün; ben de senin en güzel şiirinim. Biz birbirimizi öyle sevdik.

Adnanın

  • Sennur’a
    Gözlerinde uçsuzlaştırdığın denizle geliyorsun
    Denizin akşam alacası gözlerin
    Ellerinde ılıttığın ilkyazla geliyorsun
    İlkyazın çiçekleri ellerin
    Yüreğinde tutuşturduğun sevgiyle geliyorsun
    Sevginin kendisi yüreğin
    Adnan Özyalçıner
    4.2.1967
    (Sennur’a Dizeler’den)
  • BİR SEVGİ ŞİİRİ
                                    Adnan’a
    Bir sevgi şiirine başlamalıyım
    Eskittiğimiz günler için
    Yorgun akşamlarında
    Verdiğin güven, yarın ekmeği
    Umudu işçinin
    Eve dönememenden korkmak
    Uyanamamaktan daha doğal
    Daha sık hastalanmaktan
    Tutuklanmak güdüsü
    Güzel günlere inanmak suçuna uğramak
    Bir sevgi şiirine başlamalıyım
    Seni yalnızca bir erkek
    Beni yalnızca bir kadın diye anlatan
    Çocuklarımın babası
    Evimin güvenci diye
    Yakanda bir çiçek gibi kendimi
    Seni sırtımı dayadığım bir ağaç diye alan
    Bir sevgi şiirine başlamalıyım
    Silah arkadaşım benim
    Silahı halka güvenmek
    Silahı yaşamak olan.

    Sennur Sezer
  • Adnan Özyalçıner’e
    Bu kıskanç denizde, düşman rüzgârda
    Küçücük bir kayık birlikteliğimiz
    Devrilir günboyu nice gemiler
    Kayalar kalleştir
    Işır tek bir fener orda: Sevgimiz
    İnat fırtınalara ve dalgalara
    Güvencem, limanım, sevdiğim benim
    Nice sevinçlere, nice yıllara
    3.8.1968*
    *Evliliklerinin 1. yıl dönümü 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et